Provalarla dolu koca bir haftayı daha geride bırakmıştık. Nihayet konser günü gelmişti.
Bir hafta boyunca resmen perişan olmuştuk. Heyecanım ve korkum zirvede olsa da hayatımın en güzel bir haftasını geçirdiğimi söyleyebilirim. Japonya'nın beni kendimden geçiren mükemmel sokaklarını gezebileceğimiz zamanlar ayırmıştık. Provalarımızdan kalan tüm vakti gezerek değerlendirip otelimize dönüyorduk.
Tüm yorgunluğuma rağmen her gece sevgilimin kollarında uyuduğum için iyileşmiş ve dinlenmiş hissediyordum.
Konser günü sabahıydı ve gece neredeyse hiç uyumamıştım. Heyecandan kalbim yerinden çıkacaktı. İlk defa bu kadar büyük bir kalabalık karşısında sahneye çıkacaktım.
"Günaydın sevgilim."
"Günaydın Luhan."
"Baek? İyi misin?"
"H-hayır. Ben.. K-korkuyorum Luhan. Ya hata yaparsam? Ya yanlış bir şeyler yaparsam? Ya size uyum sağlayamazsam?"
"Bebeğim sen bize zaten uyum sağlıyorsun. Onca zamandır birlikte sahneye çıkıyoruz. Hem sen demiyor muydun EXODUS benim için özel diye? Hm? Hissederek yaptığın sürece en iyisi olacağına eminim. Ayrıca hata yaparsan da kimse bunu önemsemeyecektir. Evet, antilerimiz bu konuyu kullanarak kendilerini haklı çıkarmaya çalışacaklardır ama bizi seven insanlar çok daha büyük bir kalabalık. Ufak bir hatanı bile nasıl savunup seni nasıl koruyacaklarını en iyi sen biliyor olmalısın. Değil mi?"
"E-evet.."
Beni iyice kendine çekip sıkıca sarıldı. Gözlerime baktığında kalbim rahatlıyordu.
"Endişelenme olur mu? Bu konser harika olacak. Üstelik bu senin ilk büyük konserin bebeğim. Endişe ve korkularınla mı geçirmek istiyorsun? Sevilmenin tadını çıkarmalısın. Şarkıları aşkla söyleyip bizim için gelen binlerce insanı mutlu etmelisin. Sadece onları düşünerek bile en iyisini yapabilirsin."
Gülümsedim ve sevgilimden aldığım güçle yerimden kalktım.
"Kalkmalısın sevgilim. Çünkü erkenden konser yerinde olmalıyız. Hayranlarımızın oraya gelişini görmek istiyorum."
Kalkıp yanıma geldi ve sıcacık bir sarılma verdi.
"Sen bir meleksin Baekhyun. Bu kadar tatlı olman yasaklanmalı."
Kollarından kurtulup eşyalarımın yanına koştum.
"Şuan sırası değil tatlı geyiğim. Konseri atlatmamız gerek. Anladın değil mi?"
Yanıma yaklaşıp beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı.
"Sana dokunabilmek için altta olmayı kabul etmiş ve buna defalarca izin vermiş olabilirim bebeğim ama bu durum değişecek. Bunu bilsen iyi olur. Sanırım kendini buna hazırlaman gerek hm?"
Sesli bir şekilde yutkunup aradan kaçtım ve hızla üstümü değiştirdim. Ondan daha fazla kaçamayacağımı zaten biliyordum ama bunu erteleyebileceğim kadar erteleyecektim. Neyse ki üstüme gelmeden o da hazırlanmaya başlamıştı.
Konser alanına gittiğimizde heyecanım yüzlerce kat artmıştı. Daha konsere saatler vardı. Bazı anlar için prova yapmamız gerektiğinden sahneye çıktık. Yükselen platformlara geçişimiz ve bazı kısımlarda yer değiştirişimizi tekrarladık.
Menajerimiz gece hepimize bazı şeyler planlandığını ve ufak tefek değişiklikleri bildirmesi gerektiğini söylemişti. Bu nedenle gözlerimiz onu arıyordu. Sahnenin kenarına oturmuş birbirimizin saçma videolarını çekip hayranlarımızla paylaşıyorduk. O anda beklenen sesi nihayet duymuştuk.