37.Bölüm : FİNAL

3.5K 189 23
                                    

Keyifli okumalar ..


Bu hayat bize çok şey öğretti, çok şey gösterdi ve birçok şey çaldı...dolup taştığımız zamanlarda, yeter artık bitsin dediğimiz anlarda ,umutsuzluğun zirvesinden atlamaya korktuğumuzda bile karşımıza birini çıkardı.

Ben Nehir Er sözleşmeli olarak girdiğim okuldan kazandığım maaşla çıktığım tatilde tüm hayatıma yön verecek bir adamla tanıştım:sıcak çikolata denizi gözlerinde boğuldum, nefesinde ısındığım, kolları arasına sığındığım birisiyle. O bir Nehir Er kahramanı: Çakma Batman

Büyük bir hezeyanla sonuçlanan gelinlik alışverişimden sonra Doruk'tan gözüm gibi sakındığım gelinliğim tüm Türkiye'ye sunulmuştu. Evet bu ne kadar geçerli bir gelenek bilmiyorum ama biz tüm geçerliliğini yitirmesi için çabalayacaktık. Mutlu bir yuva kuracaktık birlikte. Başta çiğdem olacaktık daha sonra ayçiçeği gibi çoğalacaktı ailemiz. Çocuklardan bahsediyorum. Anaokulunda öğretmenlik yapıp da hokkacık burunlarıyla bilmişlik yapan ay çöreği gibi parlak çocukların arasında nasıl çocuk sevmeyen biri olabilirdim ki?

Akşam üzeri yemekten sonra çalan telefon ile babamların yanından ayrıldım. İkisi de isteme günüden beri mutlu gözükmeye çabalıyorlardı. Çabaları Oscarlıktı ancak ben Külyutmaz Mahmut Hoca'yı görmüş geçirmiş biri olarak farkındaydım bu tutumlarının. Evin tek çocuğu ve birde kızı olunca başka oluyordu. Ama ben inanıyordum ki onlar Doruk'a ve bize inanıyorlardı. Yoksa ben ne kadar aşığım, sevgimden ölüyorum desemde evlenmemize kati suretle izin vermedi babam.

''Efendim Çakma batman?''

''Çakma Batman mi? Bne en son terfi aldığımı hatırlıyorum Huysuz ve Çirkin Rachel?''

''O o günün büyüsüyle söylenmiş sözler demek ki? Sen dünyayı değil sadece beni kurtardın o kadar da değil daha?'' karşıdan bir iç çekme sesi yankılandı ahizeye. Gözlerimizi kapatıp yanında olduğumu düşledim. Hemen kollarının altında. Yeni yeni çıkan sakallarını elimin tersiyle sevdiğimi.

''Ben dünyamın sınırlarının nerede başlayıp nerede sonlandığını biliyorsun o halde?'' konuşmanın sonunda ben romantizmden eriyecektim anlaşılan.

''Hımm bir düşüneyim...Greenwich'ten geçen başlangıç meridyeni var mı dünyanın?'' dedim lise zamanından kalma azıcık coğrafyamla.

''Hayır, yok.''

''Peki şekli kutuplardan baskın ekvatordan şişkin mi?''

''Hayır, değil?''

''Ne öyleyse?''

''Başlangıç Meridyenim beni ortaklarımın yanında yere serdiğin yerden geçiyor. Benim Dünya'm ela gözlü, bakır rengi saçlara sahip...benim dünyam güneşe döndüğünde üzerine ok gibi kirpiklerin yansıması düşüyor.''

Bir başkasının ağzından bu sözleri işitmek nasıl bir duygu bilmiyordum şu ana dek. Kulaklarım da önce bir uğultu başladı, kalbim gittikçe hızlandı, nefesim bir birine bağlandı soluksuz kaldım.

''Beni Ay'sız bırakma o zaman Çakma Batman...''

''İstesen de bırakmam hiç korkma sen. Yarın Antalya'ya dönüyor muyuz?''

Antalya Antalya...bana seni veren güzel şehir. İyi güzel de niye oraya gidiyorduk biz şimdi yeniden? Tatilin tadı kaçtı artık, yetmedi mi bu kadar tatil, aksiyon herkese de?

''Doyamadın mu tatile Çakma Batman?'' Sorumun bitmesiyle karşıdan keyifli bir kahkaha yükseldi. Yine ne söylemiştim farkında olmadan?

''Nehir Hanım düğün diyorum ki hazırlık diyorum. Siz ne dersiniz bu konuda? Fikirlerinizi benimle paylaşın lütfen.''

AŞKA 'DÜŞÜŞ' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin