Hani derler ya ''Kasım'da aşk başkadır.'' Aşkın ayı, yılı, yaşı olmaz... Bence en güzel aşklar 'ilk' aşk 'ilk' heyecanlar... Sen ona 'ilkim' dersin, o da sana 'sonum' der ...Hep özenmişimdir çocukluk aşklarıyla evlenenlere... Sadece ona dokunup, onu...
'Ben sana doymak isterken sen benden gidiyormuşsun...'
Üzerime pileli, diz üstü, mavi elbisemi geçirdikten sonra havluyla saçlarımı kuruladım. Taramaya gerek duymadan saçlarımı tepeden gevşek bir şekilde topladım ve mutfağa ilerlemeye başladım.
Araf masanın üzerine omleti bırakırken bana çapraz bir gülüş gönderdi. Üzerindeki siyah önlük ona Biscolata erkeklerinden daha fazla yakışmıştı. Ben de ona güzel bir gülümseme gönderdikten sonra ''Günaydın sevgilim.'' dedim ve masaya ilerledim.
Araf sandalyemi çekti ve ben otururken omzuma sıcak bir öpücük kondurdu. ''Günaydın meleğim.''
Sesindeki yorgunluk ve gözlerindeki kızarıklığa bakılırsa gece boyunca uyumamış ve beni izlemişti. Bu düşünce utanmama sebep olurken alışmam gerektiğini düşünerek rahatlamaya çalıştım.
''Al bitanem çayını.'' deyip bardağı önüme bıraktı ve servis tabağına kahvaltılıklardan bolca koymaya başladı.
''Araf, yeter.'' deyip güldüm. Sanki karşısındaki ben değilmişim gibi tabağı doldurdukça dolduruyordu.
Son zeytini de bıraktıktan sonra ''Asıl şimdi yeter.'' dedi ve yanımdaki sandalyeye oturdu. Eline aldığı çatalı peynire batırdı. ''Hadi güzelim aç bakalım ağzını.''
Her ne kadar 'Kendim yerim.' demek istesem de, yaptığı şey hoşuma gitti ve itiraz etmeden ağzımı açtım.
Araf keyifle beni yedirirken onu izlemek gerçekten çok güzeldi. Mimikten mimiğe girerken, bana yedirecekmiş gibi görünüp yemeği kendi yerken ve bazen bana dalıp giderken... Sanki yıllardır kalbimde derin bir boşluk vardı ve parmaklarımızdaki bu halka o boşluğu doldurmuştu. Kalbim ona emanetti...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Son lokmamı da yedirdikten sonra peçeteyle ağzımı sildi ve çeneme minik bir öpücük kondurdu. ''Uyumak istiyorum prenses. Beni uyutur musun?''
Kocaman gülümseyip ''Kaçmak yok. Önce buralar toplanacak.'' dedim.
Araf yerinden kalktı ve hiç beklemediğim bir şey yapıp beni kucağına aldı. ''Mutfak bekleyebilir ama ben beklemem. Bence hazır uykum gelmişken beni uyutmalısın karıcığım.''
Son cümleyi muzip bir şekilde söylemişti. ''Tamam tamam.'' deyip ellerimi havaya kaldırdım. ''Teslim oluyorum.''
''Güzel haber.'' dedi ve adımlarını yatak odasına yönlendirdi.
Beni yatağa bıraktıktan sonra kendini yanıma bıraktı ve kolumdan çekiştirip ''Gel buraya.'' dedi.
Başımı göğsüne koyarken kalp atışları kulaklarıma doldu. ''İyi uykular hayatım.'' dedim. Araf'tan bir cevap alamayınca kontrol etmek için başımı kaldırdım. Uyumuştu...