thirty-one

6.5K 344 91
                                    

Bugün büyük gündü. Justin'in karşısına çıkacaktım. Kendime olan güvenim sıfır olmasına rağmen artık zamanının geldiğini düşünüyordum.

Üzerime giydiğim kırmızı renkte olan kazağı düzelttim ve Justin'in sınıfına ilerlemeye başladım. Ders programı zaten ezberimdeydi, bu dersinin Matematik olduğuna adım gibi emindim.

Makyaj yapmadığım için suratıma bakma gereği duymamıştım. Parfüm sıkmış, saçlarımı salık bırakmıştım.

Dersliğin önüne gelince kapıyı hızlı bir şekilde açtım. Heyecanım aşırı fazlaydı. Kalbimin hızla atışını duyuyordum. Sınıfa girince Justin'i gördüm. Bea'nın üzerine eğilmiş, gülümsüyor ve bir yandan O'na iltifat yağdırıyordu. Gözlerim dolmaya başlarken sessiz bir küfür ettim.

Şimdi değil, ağlamayacaksın.

Yanımda olan sınıf dolabına tekme attığımda ikiside bana döndü. Justin'in aşırı şaşkın yüzü, Bea'nın sürtük bir şekilde gülümsemesi sinirimi bozdu.

Her zaman ki gibi, arkama bakmadan sınıftan çıktım.

-

Justin: Özür dilerim

Justin: Özür dilerim

Justin: Çok özür dilerim

Justin: Gördüğünün farkındayım

Justin: Cevap ver April

Justin: Siktir

Justin: Ne yapacağımı bilmiyorum April

Justin: Sadece

Justin: Beni oyuna getirdi

Justin: Anlıyor musun

Justin: Gerçekten beni oyuna getirdi

Justin: April

Justin: Özür dilerim

yarın internete girebilirsem yb paylaşırım sizde yorum yapın see u guys

texting // jbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin