"15. Bölüm - Lolipop..."

613 60 11
                                    

Her gün rahat her gün Christina ile mekâna geldiler. Toprak da onlara servis yaptı. Sonunda bir ay geçtiğinde amcadan parasını almıştı ve kendini alışverişte bulmuştu. Bir günlük izni vardı. Yeni kıyafetler aldı. Yeni yiyecekler tadımladı. Bu sokakları artık avucunun içi gibi biliyordu. Buralı olmaya başlamıştı. Yine de vazgeçilmezi amcanın mekânı olandı. Tabi ki de oda için alışveriş yapmayı da ihmal etmedi. Elleri poşet doluydu. Ağzında bir şeker etrafa meraklı gözlerle bakıyordu. Bu şekerler geçmişi hatırlatıyordu ve bu yüzden çok seviyordu. İsimleri neydi? Ah evet, Lollipop.

"Toprak."

"Korhan."

Ona baktı ve gülümsedi.

"Yardım etmemi ister misin?"

"Gerek yok."

Şekerin çubuğu ağzının kenarında duruyordu. Ona doğru geldi. Gözlerinin içine bakıyordu ve ağzından şekeri aldı. Şekere bakıp kendi ağzına koydu ve elindeki tüm torbaları aldı. Bu onun için tabi ki çok kolaydı. Bu kaslar gerçekten muhteşemdi. Yüzüne bakıyordu. Toprak yutkundu.

"Şeker benimdi."

"Fark eder mi?"

"Hayır, ama Christina bunu görürse kızabilir."

"Dün gece ayrıldık."

Dönüp yürümeye başladı. Umursamazdı.

"Barışırsınız."

"Barışmak isteyen yok."

Yürümeye başladı. Yanında şimdi beraber yürüyorlardı. Ağzındaki şeker ile çok tatlı duruyordu. Ayrıldıklarına üzülmeli miydi, bilmiyordu. O an hissettiği duygu tamamen büyük bir sevinçti.

"Neden ayrıldınız?"

"Bunu mu konuşmalıyız?"

"İstemiyorsan, tamam ama konuşabilirdik."

Bir an aklından geçen düşünce diğer evrende de kaybettiği kız arkadaşının acaba Christina mı olduğuydu?

"İstemiyorum."

"Peki o zaman."

Beraber yürüdüler ve hem evi hem de işi olan yere geldiler. Bahçe kapısının önünde durdular.

"Bayanlar önden."

"Gerek yok. Teşekkür ederim."

Ağzından çekip şekeri aldı. Ağzına koydu. Torbaları aldı. Gülümseyerek döndü ve içeriye girdi. Arkasından öylece bakıp kaldığına emindi. Yukarıya çıktı ve pencerenin yanına gelip dışarıya baktı. Durduğu yerde hala duruyor ve şapşalca sırıtıyordu. İstemsizce sırıtmaya başladı.

"Şapşal."

Geriye döndü. Ellerini beline koyup odaya bakmaya başladı. İşte birazdan benim odam olacaksın bakışları attıktan sonra odasını temizlemeye başladı. Dolaba yeni kıyafetlerini yerleştirdi. Büyük bir enerji ve sevinçle burayı yeni baştan yarattı. Pencereyi açıp içeri hava almasını sağladı. Küçük dünyasını yeni baştan yaratıyordu. Yatak örtülerini değiştirdi. Eskileri direkt çöpe attı. Bitmiş şekeri de buna eşlik etti. Yine ellerini beline koyup etrafına baktı ve eliyle onayladı.

"Kızım ne işler yapmışsın sen böyle?"

Arkasını döndüğünde amca yanındaydı.

"Güzel olmuş mu?"

"Güzel ne kelime harika olmuş."

Başını okşadı. Gerçek hayatı aklına geldi ve istemsizce mutluluğu kendini hüzne bıraktı. Gerçek hayatında da amcası böyle başını okşardı. Gözleri yine dolmuştu. Bunu fark etti.

BilinçaltıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin