Final Part 2

1.1K 88 2
                                    

Havreah'ın yumruğu Kaos Lordunu geriletti . İçinden küfür ederek bir yumruk daha savurdu Kaos Tanrısı Lakin Yüksek Tanrı hazırdı . Kaos Lordunun tam bileğini yakaladı Ve çevirdi . Kaos Lordu acıyla inledi . Havreah gülerek "Seni gözümde fazla büyütmüşüm ." Dediğinde yeşil alevler bileğini tutan elini çevirdi . Alevin gücüne Altın alevler dayanamadı , acıyla inleyerek geri çekildi yüksek Tanrı , ama rahattı . Sonuçta Kaos Tanrı'sının bileğini kırmıştı . Kaos Tanrı'sının Zümrüt yeşili gözleri karamsarlıkla kırık bileğine döndü . İç çekti ve bileğindeki kemikler iyileşti . Orta parmağını yüksek tanrıya göstererek "Bu kadar kolay olacağını düşünmüyordun değil mi ?" Dedi. Yüksek Tanrı'nın yüzünde bir gülümseme oluştu . Yüz yıllardır aradığı rakibi bulmuştu . "Sevindim . O kadar basit bir hamleyle seni yenmek küçük düşürücü olurdu zaten ." Kaos Tanrısı güldü . Ama bu gülümsemenin altında derin bir nefret vardı . Bedenindeki yeşil alevlere emir verdi "Yakın onu ." Alevler Kaos Tanrı'sının bedenini terk ederek büyük bir hızla yüksek tanrıya yöneldi . Havreah güldü . Altın Ve Zehir yeşili alevler birbirine girdi. O an Cehennem Saray'ı Alevlere boğuldu . Alevler tüm canlı hayatı silip süpürüyordu . İki Yüksek Tanrı da birbirine öfke dolu bakışlar attı . Kaos Tanrısı sinirle "Saray'ımı yıktın !" Diye haykırdı . Yüksek Tanrı kaşlarını çatarak "Birazcık ölen insanlarına üzülsen !" Diye haykırdı . Kaos Tanrısı güldü "Onlara mı üzüleyim ? Bana ihanet eden onlar !" Diye haykırdı Ve öfkeyle yemyeşil alevlerle parladı . Yüksek Tanrı kaşlarını çattı . O an tüm bedeni altın rengi alevlerle kaplandı . İki Tanrı da birbirlerine var güçleriyle vurdular . Yumrukları havada çarpıştı . Yeşil ve Altın alevler tüm sarayı kül etti . Birbirlerine vurdukları güçle ikiside birbirinden uzak köşelere savruldu. İki Tanrı öfkeyle birbirlerine kükredi. Yeşil alev yılanı Kaos Tanrısının yanında belirdi aynı şekilde altın alev aslanı da Havreah'ın yanında belirdi.Aslan Yılana hücum Etti. aynı şekilde Havreah'da . Kaos Tanrısı gelen darbeye hazırdı kollarıyla saldırıyı blokladı. Aynı şekilde Yılanda Aslana kuyruğunu savurdu. İkiside geriledi. İşte o an Kaos Tanrısı ve Yılanı saldırıya geçti. Yılan Aslanın boynunu sardı ve boğmaya başladı. Kaos Tanrısı da ellerini Havreah'ın boynuna geçirdi. Tam gücüyle sıkmaya başladı. Havreah altın alevlerle parlamaya başladığında Kaos Tanrısı acıyla geri çekildi. Aynı şekilde altın alevlerle parlayan aslandan yılanda kaçmıştı. Kaos Tanrısı öfkeyle 'Aşağılık göt !' diye tısladı. Havreah eliyle kızaran boynuna dokundu. O da öfkeyle kükredi ' Piç kurusu !' İki tanrı yine birbirine hücum etti. Ama güçleri tam anlamıyla denkti bu yüzden yine Alevler Saraydan kalan harabeleri yok etti. Yine geri çekildiler. Kaos Tanrısı bu durumdan nefret etmişti. Nefret kalbini ele geçirmeye başladı o an Yeşil alevler yine bedenini sardı lakin bu farklıydı. Devasa yılanı bir toz bulutuna dönüştü. Birden tüm bedeni değişime uğramaya başladı. Parlak beyaz teni griye dönüşmeye başladı lakin bu sefer bedeninin yarısı gri pullarla kaplanmıştı. Yüzü canavarlaşmış ve irisleri yılan gibi olmuştu. Yüzünde bir sırıtış belirdi Kaos Tanrısının . Havreah ilk defa korktuğunu hisseti. ' Hayır !! Sen ölmüştün ! Seni bizzat babam yok etti ! Geri gelemezsin !' Artık Kaos Tanrısının sesi canavarımsı korkunç bir tıslamaya dönüşmüştü. ' Uzun zamandır gerçekte ne olduğumu düşünüyordum. Sonunda ne olduğumu biliyorum. Ben Yılan Tanrıyım ! İlk günahkar canlıyım . İlk Canavarım. Beni gerçekten de yok edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz ? Ben Tanrıların Haşmetli Kralını yok ettim ! Bütün dünyaların karanlığıyım !' Havreah korkuyla titredi . ama Kaos Tanrısının kazanmasına izin veremezdi. Hele Hele ne olduğunu biliyorken . Ruhunu feda edecekti. Büyük Antik forma geçmenin bedeli buydu. Sadece Yılan Tanrı antik forma bedel ödemeden geçebilirdi. Haşmetli Aslanına baktı telepatiyle ' Ne yapmamız gerektiğini biliyorsun eski dostum . Babamın yarım bıraktığı işi bitirmeliyiz.' Aslan başını salladı. O an Havreah'da altın alevlerine teslim oldu. Aslanı toz bulutuna dönüştü. Bedeni İrileşti ve ışıkla parlamya başladı. Beyaz ten rengi altın rengine döndü. Yüzünü saran devasa bir yelesi olmuştu. Gözlerindeki altın rengi dahada parlaklaşmıştı. Elleri pençelere dönmüştü . Havreah'ın süresi kısıtlıydı.Bunu çabucak halletmek istiyordu. Hızla pençelerini savurdu. Ama Yılan Tanrının gücünü hiçbirşey durduramazdı. Pençelerini tek eliyle yakaladı. ve basit bir hamleyle iki kolunu da kopardı. Sonrada boynunu yakaladı. Havreah işte o zaman sadece tek bir şansının olduğunu anladı. Işıkla dolu ruhu bedenini terk etti. ve Yılan Tanrının bedenini işgal etmeye başladı. Tüm gücüyle ruhunu ele geçirmeye çabaladı. Lakin Karanlık Işığını karartmaya başladı. Yok oluyordu. 'HAYIR !' diye düşündü. O zaman içindeki tüm güce emretti. ' Onu uzaklaştırın ONUBU EVRENDEN ATIN ! ' işte o zaman Haveah'ın Ruhu Yılan Tanrının bedenini çevirdi. Ve Yılan Tanrı Yok oldu... Ama Havreah'da yok olmuştu

Kaos Lordu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin