Slaanesh tiksinti ve öfke karışımı bir sesle
-O neden burada ?
Dedi, Küçük kızdan bu şekilde bahsetmesi hoşuma gitmemişti.
-Ailesi öldü bende onu yanıma aldım.
Dedim, Slaanesh
-O şeyi aldığın yere bırak.
Dedi, şaşkınlıkla
-Neden bahsediyorsun sen ? Ailesi öldü. Yapa yanlız onu nasıl yanlız bırakabileceğimi düşünüyorsun ?
Dedim, Slaanesh öfkeyle
-Onu yanında getir diyen ben değilim!
Dedi, Sakin bir sesle
-Ona ne garezin var ?
Dedim, Slaanesh
-Ondan ve tüm ırkından nefret ediyorum.
Dedi, Sebep sadece bu muydu ?
- Gerçekten mi ?
Dedim, Slaanesh
-Evet.
Dedi, Öfkeyle
-O sadece küçük bir kız !?
Dedim, Slaanesh
-Onu geri götür.
Dedi,
-Peki ama bende onunla gidiyorum.
Dedim, Slaanesh şaşkınlıkla
-Ne !?
Dedi. Raven Krallığına bir geçit açtım. Ve Slaanesh'in seslenmesini umursamayarak geçide girdim. Yine aynı meydandaydım. Gecenin yarısı olduğu için kimse yoktu. İçimden harika diye iç geçirdim. İşin garibi küçük kız hala uyanmamıştı. Bu beni korkutmaya başlamıştı. Ağlayan Tavus Kuşu Hanına koşarak girdim. İçeride bir grup zırhlı paralı asker vardı. Onları umursamadan hancıya
-Bir oda
Dedim. Hancı biraz korkuyla
-Tüm odalarımız dolu.
Dedi, Yalan söylüyordu. Öfkeyle
-Yalanını s*kt*rtme bana !? Ne kadar istiyorsan veririm !?
Dedim, Küçük kızın uyanmamayışı paniklememe sebep oluyordu. Hancı
-Şeyy... B-
Paralı askerlerden biri lafını kesti
-Bu han Leydi Lyla tarafından kapatıldı.
Dedi,öfkeyle
-Kimsenin özel bir yeri kapatmaya hakkı yok hele sizin gibi pislikler !?
Dedim, Paralı askerler kılıçlarını çıkardı. Lider olduğunu tahmin ettiğim asker
- Yanlış sularda yüzüyorsun yabancı . Leydi Lyla duymadan gitsen senin için iyi olur.
Dedi. Güldüm alaycı bir gülüştü.
-Yoksa ne yaparsınız ?
Dedim, Paralı askerler bana hücuma geçti. Parmağımı şıklattım. Askerlerin hepsi duvara yapıştı. Hancıya döndüm sinirle
-Anahtar veriyor musun yoksa seni de mi duvara monteleyeyim ?
Dedim , hancı korkarak anahtar verdi ve
-25 numara
Dedi koşarak 25 numaraya girdim. Küçük kızı yatağa yatırdım. Elimi alnına koydum buz gibiydi yedi cehennem !? Kızın üstüne battaniyeyi örttüm. Lanet olası Kaos tanrılarının neden iyileştirme büyüsü olmazdı ki !? Ne yapmalıydım !? Ne yapmalıyım !? Tekrar elimi küçük kızın alnına koydum. Daha da soğmuştu. Lanet olsun !? Kapım çalındı. Hızla kapıyı açtım. Bir alev topu yüzüme geldi. Hiç bir etkisi olmadı. Kızıl saçlı bir kadın
-Adamlarımı etkisiz hale getirecek kadar cesaretin varsa beni de sıkıysa etkisiz hale getir.
Dedi, onu kül edebilirdim. Ama fazlasıyla umutsuz durumdaydım. .
-Yalvarırım onu iyileştir
Dedim, Kadın
-Ha ?
Dedi, Kolundan tutup kadını yatağa getirdim. Kızı görünce kadın
-Tanrım kıza ne olmuş böyle !?
Dedi,
-Onu iyileştirebilir misin !?
Dedim, Kadın
-Evet ama tek bir şartım var istediğim herşeyi yapacaksın.
Dedi, düşünmeden
-Tamam yeter ki onu iyileştir.
Dedim kadın sinsice güldü ve kıza yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos Lordu (Tamamlandı)
FantasyFısıltılara kulak verdim karanlığın içinde Hepsi konuştu nefretle Hatırlamıyorum ne dediklerini Tek hatırladığım şey nefretleri Ben Kaos Lejyonunun son Kaos Lorduyum. Dünya öfkemi tadacak. Ne silahlar ne bombalar nede büyüler Artık HİÇ BİRŞEY...