İzaya ve shizuo uyanmış, ama yatakta yatmak ve tembellik etmekle meşgullerdi. İzaya sevgilisinin üzerine uzanmıştı. Saat daha sabahın altısıydı.
"Başım ağrıyor... Dün şeker komasına girmiş olabilir miyim?""Saçmalamaya shizu-chan. Altı üstü altı büyük kase Dondurmalı çikolata kaplı çilek tatlısı yedin. Bu koma değil duble koma." dedi izaya shizuo'nun göbüşünü okşarken. (göbek demekten mahrum yazarın azizliği sinemalarda)
"Kendimi uçarken cama çarpan bir sinek gibi hissediyorum."
"O tatlıyı ben yaptığıma göre o camı oraya takan şerefsiz ben oluyorum?"
"Tabiki değilsin İzaya'm" dedi shizuo sarılarak. Sevgilisi de gülümsedi ve bir süre sarıldı. Ardından "aç mısın?" diye sordu.
"Tek kelime. Gurulgurulgurul" shizuo iğrenç sesler çıkarmaya devam ederken izaya kıkırdadı. "Tamam anladım." kaşlarını kaldırıp başını göğdesine gömdü. "Az romantik olsana."
Sarışın bir süre düşünüp gülümsedi. "Ah melek, kanatsız melek, cennetten düşerken canın yandı mı?" sesini hafif ve nazikçe çıkarması ortamı hafif romantikleştirmişti.
"Hayır. Çünkü bir şeytanın kucağında buldum kendimi. Hatta şu an olduğu gibi. "
İzaya'nın romantik cevabıyla kızardı shizuo. İzaya doğrulup dudaklarına bir öpücük bıraktı. "Edebiyatı severim. Ama sen pek beni yenebilecek gibi değilsin. Olsun. Sen benim romantik olamayan ormantik ayım olarak kalacaksın sonsuza dek." diyip son bir kez öptü. " Ben mutfağa. Sen de oyalanmadan gel." Kalkmak için hamle yaptığında kazayla shizuo'ya sürtünmüştü.
O aşağı inene kadar taş kesmişti sarışın. İzaya odadan gider gitmez doğruldu. Kahretsin... Dayanamazsan sıçtım... Diye geçirdi içinden. O ilk günlerinden sonra iki hafta geçmiş, buna rağmen İzaya'ya hiç dokunmamıştı. Hemde hiç. Ama onun odunluğuna kalsa iki haftada izaya sakat kalırdı. Banyoya girip tüm işlerini bitirip aşağı gitti.
İzaya mutfakta hafifçe mırıldana mırıldana kahvaltı hazırlıyordu. Shizuo kasıklarında yine bir hareketlenme hissetti.
Ulan sanki erotik birşey gördün... Dedi bakışlarını oraya çevirerek. Beyni yok fikri var anasını satayım.
Gidip İzaya'nın sırtından sarıldı ve çenesini omzuna koydu. "Tekrar günaydın İzaya'm."
"Sanada Shizuo'm." diyerek devam etti işine. Sevgilisi ona sarılarak izliyordu yaptıklarını.
Yumurtaları çırpıp tavaya döktü. Tam raftaki tuza uzanacaktı ki farkında olmadan sarışına yine sürtündü.
Bu shizuo'nun sabrındaki son damlaydı. İzaya'nın havadaki kolunu tutup karnından kendisine bastırdı. Boynunu öpmeye başladığında izaya iç çekti. "N-Ne yapıyorsun? Yumurtalar yanacak." sarışın bir anda o nu bıraktı. "Üzgünüm..." İzaya yumurtaları masaya bıraktı. "Sorun değil. Nedenini biliyorum nasılsa."
"Ha?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHIZAYA
RandomShizuo ve İzaya karakterinin shiplendiği durarara fanfic hikâyedir iyi okumalar. -Not: Argo kelime ve küfür içerir.- İkinci kitap: SHIZAYA II - The Story Of After Death