Acıyla diz çöktüm . Kaburgalarım paramparça olmuş olmalıydı . Birde üstüne üstün parçalanmış bir omzum vardı . Sikik Kral !
"Canıma değsin piç kurusu ! "
Ben Kral'ın sesini mi duydum ? Ah doğru özümsediğim her piç tekrar içimde hayat buluyordu bunu unutmuştum . " sus ! " kendi kendime söylenmiştim . Cevap vermedi. Bu beni şaşırtmamıştı . Emir verdiğimde hepsi susardı . Derin bir nefes almaya çalıştım ama sanki hava değdiği her yeri yakıyor gibiydi . Acıyla inledim . Işık gücünü almak canımı fazlasıyla yakıyordu . Kendime not : Bir daha asla ışık ile ilgili hiçbirşey sömürme ! Zorlukla fısıldaya bildim
"Narissa " o an tüm bilincim karardı .
Narissa ( Ölüm ) ' nın Bakış Açısı
Onu merak ediyorum. Ama ismimi söylemediği sürece onun ne durumda olduğunu öğrenemeyeceğim gerçeği canımı sıkıyor. Açıkçası bir kaos tanrısına göre fazla nazik ve kibar olması beni şaşırtıyor. Can sıkıntısıyla iç çektim . Kırık ve paramparça bir ses
-Narissa
Acheron muydu !? Onun sesine odaklandım . Işık gücüyle dolu rezalet bir kapı önümde belirdi. İğrentiyle kapıyı açtım . Kral'ın alemine girdiğim vakit gözlerim Acheron'u aradı . Onu buldum . Devasa bir Kraterin ortasında . Hızla yanına süzüldüm. . O çok köyü bir durumdaydı . Yeşil gözleri beni görünce parladı . Fısıltı halindeki sesini duydum . ' Gerçektende çok güzelmişsin .'
...
Narissa hızla yere yığılan Kaos Tanrı'sını yakaladı . Ona Ne olduğuna dair hiçbir fikri yoktu . Burnundan Ve ağzından kanlar geliyor zaten solgun olan teni dahada soluyordu . Ölüm hayatı boyunca ilk defa paniklemişti . Hızlı bir şekilde bir geçit açtı Ve Acheron'u taşıyarak geçide soktu. Necropolis Saray'ına ışınlanmışlardı . Tanrıça Kaos Tanrı'sını kendi yatağına yatırdı. Durmadan akan kanı Tanrıçayı korkutuyordu . Ne kadar iyileştirme büyüsü yaparsa yapsın hiç bir işe yaramıyordu . Çaresizce Genç Tanrı'nın kusursuz yüzündeki kanı temizliyor işe yaramayacağını bilse bile ne kadar bildiği iyileştirme büyüsü varsa genç Tanrı'nın üstünde deniyordu . Kaos Tanrısı artık nefes almayı bıraktığı vakit Ölüm ilk defa ağladı . Ona bu kadar yakın olan ilk kişiyi kaybetmişti . Tam o sırada Kaos Tanrısı gümüşi bir ışıkla parlamaya başladı . Kapkara saçları griye döndü Ve Zümrüt yeşili gözleri gümüş rengine dönüştü . Şokla gözlerini açtı Kaos Tanrısı ! Ölümse genç Tanrı'nın güzelliği karşısında büyülenmişti .
Wrath
Siktir ! Tüm bedenimin sanki alevler sarmış gibi hissediyordum . Derin derin nefesler alarak acıyı dindirmeye çalıştım . Acı dindiğinde gözlerimi açtım . Ne olmuştu öyle ? Aklımda bir ses duymuştum " İmkansızı başarmayı seviyorsun değil mi ? O Zaman savaş genç Tanrı ! Sana engel olmayacağım ! " Sesi öylesine büyük bir güçle doluydu ki korkunun tüm bedenimi sardığını hissetmiştim . O şeyde neydi ? Sadece sesi bile korkudan donmamı sağlamıştı . Işık gücünün beni rahatsız etmediğini tüm bedenimin iyileştiğini fark etmiştim . Bana şaşkınlıkla bakan Narissa'ya baktım . O çok güzeldi . Saçları gece gibi kapkaraydı. Kan kırmızısı gözlere fazlasıyla beyaz bir tene ve sanki heykel tıraşlar tarafından yapılmış gibi narin ve güzel bir yüzü vardı . Yutkundum . Onunda yutkunduğunu fark ettim . Yorgunca
-Ne oldu ?
Sesim bana fazlasıyla yabancı gelmişti . Sanki eski sesimin aksine daha melodikleşmiş daha etkileyici bir tona bürünmüş gibiydi . Garipti . Narissa hafifçe yutkunarak
-Şey ... seni bulduğumda acı içinde kıvranıyordun . Seni evime getirdim . Bir süre daha acı çektin . Sonraysa değiştin .
