Geldiğimiz meydanda insanlar şaşkınlıkla bize bakıyordu . Ve İris gözlerini şehirden alamamıştı . Nedense buralar aşırı tanıdık geliyordu. Bir grup zırhlı muhafızın etrafımızı sardığını fark ettiğimde iç çektim. Neden geldiğim her yerde belalarını arayan insanlar oluyordu ? Komutan olduğunu düşündüğüm adam "Siz hangi ülkeye bağlı büyücülersiniz ?" Hmm demek ki bu dünyada büyücüler vardı. "Biz kimseye bağlı değiliz . " dediğimde muhafız elindeki mızrağı daha da sıkı bir şekilde tuttu . "Savaş durumundayız . Hareketlerinize dikkat etmelisiniz . Şehrin ortasına ışınlanarak hele hele Raven büyücü konseyi tarafından yapılan anti büyü Kalkan'ını kırmanız sizi şüpheli yapıyor ." Dediğinde iç çektim . Gerçekten de insanlar sabrımı sınamaktan zevk alıyordu . "Bunun için özür dilerim . Gerçekten de vaktim Yok . Kızkardeşimi bir doktora götürmeliyim ." Dediğimde Muhafız mavi gözlerini kız kardeşime dikti . İçimdeki öfkeyi dindirmeye çabaladım . Gerçekten de bu şehiri yıkmak istemiyordum . Tam muhafız ağzını açacakken altın zırh giyen sarışın mavi gözlü Ve büyük bir kılıç kullanan bir adamın karşımıza geldiğini fark ettim . Adam mavi gözlerini benim yeşil gözlerime dikerek "Ne oluyor ?" Dedi. Muhafız yutkunarak "Kral Lyam bu büyücü şehrimize büyücü konseyinin yarattığı kalkanı kırarak şehire ışınlandı . " Lyam mavi gözlerini yeşil gözlerime rahatsızca baktı . Bu herif tanıdıktı . Ama iç sesim bu herifle aramın iyi olmadığını söylüyordu . "Bana tanıdık geliyorsun büyücü . Hiç bu şehire gelmiş miydin ?" Sesi aşırı derecede şüpheliydi . Gözlerimi Lyam'a dikerek "Sanmıyorum. Bir çok şehir gezdim . Belki olada bilir ." Lyam'ın sarı kaşları çatıldı Ve gözleri kucağımdaki İris'i buldu . Kral yutkundu. O Mavi gözleri sökmemek için kendimi zorladım ."Adın nedir ?" Ses tonu yumuşaktı . İris'e sorduğu barizdi. Gözlerindeki arzuyu okumak için dahi olmaya gerek yoktu. Muhtemelen İris kısa geceliği ve dolgun bedeniyle ona ilgi çekici gelmişti . İris yeşillerini gözlerini bana dikti . Sakince başımı salladım ." Adım İris Wight. Abimle zor durumda kaldığımız için bu şehirdeyiz." Dediğinde Kral mavi gözlerini bana dikti . Gözleri soğuklamıştı . Ama benim gözlerimdeki soğuklukla kıyaslanamazdı bile . "Neden buraya geldiniz ?" Gözlerimi kapadım. Bu şekilde sorgulanmak sabrımı zorluyordu . İris benim yerime konuştu "V..vampirler yüzünden ." Sesindeki korku endişeyle İris'e bakmama sebep oldu . Kız korkuyla titriyordu . Kral'ın bakışları yumuşadı. "Peki burada istediğinizi yapabilirsiniz. " dedi ve gülümseyerek yanımızdan gitti . Onun kafasını koparmak istiyordum . Belki de o kellesini koparıp içine ruhunu hapsederek sonsuza dek acıyla yaşamasını sağlamalıydım . Bu düşünce istemsiz beni gülümsetti . İris'in sesini duydum "Sakin ol abi . O piçe bende güvenmiyorum . Ama Onu öldürmek zorunda değilsin ." Şaşkınlıkla kıza baktım ." Nasıl anladın?" İris gülümseyerek "Duygularını saklamayı beceremiyorsun abi ." Dediğinde gülümsedim " Hadi handa yaralarını iyileştireyim ." Dedim ve hana yöneldim .
...
Lyam o kızın masum güzelliğini aklından çıkaramıyordu . Kendi kız kardeşi Rena ile ilişkisi varken o kızı düşünmesinin doğru olmadığını biliyordu . Ama elinde değildi . O korkuyla dolu yeşil gözlerin ve o beyaz teninin güzelliği Lyam'ın aklını başından almıştı. Ama o kızın abisini bir yerden tanıyordu . Bundan emindi . Neresi olduğunu pek hatırlamasada mutlaka onu tanıyordu . O adamın soğuk yeşil gözlerindeki nefret Lyam'ı ürkütmüştü. Kapısı çalındı. Lyam iç çekerek "gir" dediğinde İsabella De Bane tüm asaletiyle odaya girdi . İsabella mavi gözlerini kocasına dikti. İlişkileri tamamen oyundan ibaretti . Ve kız kardeşi ile yatan bir adamla asla olmayacağını biliyordu . Buna midesi dayanmazdı . "Muhafızlardan bir büyücünün konseyin yaptığı Kalkan'ı kırarak şehire girdiğini duydum... onun gitmesine izin vermişsin ." Sesinde ağır bir suçlayıcılık vardı . Lyam bu kadının tavırlarından nefret ediyordu ." Güvenilirler ." Deyip kestirip attı . İsabella gümüş rengi kaşlarını çattı . "Bak Nemeroth Büyük Konsülü ve Reddawn İmparatorluğu ile savaş halindeyiz . Büyük kayıplar veriyoruz . Başkente casus sokma ihtimallerinin ne kadar çok olduğunu biliyorsun . Nasıl bu kadar aptal olabilirsin ?" Dediğinde kadının ses tonundaki sert iğneleme Lyam'ı öfkelendirdi. "Bu ülkenin Kralı benim ! Sakın beni sorgulama İsabella ! İnan bana işler senin için çok daha kötüleşebilir !" İsabella alayla güldü . De Bane'ler olmasa Krallık yüzlerce yıl önce yıkılırdı . "Gerçekten de aptalsın Lyam. " deyip gümüş rengi saçlarını savurarak odadan çıktı . Lyam İsabella'nın tepkisiyle yumruğunu sert bir şekilde masaya vurdu . Elbet İsabella'da gücünün karşısında diz çökecekti . Tabi İsabella'nın fikirleri farklıydı. " Bu aptal krallığı yıkmadan bu yabancıyla ufak bir konuşma yapmalıyım . " düşüncesi buydu İsabella'nın .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos Lordu (Tamamlandı)
FantasyFısıltılara kulak verdim karanlığın içinde Hepsi konuştu nefretle Hatırlamıyorum ne dediklerini Tek hatırladığım şey nefretleri Ben Kaos Lejyonunun son Kaos Lorduyum. Dünya öfkemi tadacak. Ne silahlar ne bombalar nede büyüler Artık HİÇ BİRŞEY...