AŞKA 'DÜŞÜŞ' (Tamamlandı)

17.Bölüm '' Mavi ve Mor ''

İYİ OKUMALAR ^^

Nehir odadan ayrıldığından hiç olmazsa içinde tuttuklarını söylediğinden biraz daha huzurluydu. Beklediği tepki kesinlikle bir kez daha yanıtsız bir batman bulmak değildi ancak diline yeniden kilit vurmayıp pas geçip aklından geçenleri kalbine onaylatıp söylemişti Doruk'a.

Genç kız merdivenleri arşınlayıp odasına geldiğinden keyfi kaçmıştı. Az önce onun kapısının önündeyken söyledim, kurtuldum diyordu ancak uzaklaşıp kendini bulduğundan yine içi kemiren kemirgen grubu baş göstermiş alay ediyordu baya baya Nehir ile. Öfkeyle dolabını açıp üzerine bir şort ve tişört çıkarıp dolabı gürültüyle örttü.

Üstündeki Doruk kalıntılarını çıkarıp tepikleyerek köşeye savurdu. Aynada üzerini düzeltirken çattığından haberi olmadığı kaşlarını görünce gevşeyip yalandan ''Mutlusun Nehir, o kaz kafalı düşünsün.'' deyip iyi hissetmeyi denedi. Bir nebze olsa da neşelendiğinden kuzeniyle yatak arasında ne tür bir fantezi olduğunu çözememiş aval aval onları izliyordu.

''Esra kalk artık! Deli gibi sarılmışsın yastığa. Kafan ayrı gövden ayrı yerde uyuyorsun...''

''Biraz daha anne...biraz daha uyuyayım.''

Nehir o an eski formuna dönmesini sağlayanın ne olacağını bulmuştu bile. Yatağın önüne çöküp yüzünü kuzenine yaklaştırıp fısıldadı.

''Uyan aşkım...ben geldim Kaya. Özledim kokunu, sesini...''

Esra oltaya çabuk atlayıp yatakta kendine yer ayarlayan kedilere özenip yatağa sürtünüp pis pis gülümsedi. Nehir çabucak su koyan kuzenine kahkaha atmamak için kendini kasıyordu.

''Kaya...aşkım. Ah, mavi şortunu mu giydin? Niye giydin''

Nehir  duyduklarıyla afallamış, şaşkınca kuzenini ölçerken içinden koca bir 'Oha!'' demeden de edememişti. Bu kızın bilinç altı üstünden de beter çıkmıştı. Yer altı kaynakları zengin derken bu kadar da zengin bir bilinç altı beklemiyordu kuzeninden genç kız. Şortunu niye giydin diyor manyak, çıplak görmeyi mi bekliyordu yoksa? Nehir daha fazlasını öğrenmek için oyununa devam etmekte ısrarcıydı. Ancak kuzeninin aniden açılan gözleri oyununu bitirmiş, mahalle arasından top oynayan çocukların topunu kesen göbekli , uyku tulumu amcalardan farksızdı Nehir'in gözünde.

''Kuzen? Ne arıyorsun dibimde acaba? Rüyanda beni mi gördün yoksa?''

Nehir kendi kendini oltaya atan kuzenine kıkırdayıp ''Rüyamda seni görmek kabus olurdu kuzen. Her gün çekilmiyorsun bir de rüyalarımı mı gasp edeceksin. Aman Allah korusun, uzak olsun benden.'' diye yanıtladı Sos'i.

''Aman aman neyin var bakayım senin de böyle afra tafra yapıyorsun sabah sabah?''

''İyiyim, yok bir şeyim falan. Sen baya keyifli uyandın bakıyorum da, kimi görüyorsun rüyanda?'' diye aldatıcı bir soru sorduğundan kendini tebrik etmişti. Esra en mutlu anlarında özelikle de heyecanlandığı zamanlarda makine gibi saydırdığı gökkuşağının tüm renklerini barındıran yalan hazinesini kilidini açamaz, aklından geçeni söylerdi.

''Ayyyy...Kaya'yı gördüm rüyamda. Keşke hiç uyanmasaydım. En heyecanlı yerinde uyandım sayende!''

Sitem dolu sesi genç kızı şoktan şoka sürüklerken bilinçaltı bozuk kuzeniyle daha çok rüya tartışması yapmaya cesaret edemeyip doğrulup yatağını düzeltmeye koyuldu. Banyoya gidip hazırlanan kuzeni toparlanmış halde çıktığından konuşmadan odadan çıkıp kapıyı kilitlemişlerdi. Ki Nehir emin olmak için en az 3 kes kontrol etmiş, kapıyı birkaç defa zorlamıştı. İçi rahatladığında kahvaltı yapacakları salona inmeden halasının da kapısını çalmıştı. Birlikte inmişlerdi aşağıya.