İzaya huzursuzca gözlerini araladı.
Kolları, bacakları, boynu.. Her yeri sızlıyordu. Karşısında Shinra'yı görünce buruk bir tebessüm etti.
"Merhaba İzaya." dedi shinra.
"Merhaba.. Beni sen mi buldun o çöplükten?" dediğinde balkondan bir elinde sigara paketiyle çakmağını cebine koyarak içeri giren Shizuo'ya görünce ani bir şok geçirdi.
"Bu pislik ne arıyor burda?!" diye bağırdı. Shizuo elindeki boş sigara paketini kafasına attı. "Seni ben kurtardım piç!"İzaya sol eliyle başını ovaladı. "Bekle sen! Bir iyileşeyim o paketi varya-" Shinra öksürdü. "Beyler, sakin." güldü ve İzaya'ya döndü. "Durumun berbat." dedi gözlüğünü düzelterek.
"Kaburgan çok hafif çatlamış. Sağ kolunda da çatlak var. Herhalde koluna yediğin iki kurşun yüzünden. Karnındaki kurşun pek derine gitmemiş hem zaten karın boşluğuna gelmiş. Hayati birşey yok ama en az bir ay burdasın."
İzaya iç çekti."Lanet olsun! Benim çalışmam gerek! Kolum olmadan yapamam!" diye mızmızlanırken Shinra onu teselli ediyordu.
Shizuo vicdan azabıyla iç çekti. Hangi akla hizmet kendini kaybedip ona vurmuştu ki?! Zaten her yeri perişan olmuştu. Bir sigara daha yakıp balkona gitti.
İzaya bunu farketmişti. Sarı kabarık saçlarını sürekli sıkıntıyla karıştırıp iç çekiyordu. Shinra İzaya'ya yaklaşıp fısıldadı "sana o yardım etti. O buraya getirdi. Hiç değilse bir teşekkür et" dedi içeri giderken.
Siyah saçlarını karıştırdı ve düşündü. Haklıydı. Hiç değilse bir teşekkür borcu vardı.
"Shizu-chan?" diye seslendiğinde Shizuo sigarasını söndürüp yanına gitti. "Ne var pire?" Sarışının kavga gibi bir niyeti yoktu.
İzaya kaşlarını çattı. "İki dakika insan ol be!" dedi . Karşısındaki çocuk gibi taklidini yapmaya başladı
"Ökö dökökö önsön öl bö" dedi kaba bir alayla. İzaya gülmemek için kendini tutuyordu. Eliyle shizuo'nin omzuna vurdu.
"Ciddi ol biraz!"
Shizuo oflayarak yanındaki tabureye oturup dinlemeye başladı."Bana yardım ettiğin için teşekkürler.."
"Ricalar" dedi shizuo kendini tutamayarak. İzaya az önce kendine attığı paketi kafasında paraladı "gerizekalı!" ikisi de gülmemek içi kendilerini tutuyorlardı.
Shizuo dayanamayıp gülmeye başladığında izaya gülmeyi unutmuştu. Onun o ihtişamlı ve gür erkeksi sesiyle kahkaha atmasını dinlerken göğsü sıkıştı. Elini oraya koydu. Karnının hemen üzerinde hafif bir karıncalanma vardı.
Evet dedi iç sesi. Beni etkiledi.
Shizuo kalbini tutarak gülmeyen gence bakınca panik oldu. "İyi misin?" dedi oturduğu tabureden kalkarak. Tam Shinra'yı çağıracakken İzaya eliyle durdurdu "lüzumu yok." shizuo tekrar yerine oturdu.
Az önce kendisine attığı bakış biraz tuhaftı. Kötü anlamda değildi ama iyi de değildi.. Kendisi kahkaha atarken ona öyle bakıyordu ki, sanki gülmeyi unutmuş gibiydi. Karnındaki karıncalanma hissiyle öksürdü shizuo.
İkisi de ilk kez birbirleriyle kavga etmeden bu kadar uzun süre yan yana durduklarını fark etmişlerdi. Saniyeler birbirini takip ederken birbirleri hakkında birsürü yeni şey öğreniyorlardı. İkisinin de karnındaki o karıncalanma hissi büyümüştü.
İzaya zarif cam sehbada duran sürahiyi işaret etti. "Su verebilir misin?"
Sarışın onaylayıp sürahiden su aldı ve ona uzattı. İzaya içerken elleri titriyordu. Sağ kolunu kımıldatmak çok zordu. Dipnot eklemek gerekirse, içemediği için çenesinden aşağı kaymaya devam eden sübyancı su damlası onu huylandırmıştı.Shizuo eliyle bardağın altından destek vererek yardım etti içmesine. Daha sonra bardağı yavaşca geri çektiğinde az önceki hareketini yeni idrak etmişti.
İkisi de sus pus birbirlerine bakmıyorlardı. İzayanın iç sesi olaya el attı:
NE OLUYOZ LAN?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHIZAYA
De TodoShizuo ve İzaya karakterinin shiplendiği durarara fanfic hikâyedir iyi okumalar. -Not: Argo kelime ve küfür içerir.- İkinci kitap: SHIZAYA II - The Story Of After Death