4 - Nankör

3K 206 40
                                    

Zaman çok çabuk geçiyor. 1 ay daha geçti.

1 aydır Yiğit'ten ses çıkmadı. Aslı'yı arayıp 'Aranız düzeldi mi?' diye sormak istedim ama cesaret edemedim. Eh demek ki benim yüzsüzlüğümün de sınırları var, öğrenmem güzel oldu.

Ben tezgahı silerken Esin elinde gazeteyle koştur koştur yanıma geldi. Gözlerinde dedikodu yapmak üzereyken beliren ışık vardı. Elindeki tepsiyi tezgaha bıraktı.

-Seninki Pelin Aydoğan'la çıkıyormuş!

Esin'e boş boş baktım.

-Söylediğin cümlenin tek kelimesini bile anlamadım.

-Müşterinin elindeki gazeteyi okudum.

-Ya Esin kaç kere dedim sana yapma şunu diye, dışardan korkunç gözüküyor.

-Of bir sus. Gazetede Can'ın haberi vardı. Rol arkadaşı Pelin Aydoğan'la birlikte diye.

-Hangisi o, başrol mü yoksa sürekli 'bence yapmalısın' diyen arkadaşı mı?

-'Bence yapmalısın'!

-Hadi ya. Başrolü bile tavlayamamış mı beceriksiz?

Esin bana şok olmuş şekilde baktı.

-Kıskanmıyor musun?

O sırada ben de kendime aynı soruyu soruyordum. İçimdeki Zeynep'ler yine hareketleniyor.

-Kıskanmıyor musun Zeynep?

-Kıskanmıyor gibiyim ya, bir şey hissetmedim sanki.

-Saçmalama aşığım ben Can'a.

-6 ay önceydi o.

-Oha, o kadarlık mı sevmiştin yani?

-Sevmemiştim, sevmiştiK. BİZ.

-Ya aşka çok anlam yükleme, gelip geçen duygular bunlar.

-O zaman hangi duyguya güvenip de.. mesela evleneceğiz?

-Zamanı gelince hissedeceksin.

Bunu diyen Zeynep'e bütün Zeynep'ler ters ters baktı.

-Çok rahatlattın Klişe Zeynep.

Esin beni dürttü.

-Hişt Zeynep! Kime soruyorum!?

-He dalmışım da. Ya daha kesin değil, herkes hakkında çıkıyor böyle haberler. Kesin durumu öğrenince sorgulayacağım hissettiklerimi.


***


Fırından gelenleri vitrine yerleştirirken önümde Uğur belirdi.

-N'aber sabah şekerim?

Kafamı kaldırıp ters ters baktım.

-Saat 1 Uğur. Sabah şekerlik bir durum yok. Bir şey istiyorsan masaya geç Esin gelir.

-Geldi zaten. Ben seni görmeye geldim.

Bir kez daha kafamı kaldırdım. 5 saniye kadar gözlerimden alev çıkarmaya çalıştım ama çıkmayınca (ve de Uğur önümde kahkahalara boğulunca) ağzımı kullanmaya karar verdim.

-Uğur defol git önümden, gözümü karartma benim, valla kafeyi katarım birbirine. İşimden olacağım senin yüzünden.

O sırada arkadan bir el Uğur'u ensesinden yakaladı, kedi gibi kenara attı.

-Uğur ben sana rahat dur demedim mi?

Gelen Ömür'dü. O da Uğur'u bi kaç kez burda gördüğü için duruma yabancı değil. Uğur usulca uzaklaşırken Ömür bana baktı.

Kime Ne?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin