Bölüm - 29 ● Haşin Yakışıklı

818 50 15
                                    

Son 13 bölümdür Smut yazmadığımı fırkidip gildim bin bırılıra .s üzür dilirim ifinim .s

İyi okumlr dilyrim .s

İzaya gözlerini araladı uykulu uykulu. Üzerinde tanıdık bir ağırlık vardı.

Çenesinin altına başını koymuş ve mışıl mışıl uyuyan adama baktı. Doğruldu yavaşca. Çenesinin altındaki başı artık kucağına geliyordu.
Eğilip alnındaki saçlarını çekti  ufak bir öpücük bıraktı.

"Shizuo?" Sırtında hissettiği soğukluğa aldırmadan dizlerindeki adama baktı tekrar. "Shht, uyan hadi." Gözlerini kırptığında kucağında yatan bir iskeletle karşılaştığında panikle geri çekildi. İskelet, açılmış bir mezardan kucağına alınmış gibiydi. İzaya, üstünün başının toprak olduğunu anladığında mezarı kendisinin kazdığını farkedip mezar taşına yöneldi. Kimin mezarını kazmıştı? Eğilip simsiyah arazideki taşa yaklaştı. Göremediği için mezarın içine girmek zorundaydı. En sonunda okudu ismi.

[Heiwajima Shizuo (1993 - 20##)]

İzaya panikle soluklanmaya başladı. Ölüm tarihini göremiyordu. Bacaklarına değen yoğun, sıcak sıvıyla başını yere eğdi.

Açılan mezar kanla dolmuş, yerde yatan iskelet yavaşca kıpırdanmaya başlamıştı. "İ-zaya..." Shizuo'nun iskeleti acıyla inlerken genç adam dizlerinin üstüne çöktü. "S-senin... suçun!" Kemikten elleri hışımla boğazını sararken İzaya sadece ağlamakla yetindi. Bir yandan shizuo'nun ölmemiş olmasını ve her şeyin berbat bir kabus olmasını isterken,bir yandan da boğazımdaki ellerin kendisini öldürmesini istiyordu.
"Öldür beni.." diye mırıldandı zar zor. Nefes alamıyordu. "Sana bunu yapan bensem.. öldür..." Biraz daha can çekiştikten sonra cansız bedeni mezarlığın içine yığılmıştı. Çevrede çığlıklar yankılanmaya başladı.
"Lütfen bu bir kabus olsun..."

--

"İzaya!" Panikle sarstı sevgilisini. "Hey, kendine gel!" İzaya gözlerini açtığımda kendisini Shizuo'nun kucağımda hıçkırıklarla ağlarken bulmuştu gene.

"Shi... Shizuo?" Ses kırılmasının dibine vuran bir mırıltı çıkartmışı. Yüzünden şaşkınlığını okumak hiç zor değildi. Shizuo tekrar sarıldı ona. "Kabus gör-"

"Özür dilerim.." İzaya lafını kesip ona sarıldığı gibi başını gömdü iyice. Kollarını olabildiğince beline sarıp kendisine bastırmıştı. "Çok özür dilerim.."

Shizuo kalp atışlarını hissediyordu.  Sanki hiç durmuyormuş gibi atıyordu. Ellerini simsiyah saçlarına koydu.  Bir şey söylemeden kollarını ufak bedene doladı.

İlk başlarda ne kadar güçlü, sert, azimli gözüküyordu İzaya.  Hiçbir şey onu üzmüyor, insanların kendisine sarf ettiği berbat sözlere gülüp geçiyordu;
Fakat şu an Shizuo'nun kucağında ağlayan varlık o olamazdı. Kabuslarında sevdiğinin ölümünü gördüğü için hüngür hüngür ağlayıp, uyandığında hiç yaşanmayan olaylar için özür dileyen, bir öpücükle bile pespembe kesilen birisiydi kucağındaki.

Ağlaması biraz olsun dindiğinde Eğildi sarışın. "Şşhht? Ne korkuttu seni gene ufak tavşan?" Burnunu boynuna koydu tebessüm taşıyan bir ifadeyle.  Onu neşelendirmeye çalışıyordu. "B-ben.." yutkundu ve başını kaldırdı. "Hatırlayamıyorum... Sadece ölümünü hatırlıyorum..."

