''Benim için değişme çünkü artık ben yokum.''

6.6K 253 25
                                    

Bilemedim kaç ay geçti ama döndüm.Okul bitiyor tabii ki dönmemin nedeni bu. Okul varken bırakın hikaye yazmayı okuyamıyordum bile. Ama artık burdayım ve o kadar mesaj atmışsınız ki mutluluktan ölecektim. Ne kadar okuyucum varmış meğersem. 

Umarım hala burdasınızdır, iyi okumalarrr :)

-Kısa farkındayım ama bu gece bir bölüm daha yayımlayabilirim.-

''Dahasıda mı var?'' dedim gülümsememe engel olamayarak.

Gülümseyişime karşılık vermeyince bu benimkinin solmasına neden oldu.

Yüzünü avuçlarım arasına aldım. ''Sorun ne?''

''Ben.. bak özür dilerim ama...'' 

Anlamıştım.

Anlamıştım ve kahretsin ki anlamamış olmayı dilerdim. Gözümden bir damla yaş akmasını engelleyemedim. Hızlıca elimin tersiyle sildim.  Gözlerimi kırpıştırarak çantamı fırlattığım yerden aldım. Yavaşça ayağa kalkıp onunda kalkmasını izledim.

''Bak ben özür dilerim ben.. bak anlamıyorsun şu anda duygularımı ifade edemiyorum. Daha önce böyle birşey yaşamadım ve ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum. Beni tanıyorsun Alara. Ben buyum! Böyle olmaktan nefret etsem de deniyorum. Deniyorum, senin için değişmeyi deniyorum. Lütfen bak ben... ben daha öncede böyleydim ama artık hatalarımı fark edebiliyorum. Bu yaptığım bir hataydı. Onu sen olarak düşündüm ve ben kendimi kaybettim. Durduramadım... ben... yapamadım işte.'' 

Sesimin titrememesini dileyerek dudaklarımı araladım. ''Evet. Bu söylediklerinden sadece bir konuda haklısın. Sen busun. Sen değişemezsin, ki zaten istediğim bu değildi. Ben seni olduğun gibi istiyorum ama olduğun kişiyi törpülemen lazım. Senin bir sevgilin vardı. Bunun anlamını biliyor musun?''

''Özür dilerim bak be...'' baş parmağımı kaldırarak onu susturdum. 

''Özür dilemen yaptığın hatayı telafi etmez. Bunu hiç birşey telafi edemez İnanç. Sen busun ve bence bu olmaya devam etmelisin. Benim için değişme çünkü artık ben yokum.''

Kendimi daha fazla tutamayacağımı bildiğimden hızlıca arkamı dönüp yürümeye başladım. Hızlı yürümeme ya da koşmama gerek yoktu çünkü peşimden gelmeyeceğini biliyordum. Bunun birşeyi değiştirmeyeceğini biliyordu, en azından beni bu kadarda olsa tanıyordu. 

İlk defa aldatılmıştım. 

Muhtemelen KUMRAL bir orospu yüzünden aldatılmıştım. 

Düşüncelerim beynimi ele geçirirken yeterince uzaklaştığıma kanaat getirip gözyaşlarımı serbest bıraktım. Daha önce hiç ağlamamışım gibi dökülmelerine izin verdim. 

Gözyaşlarımın tükendiğini ancak evin önünde durunca farkettim. Aralıksız 1 buçuk saattir yürüyor ve ağlıyor muydum? 

Beni bu hale mi getirmişti?

Ailemin evde olmamasını dileyip kapıyı açtım. Ses gelmeyince sürüklenircesine odama girdim. 

Bundan sonra ağlamayacaktım, ki zaten ağlayacak kadar göz yaşım kalmadığını düşünüyordum da neyse. 

Bunların olacağını zaten biliyordum. O buydu. Bunu yapabileceğini tahmin etmem gerekirdi. Benim için değişecekti ha? Buna nasıl olmuştu da inanmıştım? Aptallığıma küfrederek sırtüstü uzandım yatağa. Telefonumu elime alarak tuş kilidini açtım. Aramamıştı. Sadece tek bir mesaj vardı. İç çekerek mesajı açtım.

''Özür dilerim.''

Kahkahama engel olamayarak gülmeye başladım. Komik olduğunu düşündüğümden değil. Hala özür dilemesineydi gülüşüm. Sinir sistemimi alt etmeyi başarmıştı. Bu konuyu daha fazla düşünmemeye çalışarak uykuya teslim olmak için gözlerimi kapadım.

Çünkü uyanık kalırsam ağlayacaktım.

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin