Can'a bir bakış attıktan sonra Yiğit'e döndüm. Yerden kalkmış kanayan dudağını tutuyordu. Can'a doğru yavaşça yaklaştı, araya girdim. Yiğit'e döndüm.
-Lütfen Yiğit bi şey yapma. Yaparsan onun değil benim suçum olacak.
Can bana baktı. Kafasını sallaya sallaya arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı. Etrafımız tahmin edilebileceği gibi insan dolmuştu.
-HADİ İŞİNİZE GİDİN YA AMMA DRAM MERAKLISISINIZ!
Herkes ufak ufak uzaklaşmaya başlayınca Yiğit'e döndüm, cebimde daimi akan burnumu silmek için bulundurduğum bir paket peçeteyi çıkarıp içinden bir tanesini Yiğit'in dudağına tuttum. Gözlerim doldu, o sırada Yiğit'in kardeşi Doğa yanımıza yaklaştı. Bana garipseyerek bakacakken Yiğit'in dudağını farketti, gözleri kocaman açıldı.
-Abi?! N'oldu bu kız mı yaptı bunu?
Boş boş baktım.
-Evet, bir temiz döveyim dedim abini.
Doğa bana sinirle bakarken abisinin dayak yemesinden sorumlu olan kız olarak alttan almam gerektiğini farkettim.
-Tamam tamam özür dilerim.
Yiğit'e döndüm.
-Yiğit senden de özür dilerim, hem de çok.
Yiğit önemsemez gibi kafasını iki yana salladı.
-Kafana takma.
-Ben seni arayacağım tamam mı, şimdi gitmem lazım.
Arkamı dönüp yürümeye başladım. Ben böylesi harika bir adama neden aşık olamamıştım hakkaten?
Tamam hatırladım, sebebin buralarda bir yerlerde olması lazım. Fazla uzaklaşmış olamaz.
***
Can'ı bir duvara oturmuş, ayağıyla taşla oynarken buldum.
-Can!
Kafasını kaldırıp bana baktı. Saçları yine darmadağındı. Gözlerinden öfke saçıyordu, gömleğinin kollarından teki kıvrık diğeri salık vaziyetteydi. Kızıp bağırıp çağırmak için aramıştım onu yarım saat boyunca sokaklarda ama yüzüme baktığı an hepsini unuttum.
Yaklaşıp önünde ayakta durdum, ellerimle saçlarını geriye doğru taradım kafasını tutup yüzünü bana kaldırdım. Yanağını okşadım, uzanıp diğer yanağından öptüm. Dudağından öptüm. Göğsüme çekip sarıldım, sonra geri çekildim.
-Neden yaptın?
-Bilmiyorum. Aslında vurmak istediğim asıl kişinin kim olduğunu biliyorsun...
Gözlerimi kapatıp Can'ın elini sıktım.
-Sakın söyleme.
Elini elimden çekti, sinirliydi.
-Söylemek zorundayım. Ben böyle yapamıyorum Zeynep.
-Ömür senin arkadaşın Can. Benim de arkadaşım.
-Sana benden yakın olmasını hazmedemiyorum. Hiç bir zaman hazmedebileceğimi de sanmıyorum. Bu değiştirebileceğim bir şey de değil. En başından beri hata yapmışım senden uzak durmakla. Hep yanında olmalıydım, Ömür'ün yerinde ben olmalıydım.
-Kankam olarak yani?
-Ne demek istediğimi anlıyorsun.
-Senin demek istediğini anlıyorum belki ama hak vermiyorum. Olması gereken buymuş demek ki. Belki önceden bi araya gelsek yürütemeyecektik. Belki ikimiz de yeterince olgun olmayacaktık. Hala da değiliz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kime Ne?
Literatura FemininaZeynep'in gözü artık açıldı, her yanına kısmet saçıldı. Peki gerçek aşk kim? Ya da var mı? Ve Zeynep onu kaçırmak için neler yapabilir?