Değişmek ? Khorne bana Ne oldu ? Khorne neşeli bir sesle
-Artık sıradan bir Tanrı değilsin . Sen artık seçilmiş bir Yüksek Tanrısın .
Ha ? O da Ne ? Khorne'nun gülüşü beni şaşırttı . Alaycı yada öfkeli değildi . Son derece samimi bir gülüştü .
-Ölüm'e sor .
Gözlerimi Narissa'nın kırmızı gözlerine dikerek
-Yüksek Tanrı'da Ne ?
Ölümün kırmızı gözleri şokla açıldı . Heyecanla
-Seçilmiş Tanrı'lar ! Yüce Yaratıcının ruhundan büyük parçayı taşıyan varlıklar ! Sen Bir yüksek Tanrı mı oldun !?
Derin bir nefes aldım . O ses tüm Tanrı'ların yaratıcısına mı aitti ? Hmm aslında mantıklı . Normalde hiç bir varlık beni korkutamazdı. Ama o varlığın sesi bile kanımı dondurmuştu. Ayağa kalktım . Siyah zırhım gümüş rengine dönmüştü . Yoksa saçlarım ? Odadaki aynaya hızla yürüdüm . Şokla kendime baktım . Dış görüşümde Acheron Wight'a dair ne kadar özelliğim varsa hepsini kaybetmiştim . Artık İsabella'nın hatırladığı gibi değildim . Belki Sanem bile beni tanımazdı . Slaanesh'te , İris'te 'öteki dünyada tanıdığım Ne kadar insan varsa hiç beri beni bu halde tanıyamazdı . İçimde bir yerde bir acı hissetim . Ben kimdim ? Ben neydim ? Kaos değildim artık . Işık'ta değildim . Ben nereye aittim ? Narissa endişeyle
-İyi misin Acheron ?
Benim adım Acheron muydu ? Narissa'nın kırmızı gözlerine baktım .
-Hafızam buğulanıyor . Sanki birşey beni silmeye çalışıyor gibi !
Derin bir nefes aldım . Ben kaostum ! Değil mi ? Adım ... Benin adım Wrath ! Ben... ben... eskiden insan mıydım ? Benim bir .... benim ailem var mıydı ? Siktir ! Siktir ! Ben kimdim ? Gözyaşlarımı hissetim tenimde ... sanki yağmur gibiydi ... ben neden ağlıyordum ? ... sanki birşeyleri kaybetmişim gibi ... benim neyim vardı ? .... hmm adım neydi acaba ? Garip , neden adımı bilmiyorum ? Ben ... neyim ? Gözlerim kırmızı gözlü kadını buldu . O da kimdi ? Belki de beni tanıyordur .
-Hey ! Ben kimim ?
Kadının kırmızı gözleri endişeden düşmancıl bir ifadeye dönüştü .
-Sende kimsin ? !
Sesi öfke ile dolmuştu. O da mı beni tanımıyordu ? O zaman bu yerde ne işim vardı ? Garipti . Gitsem iyi olurdu . Önümde gri bir kapı belirdi . Kapıya yürüdüm . Arkamdan o güzel kadının sesini duyabiliyordum .
-Sen odama nasıl girdin ??!!
Arkamı döndüm Ve gümüş rengi gözlerimi kadına diktim .
-Bilmiyorum .
Tek bir söz çıktı ağzımdan . Sonra arkama bile bakmadan kapıyı açtım ...
Bir balkondaydım . Garip bir binanın ufak balkonundaydım . Garip , Üstümde garip kıyafetler vardı . Zırhıma Ne olmuştu ? Hmm neyse .. Balkonun kapısını açtım Ve garip görünüşlü odaya girdim . Burası benim evim miydi ? Tam o sırada kısa bir gecelikle yeşil gözlü siyah kısa saçlara sahip dişi bir insan odaya girdi . Beni görünce gözleri şokla açıldı .
-Kabul ediyorum . Nefes kesici bir hırsızsın ama lütfen birşey çalma ! Bana da zarar verme !
Hmm ... demek ki burası evim değildi . Kızın yeşil gözlerime baktım .
-Özür dilerim . Burasını evim zannettim . İzninizle ...
Deyip hafifçe eğildim. Bir insan bile olsa özür dilemek zorundaydım . Kız yutkundu . Pencereye geri çıktım . Kendimi aşağı bıraktım. Kızın korku dolu çığlığını duymuştum . Neden endişeleniyor ki ? Kanatlarım var benim . Gümüş rengi kanatların ile aya doğru süzüldüm . Belki de evim Aydır ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos Lordu (Tamamlandı)
FantasyFısıltılara kulak verdim karanlığın içinde Hepsi konuştu nefretle Hatırlamıyorum ne dediklerini Tek hatırladığım şey nefretleri Ben Kaos Lejyonunun son Kaos Lorduyum. Dünya öfkemi tadacak. Ne silahlar ne bombalar nede büyüler Artık HİÇ BİRŞEY...