iyi okumalar herkese ...
Annesinin arkasından gitmişti o da. Arkasından ona baktığımda dönüp bir kez bile bakmadı. Bir başıma kalmıştım orada. Pardon geriye sadece ben ,annem ve halam kalmıştık. Derin bir nefes alıp ''Hadi kızım, sen ne badireler atlattın o okuldaki bücür öğrencilerinle!'' diyerek kendime birazcık cesaret aşıladıktan sonra annemlere döndüm. Halam ile ikisi kol kola atom karınca hızında yanıma gelmişlerdi. Adımları o kadar hızlıydı ki birbirlerine takılıp düşecekler diye yüreğim ağzıma geldi. İkisi de karşımda durduklarında önce üzerimdeki kirli kıyafetlere baktı. Sorgulayıcı bakışlarından kurtulmak için ''Elime ne bulduysam geçirdim üzerime'' dedim.
Halam ''Yemem ben bu numaraları'' dercesine benim yapamadığım o tek kaş kaldırma hareketini ustaca yaparak hem beni kıskandırmış hem de telaşlandırmıştı. Hala yavaş gel, dur biraz düşüneyim kaçmıyorum , bulacağım bahanemi de birazcık sabır ama lütfen! Bilgi yarışmalarında sanki kendisi yarışıyormuşçasına her 5 saniyede bir kalan zamanı söyleyen sunucular gibi heyecanlandırmasana zavallı yeğenini!
''İyi ki eline çuval geçirmemişsin Nehir. Patates çuvalı sanıp mutfağa indiriverirlerdi seni kızım! Göbek almış başını gidiyor.( Çaktırmamaya çalışarak hemen içime çektim göbeğimi) Tamam tatil, açık büfe , maaşın ziyan olmasın ye de ama dikkat et kendine biryandan da. Hem bak damat adayımız desem dalyan gibi çocuk.Podyumlardan düşmüşte tutanı olmamış sana denk gelmiş sanki! Kör değil de mi bu adam kaktüs Nehir?''
Ah halam ya bir kere de beğensen şu yeğenini ne olur sanki? Vallahi bak aslında çok becerikliyimdir.Artık yumurta kırarken kabuklarıyla pişirmiyorum, makarnayı haşladıktan sonra soğuk suyla yıkıyorum ki hamur olmasın, köfte kızartmadan önce yağı kızdırıyorum birazcık. Yalnız ben hep pratik konularda mı yetiştirmişim kendimi ne? İlerde pratik yemek diye kitap mı çıkarsam ne? Üniversite öğrencilerinin başucu kitabı olur, yok satarım!
''Hayır halacığım bilakis şahin gibi gözleri var. Var ki onca çalı çırpının arasında benim gibi gül fidesini bulmuş çıkarmış. Yoksa o kasıntı hastalıktan değil yalnızlıktan ölüp giderdi!''
''Tabi seni bulacak annem başka kimi bulacak. Gül kokulu kızım benim. Ne güzel kız doğurmuşum ben Selma baksana şunun güzelliğine. Pamuk prenses benim kızımın yanında halt etmiş!''
Annem yanaklarımı sıkmaya başladığında abartıp morartmasa diye dua ettim içimden. Yanaklarım fazla yumuşaktı. Yani oynayıp sıkmak için en ideali denebilir yanaklarım için. Ancak en kötü yanı hemen kızarıp, morarıyor olmasıydı. İlkokuldaki arkadaşımın takıntısı gelmişti aklıma. Yanaklarını sevmek için ne zaman sıksam oynama ilerde sarkar diye mızmızlanırdı. Ne dert ama!
Halam annemin söylediklerinden sonra bana baktı daha sonra tekrar anneme baktı. Başını olumsuz anlamda salladıktan sonra ''Bu kız bizim aileye çekmiş Nermin. Zorla güzellik olmaz şimdi. Tamam Nehir bu aralar kilo aldı birazcık ama huyu, suyu hele ki güzelliği bizim genlerden.'' dedi. Yapma hala lütfen! Kabul et annem güzel kadın. Tamam sen 3 yaş farka rağmen ondan daha da genç duruyorsun ama annemdeki gülümseme kimde var ki başka?
''Görümce, ben sana bir şey demiyorum artık. Sıkılınca yanıma gel dizi izleyelim, gel çekirdek çitleyelim, yok kuaföre gidelim deme bana oldu mu?''
Annem çocuk gibi halama küstüğünde halam yüzünü ekşitip ''Ay, Kaktüs Nehir annen senden de çocuk çıktı!'' diye mırıldandı. İyi ki mırıldandı yoksa annem halama cidden küsecekti bu gidişle. Halamı yıllardır tanıyorum. Evet fazla açık sözlü, dilinin kemiği olmayan biridir ama öyle saf bir kalbi vardır ki her zaman şaşırırım yaptıklarına. En kötünün içinde bile size kendini iyi hissettirebilecek bir şeyler bulabilirdi. O hayatı görmek istediğince görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA 'DÜŞÜŞ' (Tamamlandı)
RomanceHer yazın 'güzel' bir hikayesi vardır... Her gün yeni bir umut, yeni bir ufuk ve yeni bir macera demekti onlar için.. Onlar sert zeminli, oldukça lüks kokan, bu zamana dek öğretmen birinin oldukça tuzlu olan o konaklama fiyatını ödeyemeyeceği...