Shizuo güldü tuhaf sesler çıkartarak "Ne ölmesi ya? Arslan gibi herifim ölmem ben."

İzaya kaşlarını çattı. "Arslan da kedigillerden. O dokuz canın bittiğinde görürüm ben seni." Terslenir gibi bir ses çıkarttı.

Shizuo domuz gibi anırarak gülmeye devam etti. Yorulup kendisini yatakta geriye doğru bırakıp elinin tersiyle gözlerini kapattı. "Çok korkuttun beni aptal." Dediğinde gülüşünden eser yoktu.

Bu sefer domuz gibi gülme sırası İzaya'daydı. "Hani Arslandın? Hangi Arslan Tavşandan korkar?" Sarışın doğrulup ellerini yanaklarına koydu ve dudaklarını birleştirdi. "Dalga geçme."

***

Alex gerinip iç çekti. İlk kez dinlenmiş kalkıyordu. Ama bir terslik vardı. İlk olarak kalçası çok ağrıyordu -ki doğrulamama sebebi buydu-, ikincisi Calwin de yanında yatıyordu.

Başını yastığa gömdü ve "GENE Mİ?!" Diye derin bir çığlık attı.
(Yazarın hunharca gülmesi) 

Kendi kendini boğmakla uğraşırken beline dolanan sımsıcak kollarla irkildi. Kendisine sarılan adam gülümseyip "Günaydın" dediğinde bir şey söyleyemeden eğdi başını. Uzun süredir hiç kimse kendisine sarılmamıştı.  Calwin kalkıp esnedi ve gerindi.  Edwin doğrulup ona baktığında sırtındaki tırnak izlerini fak etti. Yavaştan yüzünün ısındığını fark etmişti. Dizlerini karnına çekmiş , elini yanağına koyup sakinleşmeye çalıştıkça dün yaptıklarını hatırlıyordu.  Başını kaldırdığı gibi burnunun dibinde biten Calwin'le dona kaldı.  Sırtına geçirdiği kırışık ve önü iliklenmemiş gömleği,  lacivert gözleri, dağılan kızıl sürmeleri, hafif yan gülüşü ve darmadağın saçlarıyla dayanılmaz gözüküyordu.

 'Ağğh.. Ne haşin yakışıklı..' diye mırıldandı içten içe. Ama yüzüne yansıtmamaya çalışarak "N-Ne oldu?" dedi. 
"Bende bunu sana soracaktım. Ne o? Yıllardır tanıdığın partnerinden mi utandın?" Başını göğdesine yasladığında adeta kalp krizi geçiriyordu Edwin. İçinden 'N'olur kalp atışımı fark etmesin..' diye geçirirken, dıştan "Ne kadar nazikleşmişsin. Eskiden öküz misali kabaydın." dedi. 

Calwin kaşlarını çatıp kendisine baktığında yutkundu. "Senin kalbin neden bu kadar hızlı atıyor? renkarne falan mı oldun?"

"Hayır.. Bilmiyorum." Alex bilmemezlikten gelmeye çalışarak doğruldu. "Dün ne oldu da bu hale eldik biz?" Calwin duymamış gibi davranmaya başladığında Alex sinirle gömleğini tutup çekti. "Calwin?"

Genç adam iç çekti. "Of tamam tamam! Benden nefret ettiğini söyleyince sinirlenip benden nefret etmediğini kanıtlamak için içeceğe bir şeyler şey etmiş olabilirim.." Alex dudağını ısırdı. "Bir şeyler derken?"

"Ş-Şey işte.. Böyle siyah bir şişede.."Calwin kurtulmak için şekilden şekile girerken Alex iyice sinirlenmişti.  Alex'in içinde bir şeyler kopsa da sanki karnında bir kaç kelebek uçuyordu. Uzun süredir birisiyle uyanmamıştı. Belki de o yüzden çok mutluydu?

Evet.. dedi çok derindeki bir ses. Kendimi böyle avutabilirim. 

Eveet. Multide haşin yakışıklımız, müzik video şeysinde 1 saatlik versiyonunu ezbere bildiğim o şarkım <3 aslkdjsd neyse.

Uzun süredir Smut yazmıyorum biliyorum ama az sabredin güzel bir hard smut geliyor yolda :') 


Kendinize iyi bakın~~

 (͡° ͜ʖ ͡°)

SHIZAYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin