11 - Part-Time İyi Biri

2.9K 208 22
                                    

19 yaşındayım.

Küçüğüm daha. Ama hissediyorum. Bu sefer yaşımdan büyük hisler var içimde. Büyük olsa da olgun hisler değil, sokağa çıkıp bağırarak koşma isteği veren hisler.

Hep iyi biri olmaya çalıştım kısa ömrümde. Şimdi düşünüyorum da, acaba Ömür'e aşık olarak hepsini bir kalemde silip attım mı? Yanlış mı yaptım?

Can'a, Sinem'e, inanılmaz ama o kaknem İrem'e, hatta belki Ömür'e.

Çok uğraştım hesap vermeye kendime, sonra düşündüm.

Neden?

Kime hesap veriyorum, neden hesap veriyorum? Sevemez miyim? Aşık olamaz mıyım? Herkes bi kere mi sever hayatta, Can'ı sevdim diye Ömür'e dokunamaz mıyım artık?

Ömür lisede hep aşık oldu, sıkıldı, kızları gösterdi ben ayarlamaya çalıştım.

İğrenç miyim şimdi ben? O geçmişin üstüne bir aşk yazılamaz mı?

Sonra kahkahalarımızı düşünüyorum, kavgalarımızı. Ömür'ün bana ders çalıştırmalarını, beceremeyip kopya vermelerini. Hocanın ikimiz kavga ederken kulağımızdan tutup müdürün odasına yollamasını, müdürün odasında hocaya karşı birlik olup hocaya suç atmalarımızı. Yüzüne maske yapmalarımı, sürekli beni kuaföre götürmeye çalışmalarını. Film izlerken uyuyakalmalarımızı.

Ömür ve benim birlikte olmamızdan doğal ne olabilir ki dünyada?

Çok basit.

Ömür ve Zeynep.

Kimsenin ne düşündüğünün önemi yok, dahası, benim bile ne düşündüğümün önemi yok. Sadece ne hissettiğimin önemi var.

Doğru zamanı bekleyeceğim ama Ömür'e hislerimi söylemeden asla vazgeçmeyeceğim.

İsteyen istediğini düşünebilir.

Ben aşığım.

Gerisinden kime ne?


***


Derslerin başlamasına 1 hafta kaldı. Kafede tam zaman çalışmamın son haftası olduğu için erkenden kalktım yine.

Aylar sonra ilk kez 'mutlu'ydum.

Aynaya baktım, gülümsedim, içim içime sığmıyordu.

Dolabımı açtım, kısa kot elbisemi çıkardım. Üstüne siyah kısa kazağımı aldım. Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Makyajımı özenerek yaptım, saçımı tepede sıkı sıkı topladım, ucunu saçak saçak bıraktım. Asla vazgeçemediğim devasa montumu giyindim ve evden çıktım.

Yaşlı amcanın karşıdan karşıya geçmesine yardım ettim, elini öptüm, koşarak uzaklaştım. Ağlayan bir kıza mendil uzatıp gülümsedim, konuşmadım. Bazen gülen bir çift göz sözlerden daha iyi gelir çünkü bilirim. Koşarken arabanın tekinin dikiz aynasını yamulttum ve olay yerinden kaçtım. Yaşlı amca ve ağlayan kızdan kazandığım sevaplarla birbirlerini dengelerler diye düşündüm, part-time iyi biriyim ben.

Maceralarımın sonunda kafeye vardım, Serdar çoktan gelmişti. Sırıtan suratımı görünce gülümsedi, şaşırdı.

-Seni böyle görmeyeli çok uzun zaman oldu.

Gidip yanağından öptüm.

-Sana da günaydın!

Tezgahın, masaların tozunu aldım. Gelen müşterilerin hepsiyle ben ilgilendim. Gülen yüzümle herkesi karşılamak mutluluğumu paylaşmak istiyordum.

Kime Ne?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin