Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
6 Yıl Önce- 2015
Taehyung'un ailesi birkaç haftalığına kasaba dışına çıktığında davetiyle cumartesiye akşam çökmek üzereyken soluğu iki katlı, minik bahçesinde balkonlarına kadar uzanan sarmaşıkları olan evlerinde almıştık.
Hoseok bunun bir çift buluşması olduğuna emin olduğundan tüm ısrarlarımıza rağmen gelmemeyi yeğlemişti çünkü öyle olduğunda ona çarpıttığımız sap omega şakalarına gelemiyordu.
Jungkook elbette, ilk kızgınlık dönemlerinden sonra ruh eşi oldukları anlaşılan alfası ve aynı zamanda çocukluk arkadaşının evine saatler önce damlamıştı. Yoongi ve ben de aralık bahçe kapısından girdiğimizde ikiliyi, bahçedeki ahşap masanın dibinde yiyişirken yakalamıştık. Jungkook belini masanın kenarına dayamış Taehyung'un dudaklarına adeta abanmıştı. Buldukları her yerde öpüşüyorlardı gerçekten.
Yoongi elini gözlerime koyup öksürdü. "Hey. Aramızda çocuk var. Ayrılın bir zahmet."
Taehyung, Jungkook'un dudaklarından ayrılıp bir kesik kahkaha attı. Jungkook'un yüzünde de sarhoşluğa yakın bir ifade vardı, inerek yarım kalmış masayı donatmaya kaldığı yerden devam etti.
Yoongi'nin elini sertçe ittim. Onun bu gereksiz şakalarına alışkın olsam da gözlerimi kısıp yüzüme alaycı bir gülümseme koyduktan sonra elimi sertçe penisine bastırdım. Bu beklenmedik hareketimle hafifçe öne doğru eğilip dudağını ısırdı. Kulağına, "bu çocuk... canını mı yaktı yoksa? Hm?"diye fısıldadım.
"Vahşi omegam benim." Alt dudağı kıvrıldı ve beni belimden tutup kendine çektiğinde burnumu fırsat kaybetmeden koku bezlerinin olduğu bölgeye, şahdamarının biraz üzerine gömdüm. "Ne güzel kokun var." Bunu ona kaç kez söylediğimin haddi hesabı yoktu ama ne yapayım, onu bana çeken ilk şeydi bu seneler önce, öyle çekiciydi yani.
"Evet. Seni uysal bir omegaya dönüştürecek şeyin ilacı bende neyse ki."
Evet, haklılık payı olduğunu görmezden gelemezdim. Kokusunu doyasıya içime çekerken, eğer kızgınlıkta değilsem beni o da dahil kimse öfkelendirmezdi. Eğer kızgınlığıma girmişsem...Yoongi'ye geçmiş olsundu.
Kıkırdayarak, ikilinin bizim için hazırladığı masaya kurulduk. Rameninden, soslu makarnasına, el yapımı çöreklerden, terayağlı kurabiyesine dek her şey iştah açıcı görünüyordu. Masadaki en göz alıcı parçaysa yirmi yıllık şaraptı. Bizim bağlarımızdan çıkmıştı ve Jungkook onu kilerden aşırmış olmalıydı.
Yemeğe geçip biraz kuru gürültü yaptıktan birkaç saat sonra zaten yorgun olan vücutlarımız şaraplarla hepten mayıştı. Yoğun bir haftanın sonuna gelmiştik, bu kez Yoongi de dahil hepimiz çok yorulmuştuk. Yoongi yardımsever alfanın teki olduğundan herkesin işine koşturmuşken en çok benim işime yaramıştı. Jungkook ve Taehyung da çiftlikte kalıp üzerlerine yüklenen işleri el birliğiyle halletmişti.
