Justin gitmişti ve ben kendimi çok yalnız hissediyordum. Mutlu olmamı sağlayan tek insan şu an uçaktaydı. Bensiz nasıl vakit geçirecekti acaba? Hemen Alessia'ya mesaj atma gereği duydum.
April: Ben 2 hafta yokum ya hani, Justin'i gözetlersin olur mu?
Alessia: Bunun lafı bile olmaz biliyorsun;)
April: Seni seviyorum
Alessia: Bende seni seviyorum
°
Justin gittiğinden beri mesaj atmamıştı, bende atmasını bekliyordum. 3 gün olmuştu. Konuşmuyorduk ve en son aramız çok iyiydi. Böyle olmak zorunda mıydık? Hep bir şeyler bozuluyordu.
Bea'dan biraz şüpheleniyordum. Tekrardan görüşüyor olabilirler miydi? O sırada telefonum çaldı. Alessia arıyordu.
"Efendim Alessia?"
Derin bir nefes aldı.
"Justin şu an karşımda ve bil bakalım yanında kim var?"
Hiç tereddüt etmeden, "Bea," dedim.
"Hayır, Jack."
"Ne?"
"Jack burada April. Çocukluk aşkın bizim okula geldi. Justin'le sohbet ediyorlar ve Justin'in pek iyi olduğunu söyleyemem. Daha çok öldürecekmiş gibi bakıyor."
Saçlarımı düzelttim ve derin bir nefes aldım.
"Umarım Jack her şeyi berbat etmez."
°
April: Jack bizim okula mı geldi?
Justin: Evet çocukluk aşkın ve ilk öpücüğünün sahibi, ha birde ilk elini tuttuğun çocuk, bizim okulda
April: Sen ne saçmalıyorsun?
Justin: Jack her şeyi anlattı April
Justin: Bizi sevgili sanıyor
Justin: Kıskanmamı bekliyor ama ben zerre kıskanmıyorum
April: Evet haklısın kıskanmıyorsun
April: Çünkü ben sana deli gibi aşıkken sen bana karşı gram bir şey hissetmiyorsun
April: Merak etmiyorsun biliyorum ama
April: İlk öpücüğüm kimseye ait değil
April: İlk elele tutuştuğum insanda sensin
April: Keşke O'na inanmak yerine bana sorsaydın
Justin: April
Justin: April cevap ver
Justin: Gördüğünü biliyorum
Justin: Pekala
ŞİMDİ OKUDUĞUN
texting // jb
Fanfic"Hayatıma aniden girmene minnettarım. Seni seviyorum, gülüşünü, kalbinin güzelliğini, suratında ki her bir çizgiyi, boynunda olan o küçük beni... Seni tüm benliğin ile seviyorum April."