Onca boş sıra varken sevgilisiyle oturmuştu. Ders boyunca sürekli konuşup, gülüşüyorlardı. Ece... O kız çok güzeldi. Ama adım gibi eminim Araf'a aşık değildi. Aşık olsa diğer erkeklerle samimi olmazdı. Nihayet son ders de bitmişti. Araf ve Ece sınıftan beraber çıktılar, tam önümde yürüyorlardı. Ece Araf'ın kulağına bir şeyler söyledi ve Araf gülerek kolunu Ece'nin omzuna koydu. O kız... Çok şanslıydı...
Eve girince ''Ben geldiiim!'' diye bağırdım ve odama yürüdüm.
Annem mutfaktan ''Kızım gel yardım et.'' diye seslendi. İşi bırakmıştı ve eski düzenimize dönmüştük. Zaten çalışmasına ihtiyacımız yoktu.
Odama girince, çantamı yatağa fırlattım. Boy aynasının karşısına geçtim. Uzun kumral saçlarım tepeden özensiz toplanmıştı. Kahverengi gözlerim, düzgün bir burnum ve hafif dolgun dudaklarım vardı. Beyaz tenim saçlarıma uyum sağlıyordu. Ece ise esmer güzeliydi... Of! Şimdi konu neden Ece'ye geldi ki?!
Üzerime kırmızı tişörtüm ve siyah eşofmanımı giydim. Saçlarımı daha düzgün topuz yaparak mutfağa gittim. Annem yemekleri hazırlamıştı. Belinden sarılarak yanağını öptüm. ''Çok yoruldun mu Meleğim?'' dedim masadaki sarmadan birini ağzıma atarken.
''Yok be kızım... Ee... Senin okulun nasıldı?''.
''Gayet iyi kraliçem...Yemekler müthiş ellerine sağlık...'' dedim ve öbür yanağına da bir öpücük kondurdum.
''Afiyet olsun bebeğim... Hadi sende salatayı yap. Beyler birazdan gelir.'' Gülümseyerek malzemeleri tezgaha koydum ve salata yapmaya başladım.
...
Oha! O Ece mi? Ece bizim sınıftaki Burak'a sarılıyordu. Araf'a aşık olmadığını anlamıştım... Fakat bu çok fazlaydı. Her sabah Araf'la gelip, akşamları onunla gidiyordu. Araf ona çok değer veriyor olmalıydı...
Sınıfa girdiğimde Araf'ı kitap okurken buldum. Safım benim ya... O burada kitap okusun, sevgilisi elin herifine sarılsın... Derken Ece sınıfa girdi. Araf'a yaklaşıp yanına oturdu. Ona gülümseyerek bir şeyler anlattı. Araf'a baktım, gayet mutluydu...
Dikkatimi dağıtan Elif oldu. ''Asya...''.
''Efendim kanka?''.
''Sabah kapıda bir gül daha buldum. Turuncu gülün üzerinde 'Yeni aldığın turuncu ayakkabıların çok şekermiş 'yazıyordu.''.
Bu iş iyice tuhaf bir hal almıştı. ''Kim bu ya? Çok meraklandım...''.
''Belli ki bir sapığım var...''. İngilizce Hocası gelince ikimizde sohbetimize son vermek zorunda kaldık.
...
Okuldan çıktım ve kulaklıklarımı taktım. Bir yandan şarkıyı mırıldanırken diğer yandan dolmuş, taksi şansıma hangisi denk gelirse beklemeye başladım. Okul ve işin bittiği saate denk geldiğim için hepsi dolu geçiyordu. Sinirliydim...Fakat yapacak bir şey yoktu. Telefonumun rehberine girip 'Babacık' ı aradım. İkinci çalışta açtı. ''Efendim Güzelim?''.
''Baba... İştemisin?''. Bir yandan içimden 'ne olur evde olmasın' diye dua ederken beklenen cevap geldi.
''Şimdi çıkıyorum.''.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNET'TE GÖRÜŞÜRÜZ
Teen FictionHani derler ya ''Kasım'da aşk başkadır.'' Aşkın ayı, yılı, yaşı olmaz... Bence en güzel aşklar 'ilk' aşk 'ilk' heyecanlar... Sen ona 'ilkim' dersin, o da sana 'sonum' der ...Hep özenmişimdir çocukluk aşklarıyla evlenenlere... Sadece ona dokunup, onu...