(Medyada Asya var.)
Koşarak eve girdim. Kimse yoktu... Anlaşılan babam hastanede, kardeşim Yağız ise spordaydı. Odama çıktım, boy aynasında kendime baktım. Uzun kumral saçlarım ıslanmıştı. Bu halimle tam anlamıyla zavallı gibiydim. İçimden bildiğim en güzel küfürleri sıralayarak kendimi banyoya attım. Sıcak bir duşa ihtiyacım vardı...
Saçlarımı kurularken şarkı mırıldanıyordum. Amy Winehouse 'Back to Black'...
-He left no time to regnet
-Kep his dick wet
-With his same old safe bet
-Me and my head high
....
-I'll go back to black
-We only said good-bye with words...
O sırada telefonda çalan Otilia şarkısı bana, birinin beni aradığını işaret ediyordu. Ekrana baktığımda arayanın Berk olduğunu gördüm. Canım Kuzenim (!)...
''Efendim?'' dedim soğuk bir sesle.
''Kuzen sana ihtiyacım var...''. Al işte ! Berk işi düşmedikçe beni aramazdı.
''Söyle bakalım Berk.'' .
'' Ya Kuzen! Hani sizin sınıfta Burçin var ya...'' Konuşmanın devamını tahmin etsem de ses çıkarmadım. ''Dönem ödevimi yaptırmam gerek... İkna eder misin?''. Burçin sınıfın en çalışkan, gözde öğrencilerindendi...
''Düşünürüz...''.
''Sağol Kuzen öpüldün...''. Daha cevap vermemi bile beklemeden suratıma kapatmıştı Bay Sevimsiz...
Yatağıma uzandım ve gözlerimi tavana diktim. Canım sıkılıyordu. Belki de en iyisi uyumaktı...
Telefonun zil sesiyle uyandım. Ekranda 'Kızıl Afet' yazısını görünce gülümsedim. Arayan Elif idi... ''Efendim Canım?''.
''Kapıda gül buldum..! Üzerinde 'Senin gülüşün Cennet ! Senin kadar güzel olmasa da bu gül senin ♥' yazıyordu.'' Elif nefessiz bir şekilde konuşmuştu.
''Onur iş başında.'' dedim gülerek...
''Hayır! Onur benimleydi. Sürpriz sandım ve ona manalı bir mesaj attım. Gülü yollayanın o olmadığını anlayınca bozuntuya vermedim.'' dedi.
''Belki de yanlış adrese bırakılmıştır.'' dedim.
''Belki de...'' dedi kısık bir sesle.
''Bize gelsene...'' dedim bir çırpıda.
''Peki Tatlım... Geliyorum...''
Bir saat sonra zil çaldı. Gelen kişi belliydi. Kapıyı açtığımda Elif bana sarıldı. Beraber odama çıktık... Elif derin bir nefes alarak pencere kenarındaki koltuğa kendini bıraktı. Bir şey olduğu belliydi. Soran gözlerle Elif' e baktım. ''Onur...'' diyerek lafa başladı.
''Yine ne oldu?'' diye sordum.
''Etek giymemi yasakladı. Hepsini yakacakmış...''. Yüzünü kucağına koyduğu ellerine çevirdi. Her çıkmaza girdiğinde yaptığı gibi parmaklarıyla oynamaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/55550716-288-k611366.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNET'TE GÖRÜŞÜRÜZ
Novela JuvenilHani derler ya ''Kasım'da aşk başkadır.'' Aşkın ayı, yılı, yaşı olmaz... Bence en güzel aşklar 'ilk' aşk 'ilk' heyecanlar... Sen ona 'ilkim' dersin, o da sana 'sonum' der ...Hep özenmişimdir çocukluk aşklarıyla evlenenlere... Sadece ona dokunup, onu...