Genç adam, büyük binanın önüne geldiğinde iç çekerek zile abandı. Çok yorulmuştu.
"Kim o?"
"Öğöhh hööğ"
"Açıyorum..." kapı açıldığında çantasını arkasından sürükleye sürükleye asansöre bindi. Beşinci kata geldiğinde tam yere yığılacaktı ki sarışın bir prens, onu zarifce yakaladı.
"Hey? İyi misin?" Başını boynuna gömdü.
"Acayip yorgunum...""Pekala." Shizuo sevgilisini kucağına aldı ve yüzünü onunkine yaklaştırıp gülümsedi. "Seni ben taşırım."
Sarışın prens, kucağındaki şeytanla birlikte içeri girip kapıyı kapattı. Yatak odasına gidip yatağa bıraktı sevgilisini ve elindeki çantayı alıp kenara koydu. "Teşekkürler Shizuo."
"Ricalar." Sarışın İzaya'nın alnına koydu elini. "Hafif ateşin var sanki ha? Üzerindekileri değiştir de sana rahat birşeyler vereyim."
İzaya doğrulup ceketinin düğmelerini açtı. O sırada shizuo'da gardropdan uygun birşeyler arıyordu.
"Oofff! Alex olmasaydı erkenden gelip uyurdum ne güzel! Tutturdu bana yardım et diye." Bir yandan söylenirken bir yandan kravatını çözüyordu. "Neyse. İyi bir iş bağladım sonuçta." Shizuo ona kıyafetleri uzattı. "Senin adına mutluyum. Alex kim bu arada?"
İzaya yüz üstü yatıp yatağın ucunde eğilmiş vaziyetteki shizuo'ya yanaştı ve elini çenesine koyup "Ne o? Kıskandın mı?" Dedi seksi bir gülümsemeyle.
Shizuo içerden hayvani duygularını bastırsa da dışa vurmadan gülümsedi. "Kıskanamaz mıyım?"
Sevgilisi kıkırdadı. "Alexandr Edwin Becky. Bay Becky'nin oğlu ve benim iki ay sonra ortaklık kuracağım adam."
"Ne ortaklığı?" Shizuo yatağın kenarına kollarını koyup yastık olarak kullanırken bir yandan İzaya'yı dinliyordu.
"Bay Becky hakkında öyle bilgiler sattım ki en fazla üç ay sonra emekli olmak zorunda kalacak. Ee, o zaman kim geçecek yerine? Oğlu Alex. Ki bu da beni-" genç adamın sözü kolundaki yanma hissiyle yarım kalmıştı.
"İyimisin?!"
"Aah.. iyiyim sanırım..." Sarışın, sevgilisinin gömleğini çıkartıp kolunda kanamaya devam eden dövmeye baktı. "Sen.. dövme mi yaptırdın?"
"Saçmalama. Bende henüz bu sabah farkettim. Nereden geldiğini bilmiyorum." Gözleri dövmeye kaydığında şoke olmuştu. "Ne?! Nasıl olur bu? Şekli değişmiş!" Dedi hafif panikle. "Daha sabah yıldız gibi bir şekle sahipti..." (multide var şu anki şekli)
"Emin misin?" Siyah saçlı genç başını olumlu şekilde salladı.
"Sabah Shinra'yla konuşsak iyi olur...""Sanırım..." İzaya dövmeye baktıkça shizuo da ona bakıyordu. Elleriyle sertçe çenesinden tutup öptü ve yavaşca üzerine çıktı.
Kim olursa olsun, yatakta oturmuş, üzerindeki gömleğinin düğmeleri açık ve bir kolu düşük bir sevimlilik abidesi görse üzerine atlardı.
"Hey shizu-"
"Kes sesini."
Merhaba millet .s tam yerinde kesmişim c:
O değilde yine yorumbazlarımı duyurma vaktim geldi gidiyor *-*
Yorumbazlar:
@Elif-kun @SonicFun @Danderya @anka-bird
Yorumlarımız düşmüş biraz ha? Umarım toparlarız :3
Yorum bırakan cancağızcıklarım, vote verip sessizce ortamı terkeden pamukçukcuklarm, ve hayalet okuyucu çiçekçikciklerim, 10,5K olmamızı kutlarım *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHIZAYA
RandomShizuo ve İzaya karakterinin shiplendiği durarara fanfic hikâyedir iyi okumalar. -Not: Argo kelime ve küfür içerir.- İkinci kitap: SHIZAYA II - The Story Of After Death