"30. Bölüm - Konsept olarak."

3.6K 264 248
                                    


Duyduğu ses ile irkildi. Kalp atışları hızlanmıştı ve sağ eli kalbinin üstünde amcasına baktı.

"Yok, bir şey amca."

"Emin misin?"

"Evet, amca bir problem yok."

Amca başıyla onaylayıp ondan uzaklaştığında derin bir nefes aldı. Önemli bir şey olduğunu ya da bir daha olacağını düşünmüyordu. Hangi ara gelmişti onu da anlamamıştı.

Saatler ilerlerken gelen giden müşterilerle ilgilenmiş ve bir sorun çıkmadan günü tamamlamışlardı. Akşam karanlığı basarken Korhan bahçe kapısından girdiğinde o aşina olduğu kalp atışları yeniden dönmüşlerdi. Ciğerlerine derince bir nefes çekip kendini sakin kalma yönünde telkin ediyordu. Başarılı olduğu söylenemezdi.

Korhan onu fark etmiş ve duraksamıştı. Ona bakmıştı olduğu yerde bir süre ve sonrasında da adımını atıp dükkâna girmişti. Korhan'ın dükkâna girmesiyle beraber yerinden kalkıp ona bakmaya devam etti.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum Toprak. Sabah ki konuyla ilgili bir iki araştırma yapmıştım. Öğrendiklerimi sana anlatmaya geldim."

Aralarında resmen soğuk rüzgârlar esiyordu. Hatta bu soğukluk titremesine sebep oluyordu. İçi ürperiyor yine tüyleri diken diken oluyordu.

"Toprak iyi misin?"

"Aaa şş-şşey biraz üşüyor gibiyim. Sence de soğğğuk değğğğil mii?"

Resmen konuşmakta zorlanmıştı. Dönüp şalını alıp sarındı. Daha iyi hissediyordu. Tekrar Korhan'a döndü.

"Hava soğuyor gibi Toprak. Kendine dikkat etsen iyi olur."

"Ederim. Bir şeyler içer misin?"

"Yok. Öğrendiklerimi anlatayım gideceğim."

"Peki."

"4 gün sonra bir balo var. Pars birkaç kişiyi araya sokmuş ve baloyu düzenlettirmiş. Bil bakalım balo nerede?"

"Pars'ın evinde?"

"Evet. Önemli insanlar da olacakmış. Bana arazileri veren Prens de orada olacak ve Pars arazileri geri almayı planlıyormuş."

"Hmmm. Ne yapmayı planlıyorsun?"

Derince bir nefes alıp yüzünü sıvazladı ve bir elini beline koydu.

"Aslında bilmiyorum."

"Planın yok yani?"

"Evet. Yok. Sanırım arazileri verip kurtulabilirim. Ne sen zarar görürsün ne de ben. Sence de uygunsa bu durum bence o gece kurtulabilirim."

"Sen bilirsin. Bence bu kadar savaşmış ve uğraşmışken arazileri geri vermenden yana değilim."

Başını sallayıp önündeki tabureyi çekip oturdu.

"Böyle mi olacak?"

"Yani başka ne türlü olmalı ki? Yani bu araziler senin için önemli."

"Ondan bahsetmiyorum Toprak, bizden bahsediyorum."

"Ha."

"Evet. Bak araziler filan değil benim için sen daha önemlisin."

"Korhan kafam çok karışık yani Yonca meselesi kafamı karıştırıyor."

"Haklısın. Sedat konusu da benim kafamı karıştırmalı ama karıştırmıyor."

"Çünkü ben Sedat ile ayrıldım ve sen Yonca ile hala berabersin."

BilinçaltıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin