Shizuo çalan kapıyla ayağa kalktı ve gelen kişiyi karşılamak için ev kapısını açtı.
Karşısında 'Alex' denen adam, kucağında İzaya'yla duruyordu. Islanmaması için cekedini üzerine örtmüş ve kucağında kendisine bastırmıştı. "İzaya?!" Shizuo sinirle kucakladı sevgilisini.
"C-cenazede birden bayıldı." Dedi Alex nefes nefese."Kimin cenazesi?"
"Calwin.. İkimizin eski arkadaşı." Alex başını kaldırıp ikisine baktı.
Shizuo kucağındaki İzaya'yı koltuğa yatırırken birlikte mükkemmel gözüküyorlardı. Bunu kabullenmek istemese de yıllardır gizlice gözetlediği efendisi kendisi için uygun bir eş bulmuş gibi gözüküyordu.
"Öyleyse ben gitsem iyi olur. O sana emanet.""Onu getirdiğin için teşekkürler." Dedi shizuo ayağa kalkıp. Alex, kendisini kapıya kadar geçirdikten sonra rastgele sokaklarda yürümeye başladı.
Tam bir ara sokağın yanından geçiyordu ki boğazına yapışarak kendisini duvara yaslayan şeytan boynuzlarına ve yeşil parlak gözlere sahip kişi tüm keyfi bozmuştu.
"Ne yapıyorsun?"
"Seni boğacaktım ama sen galiba zaten daha önce öldün... Olsun, ben yine de boğayım seni."
"Calwin..." dedi Alex iç çekerek. "Kolunu götüne sokmadan önce çeker misin?" Karşısındaki adam püfleyerek çekti kolunu "sana da şaka yapılmıyor yahu! Daha yeni renkarne olmuşken eğleneyim işte."
Alex üstünü başını toparladı. "Havamda değilim. Üstelik İzaya senin yüzünden sahte cenazede bayıldı. Bizim görevimiz o insan ölümünü yaşayana kadar onu korumak. ZARAR VERMEK DEĞİL."
"Heee? Ona çok bağlısın bakıyorum da. Efendine olan aşkın duyulursa köleliğe düşersin farkındasın değil mi?" Calwin in parlayan yeşil gözleri ve boynuzları normale dönerken başını kaşıdı.
"Farkındayım." Alex yürümeye devam ederken Calwin de arkasından geliyordu.
"Bunu Neri-sama ya söylemeyi düşünmüyorum. Dikkatli ol. Başka piçler efendilerine söylerse hadım bile edilebilirsin."
"Nerissa'ya ne söyleyecekmişsin?" Karşılarında beliren, kapşiyonlu, siyah dumanlar içindeki adam soğuk bir sesle sordu.
"Onur konuğumuz da geldi." Dedi Calwin sinirle. "Senin nasıl da yalaka olduğunu söyleyecektim. Bir itirazın mı var?"
"Öyle demek? Bunu iletmeyi isterim ona." Adam küstahça güldü.
Alex, eliyle Calwin'in kafasına vurdu. "Özür dileriz. Şimdi, müsadenizle." Diyerek siyah saçlımadamı da sürükleyerek ara sokaktan çıktı. Arkalarındaki adam hiçbir zaman yüzünü göstermez, Nerissa isimli efendisi dışomda kimseye ismini söylemezdi. Fakat Alex'in onun hakkında bildiği birşey daha vardı. O sigaradan hiç haz etmezdi.
Bu nedenle buldukları ilk duman altı duran bara daldılar ikisi. Oturup loş ışıkların altında soluklandıktan sonra tekrar atışmaya başladılar.
"Nerden geldi bu puşt yahu? Hepsi senin yüzünden Alex!""Ne?! Ben mi dedim renkarne ol gel de bizi itin kıçına sok diye?! Seni izlediği belliydi! Nerissa'ya çalışıyorsun üstelik."
"Hmp..." Calwin sinsice sırıttı. "Bunu Akumao'ya hizmet eden mi söylüyor?" Dedi aşağılayıco bir ses tonuyla.
"Onun hakkında birşey bilmiyorsun." Diye terslendiğinde "O siyah saçlı ve kızıl gözleri hiç değişmeyen şeytan adama hizmet ediyorsun." Diyerek karşılık verdi.
"Sen sadece Orihara İzaya, yani Şeytanın Saf Yavrusuna aşık olan acınası bir hizmetkarsın..."
(Multide yine Edwin *gerçi bu sefer saçları düzgün değil khgf*)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHIZAYA
De TodoShizuo ve İzaya karakterinin shiplendiği durarara fanfic hikâyedir iyi okumalar. -Not: Argo kelime ve küfür içerir.- İkinci kitap: SHIZAYA II - The Story Of After Death