On A Rainy Day // kaisoo

5.

Kalbimin siyaha büründüğü yer, senin yerin.
Kalbinin kor gibi sıcak yandığı yer, benim yerim.

Bölüm Şarkısı: Chouchou- Sign 0

☔️☔️☔️

'Yeni damat eniştesiyle kaçtı!'

Sehun şaşkınca gazetede yazan habere bakarken elini masanın üstündeki çaya uzattı. Yeni damadın enişteyle kaçması? Tamam, bir erkek bir erkekle olabilirdi ama düğün günü kaçmak? Bu Sehun'luk bir hareket bile değildi. ''Helal olsun!'' diyemeden edemedi yüzündeki gurur duyan ifadeyle. ''Adamdan özgünlük fışkırıyor.''

Elindeki meyve suyunu yudumlayan Jongdae ağzı dolu olmasına rağmen hızla ayağa kalkıp masanın karşı tarafından Sehun'a uzanmaya çalıştı. ''Ne olmuş?'' diye sordu merakla. Ağzının içinin peynir dolu olması ve Sehun'la karşı karşıya oturmaları ilginç haberi görmesine engel değildi. Sehun ve Jongdae ... Bu ikili gerçekten çekilmezdi. Yixing elindeki telefondan başını kaldırıp ikiliye kafasını salladıktan sonra işine döndü. Kendi derdine yanıyordu.

Jongdae masadan uzanıp haberi göremeyeceğine kanaat getirip hızla Sehun'un yanına geçti ve habere baktı. İlk birkaç saniye tepki vermedi. ''Yok artık!'' diyerek öksürdü. Ağzından çıkan ekmek parçalarını gören Sehun hızla onun ağzına vurup yüzünü ekşitti. ''Düzgün ye şunu!''

Jongdae onu takmayarak haberin başlığına bir kez daha baktı. ''Adam fena özgün beyler.'' diyerek meyve suyundan alıp boğazına takılan ekmeği yuttu. Sehun hızla kafasını salladı. ''Bir de bize laf atarlar,'' diyerek Yixing'e gözünü devirdi. Yixing yavaşça başını telefondan kaldırıp ikisine de tasdik etmediğini belirten bir bakış attı.

Sehun ve Jongdae tabi ki çılgın değildi(!) Kyungsoo ve Yixing çok monotondu.

''Ben yokmuşum gibi davranın.'' diyerek ikisini de pas geçerek telefonuna sinirle bakmaya devam etti.

Kyungsoo'nun beklediği sesli bir sabah değildi. Bunun yanında kendini fazlaca dinlenmiş hissediyordu. Hissedeceğinden daha iyi ve daha dingin. Asıl garibi ise zihni ciddi anlamda boştu. Üzerinde ne bir yük hissediyor ne de kendini kasıyordu. Elleriyle yattığı yatağı yoklayıp yavaşça gözlerini açmaya çalıştı. İpekten olan çarşaflar derisini gıdıklarken kendi evinde olmadığını anlamıştı. Yavaşça gözlerini ışığa alıştırıp yatakta doğruldu. Nasıl olduğunu bilmese de Yixing ile Jongdae'nin evinde olduğunu biliyordu.

Dün olanlar zihnine doluşurken hafifçe gözünü kısıp neler olduğunu çözmeye çalıştı. Yataktan çıkıp banyoya gitti. Neler olduğunu bilmese de bunun üstünde çok düşünmek istemiyordu. Bir haftadır uyanabildiği en iyi şekilde uyanmıştı, kesinlikle bunun keyfini çıkarması gerekiyordu. Uykusunun açılması için suyu en soğuğa ayarladı ve soğumasını bekledi. Aynada kendine bakıp derin bir nefes verdi.

İçinden geçen yerde olmadığı için üzülmüş müydü sevinmiş miydi bilmiyordu buna rağmen sevindiğini varsaydı. O adamla aynı ortamda bulunmak Kyungsoo'yu iyi etkilemiyordu. Dün onun karşısında bayılması da bunun kanıtı değil miydi zaten? Aklına adamın kollarında bayıldığı gerçeği dolarken hızla yüzünün renk değişimini aynada izledi.

Tanrım! Adam yanında dahi değildi. Kızarmasının anlamı neydi ki?

Aklındaki düşünceleri hızla kovarak soğuk suyu yüzüne çarptı. Kızarık yüzle aşağı indiğinde daltonlar onu kesinlikle sorguya çekerdi. İyi bir şekilde kalktığı günün sabahında sorguya çekilmek pek de hoşuna gitmezdi. Yüzünü kurulayıp banyodan çıkarak aşağıya indi. Her zaman karşı karşıya kaldığı manzara onu gülümsetmeye yeterken şu hallerini bile sevdiğini biliyordu. Sehun'un kafasına şaplak atan Jongdae onun görmediği bir manzara değildi. Klasik Sehun, Jongdae ve kendi halinde takılan Yixing.