İyi okumalar ^_^ ( Medyada Nehir'in yüzük var :D )
Buraya geleli 4 gün oluyordu. Yattığım yerden ancak kasem uyuştu diye kaldırılıp hareket ettiriliyordum. Çakma Batman bana ilgiye muhtaç bir çocuk gözüyle bakıp, o özenle ilgileniyordu benimle.
Sabahları dışarıdaki çardakta birlikte kahvaltı yapıyorduk. Temiz hava en öncelikli kuralımızdı. Madem bu temiz havada benim sol bacak yüzünden koşup oksijeninden faydalanamıyorduk gereğince, bizde bu kuralı koymuştuk aramızda. Kahvaltıyı geç yaptığımız için öğlenleri sadece meyve yiyorduk belki birazda kraker. Akşam menümüz Doruk Başer ustalığıyla hazırlanıp, onun hamaratlı elleriyle süsleniyordu. İlk günlerde zorla bana kendisi yedirmeye çalışıyordu yemeğimi. Yalnız bu göründüğü kadar masum olmuyordu. Dudağımı silerken, çenemi tutarken...ne bileyim işte ben bu adama bir türlü alışamadım ki! O bambaşkaydı benim için. keşfetmekten yorulmayacağım bir gezegendi o.
Geceleri birlikte uyuyoruz sanıyordum. Evet sadece sanıyordum zira sabah uyandığımda yatağımın boş ve soğuk tarafıyla karşılaşıyordum bir çift sıcak çikolata denizi yerine. Bacağımdan dolayı çok ilgili, baba potansiyeli yüksek bir çakma batman bana zarar vermemek için uyurken yanımdaki koltukta uyuyordu. Hayır o cüsseye o koltuk sığar mı hiç? Nerden baksan 1.90'na yakın boyu var ve ben 1.70'izorlayan ama bir türlü tam erişemeyen bir tiptim. Sonunda onu ikna edip yan oda da kalmasını sağlamıştım. Öyle iki büklüm yatmasına kıyamıyordum yanımda.
Gecenin ortalarına doğru, karanlık gittikçe dağılıp bir duman görüntüsü alırken bende uyanmıştım. Her ne kadar gözlerim yarımdan da az açık olsa da beynim hala uyumak için hazır da bekliyordu. Yanımdaki su bardağına uzanayım derken kaldırmaya çalıştığım sağ kolum tepki vermiyordu. Pelteleşmiş gibiydi. Sanki o tarafa giden sinirlerim zedelenmiş felçliymişim gibi aynı. Korkuyla anından irileşen gözlerimle karanlık odada sağa sola bakındım. Kimse yoktu yine. Kimseden kastım çakma batman yanımda değildi. Bir teselli arıyordum kısacası.
Sol elimle sağ kolumu tutarak hareket ettirebiliyordum yalnızca. Sanki o kolum yoktu, orda maket bir kol vardı.Ağlayacak kıvama gelmiştim resmen.Hatta gözümden bir damla yaş bile düşmüştü. Gece yatmadan önce ne olmuştu ki bana kolum böyle olmuştu? Uyku sersemliğiyle mantıklı düşünemiyordum da. Birisinin yanıma gelip bana teselli verip iyi olacağımı söylediğini duymaya ihtiyacım vardı.
''Doruuuuk! Doruuuuk! Ça-çabuk gel...lütfen...''
Kapı çok geçmeden gürültüyle açıldı. Açıldı açılmasına ama sanki karanlıkta siyah pelerinli birini aramak kadar zordu bu! Durun zaten o çakma batmandi. Siyah bir pelerini vardı onunda.
Kapı açıldıktan sonra çok geçmeden ışıkta hafifçe açıldı. Ve Doruk yarı çıplak karşıma dikildi! Kolumun şaşkınlığını mı yoksa önümde duran baklavayı görmenin dil damak kurumasını mı yaşayayım bilemedim.
Bu adamla nasıl başa çıkacağım ki ben? Göz doldurucu bir cazibesi vardı. Gerekten de bazen diyorum ki bu adam gerçekten de benim, bende onun muyum? Hayatında daha önce hiç böyle bir erkek olmamış birisi için bence bu alışamama durumu normal olmalıydı.
''Nehir? Sen iyi misin?'' derken uykudan henüz kalkmış olmanın boğuk sesini taşıyordu üzerinde. Boğuk sesli, yarı çıplak bir batman!Şu halde olmasam kurtarsın beni diye kendimi feda ederdim ya neyse.
''İyi değilim...artık tek kolla yaşayacağım. ''
Anlamaz gözle hafif şiş gözlerini kısarken sakin adımlarla yatağa yaklaştı. Yatağın sağ tarafına yattığı için hafifçe yattığım yerde şişmiş, birazcık yükselmiştim. Cüsse büyük olunca tabi yattığı yere yaptığı basınçta fazla oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA 'DÜŞÜŞ' (Tamamlandı)
Storie d'amoreHer yazın 'güzel' bir hikayesi vardır... Her gün yeni bir umut, yeni bir ufuk ve yeni bir macera demekti onlar için.. Onlar sert zeminli, oldukça lüks kokan, bu zamana dek öğretmen birinin oldukça tuzlu olan o konaklama fiyatını ödeyemeyeceği...