''Bir gün benim olacaksın.''

13.9K 477 35
                                    

-multimedia gif Alara- yorum ve vote gelirse sevinirim, iyi okumalaarr :)

Bütün günümü Tutkuyla konuşmamak için kaçarak geçirmekten bitkindim. Son dersteydik ve ben zilin çalması için herşeyimi verebilirdim. Eğer Aysun Hocanın sesini biraz daha duyarsam beni hastaneye kaldırmaları gerekebilirdi. 

6,5,4,3,2,1 ve ZAFER!

Çantamın içine kitaplarımı rastgele tıkıştırdıktan sonra kapıya yöneldim. Kapıdan çıktığım anda İnanç'ı kapıda birkaç kızla gördüm. Gözlerimi oysalardı da en yakın arkadaşımın -her ne kadar şuanda ondan nefret etsemde- sevgilisinin böyle çapkınlıklar yaptığını görmeseydim. Bare okulda yapma lan, Tutku da herşeyden biraz olabilir ama kör değil ya!

''Alara! Bekle!'' Turku'nun sesi beni olduğum yere çivilemeye yetmişti.

''Ne var? Eve geç kalıyorum.'' 

''Ah, seni o kadar iyi tanıyorum ki. Ailen bu konuları hiç sorun etmez, istesen sokakta bile yatarsın. Benden kaçtığını anlamayacak kadar salak değilim ne yazık ki.'' 

Harika, ne akıllısın öyle! Ne yapayım anladıysan? O zaman biraz anlayışlı olda çekil dimi canım? 

Dilimin ucuna gelen iğneleyici sözleri geri çevirmek için dilimi ısırdım. 

''Evet. Şimdi, gidebilir miyim?'' dedim bıkkınlıkla.

''İnançlarla biraz takılıcaktık. Sende gelirsin dedim.''

Söylediği şey karşısında gözlerimi pörtletmeden edemedim. Ne yani bu kadar kolay mıydı? Ben onun yüzünden dün tecavuze uğruyordum, üstelik sevgilim dediği İnanç'ın arkadaşından. Tabii birde beni İnanç'ın kurtarması vardı ama orası pek önemli kalmıyordu benim için.

''Gelmeyeceğim.'' diye kestirip attım. Yürümeye devam ediyordum ki merdivenlerde kolumu yakaladı.

''Sadece sen ben ve İnanç. Onu ikna ettim, sana kimse dokunamaz. Bir daha asla aynı hatayı yapmayacağım. Yanımdan ayrılmazsın, lütfen beni yalnız bırakma.'' sesindeki ağlamaklı tonu farkederek yüzümü buruşturdum. Hemen duygusala bağlaması beni deli ediyordu ama bir o kadarda yumuşatıyordu. Hem İnanç benimle konuşmazdı bile, Tutkuyla oynaşmaktan benimle ilgilenmezlerdi. Yani gitsem birşey olmazdı heralde. Değil mi?

''Tamam, sadece ağlamaya başlama sulu göz.'' dedim iç çekerek.

Kollarıyla beni sarmalayıp sayamadığım kere teşekkür etmesine izin verdim. Onu affettiğim için dünyanın en büyük safı-salağı olmalıydım. Ama o benim arkadaşım, ne olursa olsun.

Merdivenlerden indiğimizde karşımdaki kişinin beni mutlu ettiğini söyleyemem. Okuldan beraber mi çıkacağız? Ben yine bizi süründürür sanıyordum(!)

Tutku uzanıp İnanç'ın dudaklarına sulu bir öpücük kondurdu. Tamam, ben belki saftım ama Tutku İnanç'ın ondan iğrendiğini göremiyor muydu? 

İçimi çekerek gözerimi kaçırarak onları takip ettim. Oysa ben eve gidip güzel bir duş alıp kendimi yatağıma teslim edecektim. Ama eğer Tutku gibi bir arkadaşınız varsa bu biraz zor oluyor.

---

''Lunapark?'' dedim şaşkınlıkla etrafa bakınırken. Çocuklar ellerinde pamuk şekerle ordan oraya koşturuyor, çiftler el ele korku tüneline yöneliyorlardı. Şaşkınlığım gittikçe artıyordu. Tamam, Tutku lunaparka bayılır ama İnanç? Onun gibi birini nasıl buraya getirebilmişti? Boş zamanlarında içkisini yudumlayıp sigara içerek kızlarla oynaşan bir çocuk ve lunapark? Kendimi gülmemek için tutmaya zorladım.

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin