İki saatlik bir yol sonunda ( Çatılardan atlamış , süper hızlarda yürüyüşler yapmış Ve Londra'dan çıkmıştık ) Karanlık bir ormanın köşesinde ,uçurumun hemen yanına kurulu olan devasa bir kale beni şaşırttı . Orta Çağ tarzı ile yapılmıştı ama Modern zamanın izleri de görülebiliyordu. Ve de Kale tam dolunayın Altında kalacak şekilde tasarlanmıştı . Etkilenmiştim . O nazik görünümlü vampir ( Adı Cold'du, arkadaş olarak görebileceğim ilk vampir )
-Etkilendin değil mi ?
Sesinde büyük bir merak vardı . Gülümseyerek
-Kesinlikle !
Diye mırıldandım . Alice gözlerini bize çevirdi ve bastırılmış bir sinirle
-İkinizde susun !
Ses tonundaki öfke içinde bastırmakta zorlandığım saldırgan bir duyguyu alevlendirmişti . Sanki içimdeki bir şey " Fırtına kopacak " gibisinden bir uyarı veriyor gibiydi . Evet Fırtına kopacaktı . Sonuçta ben buradaydım değil mi ? Neyse Alice'in uyarısı ile James sustu . Bense sinirden kudurmak üzere idim . Ya sabır çekerek Kalenin önüne ilerledik . ( Dur lan Ya sabır yazmışım ! Neyse yav düzeltmeye üşendim . Siz Yok sayın 😂) kalenin kapısının önünde siyah zırhlı muhafızlar vardı . Miğferleri Yüzsüz Şövalye miğferleri şeklindeydi. 12 tane kale kapısının önünde Ana kapının hemen gerisinde 50-60 tane vampir olduğunu düşündüm . Bu gayet az bir sayıydı . Alice muhafızların önüne geldiğinde hemen kapı açıldı . Bizde onu takip ettik . Gariptir ki hiçbir muhafız beni çevirmedi . Ana Kalenin kapısından girdiğimizde siyah Ve kırmızı renk duvarlarla döşenmiş bir koridora girmiştik . Alice'i ve yanındaki vampirleri takip etmeye devam ettim . 6 metrelik siyah Çelik bir kapıya geldiğimizde derin bir nefes aldım . Kapı açıldı . Biraz şok olmuştum . Lord Norfolk'un tahtında oturmuş genç bir kızın kanını emmesini ve Aynı şekilde Leydi Norfolk'un genç bir adamın kanını emerken görmeyi beklemiyordum . Tabi soylu kesimden olan vampirlerin hemen tahtın önünde dizilmiş masalarda oturup muhabbet edişini ( ki bir kaçı Lord ve Leydi'yi örnek almış gibi görünüyordu.) soğuk kanlılıkla izledim . Alice yüksek sesle
-Baba , anne !
Lord Norfolk kızının sesini duyduğu an gen kızı yere fırlattı . Leydi Norfolk'sa şanssız gencin boynunu kırdı Ve cesedini bir köşeye fırlattı . Lord Norfolk keskin yeşil gözlere ve son derece sert bir çehreye sahip yakışıklı bir adamdı . Leydi ise uzun parlak kırmızı saçlara ayrıca kan kırmızı gözlere sahip son derece güzel bir kadındı . Lord melodik bir sesle
-Efendim kızım ?
Leydi Norfolk'un merakla beni incelediği de gözümden kaçmamıştı . Alice yutkunarak
-Bir yabancı vampirin bu kalede kalmasına izin verir misin ?
Ses tonu sanki " akşama arkadaşımla dışarı çıkabilir miyim " tonundaydı . Lord'un yeşil gözleri beni buldu Ve aşağılarcasına
-Şu vampirin mi ?
Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu . Buradaki vampirleri katletmen kaç saniyemi alırdı acaba ? Alice yüzümdeki gülüşü görünce " sakin ol " dercesine gözlerini gözlerime dikti . Gözlerimi devirdim . Alice
-Baba yakın bir arkadaşım . Lütfen !
Leydi Norfolk sakin bir tavırla
-Nişanlın dışında bir yabancıya bu kadar yakın olman ilginç Alice .
Ses tonu " işte benim kızım " der gibiydi. Derin bir nefes aldım. Eğer konuşursam muhtemelen tüm kaleyi yakardım . O yüzden lafı Alice'e bıraksam daha iyi olurdu . Alice'in yüzünün kızardığını fark ettim . Yutkunarak
-Öyle birşey Yok Anne ! Hem ben Adrahil'i seviyorum!
Sessiz olduğunu düşündüğüm bir sesle " Pembe diziye döndü anasını satayım . " diye söylendim .ve gözlerimi Lord'un fırlatıp attığı kıza diktim . Yaşıyordu . Onu nasıl kendimi belli etmeden kurtarabilirdim ? Hmm Lord ve Leydi'nin dikkati dağınıktı ama diğer vampirlerin dikkati benim üzerimdeydi . Yavaş adımlarla zorlukla nefes alan kıza yaklaştım . Lord Norfolk tavrımı fark etmiş gibicesine gözlerini tekrar bana dikti . Leydi Norfolk
-James , misafirimiz aç olmalı .
Dediğinde Lord'un yeşil gözleri öfkeyle dolarak
-Onu kabul edeceğimi söylemedim !
Sesindeki öfke tüm vampirleri ürkütmüştü . Beni ise etkilememişti bile . Alice yalvaran bir ses tonuyla
-Baba lütfen !
Leydi Norfolk kırmızı gözlerini Lord Norfolk'a dikerek
-Kızımın istediği şeyi yapmayacak mısın yani ?
Ses tonu fazlasıyla sertti . Ve bir gücün sesinde olduğunu fark ettim . Tanıdıktı . Lord Norfolk'un gözlerindeki öfkenin yerini endişe almıştı . Hmm demek ki güç Leydi Norfolk'taydı . Lord Norfolk
-Tamam kızım kalabilir .
Beyaz bayrak çekildi demek ki . Leydi Norfolk kırmızı gözlerini bana dikerek
-Utanma Tatlım . Yiyebilirsin .
Kızı kastediyordu . Yavaş adımlarla kızın yanına geldim ve nazikçe onu kaldırdım . Kızın yüzünü daha iyi görebilmiştim . Mavi gözlere ve ve koyu kahve saçları vardı . Boynundan akan miktarı fazlaydı . Etrafımdaki tüm vampirlerin beni izlediğinin bilincindeydim . Yavaşça kızın boynuna yaklaştım . O mavi gözlerdeki korku nedense hiç hoşuma gitmemişti . Lord'un dişlerinin geçirdiği yere yavaşça yaklaştım Ve sakince dudaklarımı diş izlerinin olduğu yere dayadım . Ağzıma gelen kanın tadı garipti . Demir tadının altında bir türlü çözemediğim bir tat vardı . İyi yada kötü sıralamasına koyamıyordum . Bu kız normal bir insan değildi . Bu kesindi . Kızın inlemesini duyduğum vakit kendimi geri çektim . Kızın mavi gözleri şokla açılmıştı . Nedenini merak etsemde bir şey demedim . Leydi Norfolk
-Bu kadar mı ?
Sesinde hafif bir hayal kırıklığı vardı . Yorgunca
-Yüz vampir tarafından izlenirken rahat yemek yiyemiyorum .
Lord'un alaycı sesi
-Çıkalım istersen (!)
Gözlerimi Lord'a diktim . Biraz öfkelenmiştim . Alice araya girerek
-Baba ben onu misafir odasına kadar götüreyim .
Dediğinde hızla Taht odasından çıkarken bende onu takip ettim . Mavi gözlü şaşkın kızın inadına bana baktığınıda fark etmiştim . Odadan çıktığımız an Öfkeli bir ses duydum
-Aşağılık Yabancı nişanlımın yanında Ne arıyorsun !
Öfkeli sesin sahibi uzun sarı saçlara Ve masmavi gözlere sahipti . Uzundu . Ama inçe yapılıydı . Ağzımı açtığım an Alice panikleyerek eliyle ağzımı kapattı .
-Sakin ol . Ben halledeceğim.
Dedi . O sarışın vampir öfkeyle
-Alice Çek elini o pisliğin ağzından !
Diye haykırarak bana saldırmaya kalktı . Sadece ona baktım . Vampir saldırısını yarıda kesti . Son derece sabırlı bir sesle
-Bak Adrahil'di değil mi ? Bugün yeterince doldum . Eğer üstüme gelirsen tüm uzuvlarını teker teker koparır sonra da münasip bir yerine sokarım .
O kadar sakin bir ses tonu ile söylemiştim ki sesimin sakinliğine ben bile şaşırmıştım .Adrahil'in mavi gözleri şaşkınlıkla açıldı . Alice ise sadece yutkundu . Adrahil kendini toparladıktan sonra alaycı bir ses tonu takınarak
-Sen ne hakla beni tehdit edebilirsin ? Ben Nosferatu soyundanım ! Seni Yok etmem için üflemem yeter !
Güldüm sadece bu boş tehditlerine . Kimdi bu aptal ? Bana mı meydan okuyordu ?
-Alice beyinsiz nişanlınla seni yanlız bırakmadan önce bana hangi odaya gitmem konusunda bir fikir verir misin ?
Alice dişlerini sıkarak
-Muhafızlara misafir odası dersen seni götürür .
Tamam deyip onları yalnız bıraktım . Birileri biraz daha üstüme gelirse katliam yapacaktım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos Lordu (Tamamlandı)
FantasyFısıltılara kulak verdim karanlığın içinde Hepsi konuştu nefretle Hatırlamıyorum ne dediklerini Tek hatırladığım şey nefretleri Ben Kaos Lejyonunun son Kaos Lorduyum. Dünya öfkemi tadacak. Ne silahlar ne bombalar nede büyüler Artık HİÇ BİRŞEY...