Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin
"Ne zaman atları görmeye gitmeye karar versek bir aksilik çıkıyor," dedim binici pantolonumu bacaklarıma geçirirken. "En son Namjoon ve sevgili kız kardeşi yolumu kesmişti hatırlarsan."
Çoktan hazırlanmış beni bekleyen Yoongi kollarını göğsünde kavuşturdu. "Kasabaya döndüğünden beri üç ay geçti neredeyse. Hala çok sevdiğin Atticus'a gitmedin ve o hayvancağız bunu duyunca adeta yıkılacak."
Pantolonumun fermuarını çekerken dönüp ona bir bakış attım. "Kusura bakmasın, başım beladan mı kurtuldu, keyfimden gitmedim sanki."
"Ben bir bela mıyım senin için?"
"Evet, hem de püsküllü olanından."
Kıkırdadı.
"Gülme." Kemerimi de yerine geçirince yürüyüp dolaptan deri çizmeleri aldım. Tam yanından geçerken durdum ve tedirgin bir sesle, "sahiden Atticus bana küser mi?"diye sordum.
Yüz ifademin ciddiliğine karşın kollarını indirdi. "Seni hatırlarsa küsebilir."
"Ha bir de hatırlamayacak mı yani?"
"Beş yıl atlar için çok uzun bir süre." Kısa ani bir sessizlik olunca boğazımı temizleyerek gözlerinden ayrıldım ve çizmeler elimde yatak odasından çıktım. Çok bulutlu ve sıcak bir cumartesi günüydü, dün gece at binme fikrini Taehyung'a da iletmiştik ama artık omegası hamile olan bir alfaydı ve yapacak tonla işi vardı. O yüzden uçsuz bucaksız tepelerin sahibi yalnızca ikimiz olacaktık.
"Jimin,"diyerek durdurdu beni kapıdan çıkmadan hemen önce.
"Efendim?"
"Bana kızmadın değil mi? Bu kapıdan bana kızgın olarak çıkmanı istemem."
Omuz silktim, niye kızacaktım ki? Hep doğrucu olduğu için mi yoksa bu kadar ince düşünceli olduğundan mı? "Hayır, kızmadım Yoongi. Kızsam kızdım derim. Yürü haydi."
At çiftliğinin olduğu en yüksek tepeye kadar yürümek yerine arabaya atladık. Sabah erkenden kalkıp kahvaltı işini halletmiştik ve günün büyük bir kısmı hala kenarda duruyordu. Beş dakikalık mesafeyi radyodan çalan hareketli şarkıya sessizce eşlik ederek geçirdim.
