7. BÖLÜM ♥

188 15 1
                                    

(Emre Aydın-Duymak İstiyorum )


Okulun bahçesine girdiğimde gözlerim Elif'i aradı. Omzuma dokunan el ile irkildim ve refleks olarak o tarafa yöneldim. Elin sahibi Araf'tı... ''Günaydın...''

Soğuk bir sesle ''Sana da!'' dedim ve yürümeye başladım. Onunla bir anda iyi olamazdım. Mesafeli davranmaya kararlıydım ve ne olursa olsun bu kararımın arkasında durmalıydım...

Arkamdan yetişti ve ''Bugün 4. günümüz sevgilim...'' dedi. 'Sevgilim'i bilerek, üstüne basa basa söylemişti. İlk başlarda Araf'tan hoşlansam bile, bu ukala tavırları Araf ile aramıza buzdan duvar örmüştü.

Araf'a dönüp, elimi belime koydum ve ''3 gün sonra, 10 metre yanına yaklaşmayacağım!'' diye bağırdım.

 Araf yaklaşıp, tam karşımda durdu ve ''O kadar emin olma Asya...'' dedi. İsmimi belki binlerce kez duymuştum ama sanki Araf başka bir dilde telaffuz ediyordu. Aslında hoşuma bile gitmişti...

''Şu an seninle ilgilenmiyorum.'' . 

Sert çıkışım Araf'ı sinirlendirmişe benziyordu ve ''Neyle ilgilendiğinle ilgilenmiyorum! Sevgilimsen öyle davran!'' dedi.

 ''Ne istiyorsun Araf?'' diye sordum.

 Gözlerini kısarak ''Okul çıkışı spor salonuna gideceğiz. Haberin olsun.'' dedi. 

Yenilgiyi kabul ettim ve ''Peki... Şimdi gider misin?'' diye sordum. 

Araf kollarını açtı ve ''Peki SEVGİLİM! Nasıl istersen...'' deyip, göz kırptı ve yanımdan ayrıldı. Bu sefer 'sevgilim'i bağırarak söylemişti. Belli ki oyun istiyordu ve ben ona istediğini verecektim... Araf giderken sol elimi kaldırdım ve dört parmağımı hareket ettirerek ona oldukça şımarık bir 'güle güle' işareti yaptım. Araf Ersöz daha kiminle dans ettiğini bilmiyordu...

....

Araf gittikten sonra, nihayet Elif'i bulabilmiştim. Okulun arka bahçesinde bir bankta, Onur ile kahve içiyorlardı. Gülümseyerek yanlarına yaklaştım ve ''Günaydın kanka... Günaydın enişte bey...'' dedim.

 İkisi de sözlenmiş gibi aynı anda ''Günaydın Asya...'' dediler. 

Sorma gereği duymadan, Elif'in yanına yerleştim. ''Oo kahve mi içiyorsunuz? Onur bana da alır mısın?'' diye sordum.

 ''Tabi Baldız.'' dedi ve Elif'e dönerek ''Hemen gelirim sevgilim...'' diye ekledi. Ayağa kalkınca, Elif'in yanağını öptü ve gitti. Burası buram buram aşk kokuyordu... 

Onur gidince Elif'e döndüm ve ''Yardımına ihtiyacım var kanka...'' dedim.

...

Elif'e tam olarak planımı anlattığımda, kızılın yüzünde sinsi bir sırıtış oluşmuştu. Şimdi Elif'in makyaj malzemeleriyle, okulun kızlar tuvaletindeydik. Özel bir okul olduğu için, yeni müdür makyaja karışmıyordu.

Tuvaletteki kalorifere yaslandım ve Elif'in yüzüme yaptığı makyajın bitmesini bekledim. Elif işinin bittiğini söyleyince, aynaya ilerledim ve kendimi inceledim. Morarmış yeri perçemle kapatmıştık ve düzleştirdiğim saçlarımı at kuyruğu yapmıştık. Makyaj olarak, bordo ruj, siyah göz kalemi ve takma kirpik kullanmıştık. Ben nadir zamanlarda makyaj yapan biriydim. Bu yüzden bu ani değişim herkesi şaşırtacağa benziyordu.

CENNET'TE GÖRÜŞÜRÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin