Bugün büyük gündü. Justin'in karşısına çıkacaktım. Kendime olan güvenim sıfır olmasına rağmen artık zamanının geldiğini düşünüyordum.
Üzerime giydiğim kırmızı renkte olan kazağı düzelttim ve Justin'in sınıfına ilerlemeye başladım. Ders programı zaten ezberimdeydi, bu dersinin Matematik olduğuna adım gibi emindim.
Makyaj yapmadığım için suratıma bakma gereği duymamıştım. Parfüm sıkmış, saçlarımı salık bırakmıştım.
Dersliğin önüne gelince kapıyı hızlı bir şekilde açtım. Heyecanım aşırı fazlaydı. Kalbimin hızla atışını duyuyordum. Sınıfa girince Justin'i gördüm. Bea'nın üzerine eğilmiş, gülümsüyor ve bir yandan O'na iltifat yağdırıyordu. Gözlerim dolmaya başlarken sessiz bir küfür ettim.
Şimdi değil, ağlamayacaksın.
Yanımda olan sınıf dolabına tekme attığımda ikiside bana döndü. Justin'in aşırı şaşkın yüzü, Bea'nın sürtük bir şekilde gülümsemesi sinirimi bozdu.
Her zaman ki gibi, arkama bakmadan sınıftan çıktım.
-
Justin: Özür dilerim
Justin: Özür dilerim
Justin: Çok özür dilerim
Justin: Gördüğünün farkındayım
Justin: Cevap ver April
Justin: Siktir
Justin: Ne yapacağımı bilmiyorum April
Justin: Sadece
Justin: Beni oyuna getirdi
Justin: Anlıyor musun
Justin: Gerçekten beni oyuna getirdi
Justin: April
Justin: Özür dilerim
yarın internete girebilirsem yb paylaşırım sizde yorum yapın see u guys
ŞİMDİ OKUDUĞUN
texting // jb
Fanfiction"Hayatıma aniden girmene minnettarım. Seni seviyorum, gülüşünü, kalbinin güzelliğini, suratında ki her bir çizgiyi, boynunda olan o küçük beni... Seni tüm benliğin ile seviyorum April."