Ellerimi omzuna dayayıp yakınlığımızın fazla olduğuna kanaat getirmiş, tam uzaklaşacakken duyduğum sesle donup kalmıştım. İşte şimdi arap saçına dönmüştü her şey! Ah aptal Nehir ah!
''Doruk ,Sakın öpme kızı!''
Telaşa kapılmış halde Doruk'tan hızla uzaklaştığımda yanımızda dikilen uzun leylek bacakları gördüm. Ayaklarında marka bir spor ayakkabı ve benim şortumdan kısa bir şort giymiş sarışın bacaklar vardı karşımda. Ah hayır Pelin miydi yanımız gelen?
''Ne var Aslı?''
Ne var Aslı mı? Hadi canım! Doruk Bey hazretleri koleksiyon mu yapmıştı sarışın kadınlardan kendisine? Her gün yeni biri giriyordu hayatıma onun sayesinde. Ve yine onun yüzünden her gün başka birilerine rezil oluyorum. Saçmalığın daniskası ve kesinlikle Nehir'e ,kendime, uymayacak bir hareketle ona sarılmıştım ve şimdide ben Pelin diye düşündüğüm henüz yüzüne bakamadığım bir kızla daha tanışacaktım! Ona sarılırken cidden beynim donmuş, mantığımı rafa kaldırmış olmalıydım!
''Ne mi var? Hah! Beni tatilimden ediyorsun ve üstelik yetmezmiş gibi ne durumda olduğuna bakmıyorsun bile. Yeni bir arkadaşın var ve onu tanımıyorum Doruk. Bizi tanıştırmak zorundasın!''
Vay canına! Bu kızı ben Pelin zannetmekle büyük hakaret etmiş olurdum ona. Benimle tanışmak isteyen ve Doruk'un tanıdığı birisi vardı! Gerçi annesi ile de tanışmıştım bu ilk sayılmazdı tabi.
Doruk ayağa kalktığın da bende bacaklarımı çözüp tam kalkmak üzereydim ki bana elini uzattı. Tamam bilmeden, ani bir refleksle sarılmıştım ama ona havuzda da söylemiştim temas yok! Kuralı esnetmedim! Sadece boş bulundum biran o kadar. Ve bu pislik batman az kalsın beni öpecekmiş... az kalsın! Her kuşun eti, Nehir'in dudakları öpülmez öğren bunu Doruk Bey! Yoksa sana fena öğretirim bunu!
Uzattığı eli ittikten sonra dizimden destek alıp tam kalkıyordum ki zorla kollarımdan tutup kendisi kaldırdı beni. Öyle rahat kaldırmıştı ki sanki beni değil de bir kuşu, onun beni benzettiği bir güvercini kaldırıyordu. Halam ben sana inanan aklıma yanayım! Kilolu falan değilmişim! Bu güç timsali adam uzaydaymışım gibi tuttu kaldırdı yeğenini!
Ayağa kaldırıldıktan sonra karşımdaki güç abidesinden uzaklaşıp Aslı'ya döndüm. Yanından biraz daha dursam beni kaldırdığı elleri tuzla buz bile edebilirdi beni. Orantısız güç kullanıyor bu adam!
En sonunda karşımda sabırsızca tanıtılmayı bekleyen Aslı dayanamayıp ''Abim bizi tanıştırmayacak anlaşılan. Ben Aslı ve anlamışsındır zaten Doruk'un kardeşiyim...maalesef.'' dedi.
Abim mi? Bende gizli kuzeniniz Nehirdim zaten! Bu sarışını koleksiyondaki parçalarından biri sanıyorken meğer kız Doruk'un kardeşiymiş. Alıcı gözle kızı süzdükten sonra ilk dikkatimi çeken şey Aslı'nın abisinin aksine sarışın olmasıydı. Neredeyse benim boylarımda ancak neredeyse benim fiziğimle uzaktan yakından alakası olmayan bir fiziğe sahip, kahverengi gözleri olan sevimli bir kızdı.
Doruk'a kaş göz işaretleriyle beni göstererek bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ve bu hali inanılmaz tatlıydı. Konuşmasının sonundaki tek kelimeyle iyi anlaşacağımızı anlamıştım. Doruk'tan tek yaka silken ben değildim demek. Daha fazla sabırsızlanmasına gönlüm el vermeyince elimi uzatarak onun gibi kendimi tanıttım kısa ve öz olarak.
''Adım Nehir. Abin ile tanışalı çok olmadı. Beni tanımıyor olman çok doğal. Zaten bir daha görüşeceğimizi sanmıyorum...tanıştığımıza memnun oldum yinede. ''
''Seni de bıktırdı değil mi bu abim? Onunla görüşmemeni anlarım ama biz görüşelim, bu boğucu otelde birbirimize arkadaş olalım. Yoksa ben abi katili olacağım bu otelde!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA 'DÜŞÜŞ' (Tamamlandı)
RomanceHer yazın 'güzel' bir hikayesi vardır... Her gün yeni bir umut, yeni bir ufuk ve yeni bir macera demekti onlar için.. Onlar sert zeminli, oldukça lüks kokan, bu zamana dek öğretmen birinin oldukça tuzlu olan o konaklama fiyatını ödeyemeyeceği...