Sonunda İnanç'ın ağzından yazabildim. Team Koraylar görüyorum, valla ipucu vermek istemezdim de neyse Teamlarınıza dikkat ediverin :D
İyi okumalar, yorumlar düşmesin başka birşey istemiyorum ööpptüüümm :**
Bu arada bölüm parçası ekleyeceğim ama eklenmiyor delireceğim. Geçersiz falan diyor eklenmiyor, nedenini bilen var mı? :/
İNANÇ'IN AĞZINDAN:
Salak.
Şu anda olduğum şey tam olarak buydu.
Ben bir salaktım. Duygularını, öfkesini kontrol edemeyen bir salaktım hemde. Yine kendime hakim olamayıp aslında düşünmediğim şeyler söylemiştim.
Bilmiyorum, onunla takılmayı seviyordum. Yapmacık değildi ve beni mutlu ediyordu. Ama sıçmıştım, yine herşeyin içine sıçmıştım.
Ellerimi saçlarımın içinden geçirerek kendimi yatağa attım. 1 saattir bunu düşünüyordum ve düşünmekten yorulmuştum.
Düzeltecektim.
Nasıl bok ettiysem temizleyecektin.
Masanın üstünden arabanın anahtarlarını kapıp kendimi dışarı attım. Arabaya yerleşip Alara'nın evine sürdüm.
Ona orospu demiştim. Oysa ki değildi. Ve beni affetmeyeceğine de emindim.Ben olam yapmazdım.
Bunları düşünerek kendime işkence ediyordum ama gerçek buydu.
Elimi yumruk yaypı direksiyona geçirdim.
Alara'nın evinin 1 ev ötesine park edip arabadan indim.
İnmemle arkasına saklanmam bir oldu.
Koray.
Koray ve Alara?
Koray Alara'nın evinde?
Afallayarak Koray'ın onu bırakmasını izledim.
Piç kurusu, onu nerden tanıyordu? Onunla ne işi vardı?!
Alara'nın eve girdiğini görünce saklandığım yerden Koray'a koştum.
Suratın attığım yumrukla yere yığıldı. Yakalarından tutup ayağa kaldırdım.
''Ne sikim yapıyorsun onunla?!'' suratına kükredim.
Patlak dudağının kenarı kıvrıldı.
''Sen ne yapıyorsan onu.'' gülümsemesi yayıldı.
Tam ağzının ortasına bir tane daha geçirdim. Acıdan inlese de gülümsemeye devam ediyordu.
''Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum ama bu bizim aramızda. Başkalarını karıştırma, özellikle onu!''
Cevap vermeden yavaş adımlarla arabasına binip gaza bastı.
Sinirimin geçmesi için bir kaç saniye arkasından bakakaldım.
Ne yapıyordu? Daha doğrusu ne yapmaya çalışıyordu?
Homurdanarak Alara'nın evinin kapısına ilerleyip kapıyı çaldım.
30 saniye kadar sonra kumral saçları görüş alanıma girdi. Beni görünce gülümsemesi solup bir küfür savurdu.
''Ne arıyorsun burda?'' arkasını dönüp birinin gelip gelmediğini kontrol etti.
''Seni. Bak konuşmalıyız.''
''Seninle hiç birşey konuşmayacağım.'' kollarını karın hizasında birleştirip ağırlığını tek ayağına verdi.
''Konuşana kadar gitmiyorum.'' dedim sert bir tonla.
Kapının kenarına çöktüm.
İç çekip ''Tamam, yandaki parka yürü. 1 dakikaya geliyorum.''
Söylediğini yapıp parka yöneldim. Banklardan birine oturup 1 dakikanın geçmesini bekledim.
1 dakika geçmeden yanıma oturdu.
''Koray'ı nerden tanıyorsun?'' diye sordum.
''Seni ilgilendirmez.'' omuz silkti.
''İlgilendirir! Beni sinirlendirme Alara! Nerden diyorum!'' sıkıca kolunu tuttum.
Ah, bir de normal davranıp gönlünü alacaktım!
''Bırak! Acıtıyorsun!''
Kolundaki ellerimi gevşettim.
''Biz.. sahilde tanıştık. Seni tanıdığını söyledi.'' mırıldandı.
''Ondan uzak duracaksın. Buraya özür dilemeye geliyorum ama seni o dallamayla görüyorum!''
Güldü. ''Kıskançlık ve özür dilemek? Bunlar pek sana göre değil sanki.''
''Ben ciddiyim.'' dişlerimin arasından tısladım.
Omuz silkti. ''Sırf sen istedin diye bana orospu ve bok parçası diye hitap etmeyen biriyle görüşmeyecek değilim.''
Bunu bana hatırlatmasıyla gerildim.
''O söylediklerim doğru değildi.''
''Umarım öyledir. Söyleyeceklerin bittiyse.....?''
''Bitti. Seni Korayla görmeyeceğim.'' ayağa kalkıp ellerimi ceplerime soktum.
''Göreceksin.''
''Bir kere inadı bırak ve dediğimi yap! Onu tanımıyorsun!'' diye kükredim.
Tekrar omuz silkip eve yürümeye başladı. Dişlerimi birbirine bastırıp sinirimi geri göndermeye çalıştım.
Deli.
Bu kız beni deli edecekti.
Hem ben ne diye uğraşıyordum ki?
Gitsin takılsın Korayla, alsın başına belayı.
Arkasından ''Ne bok yersen ye! Gerçek yüzünü görünce benim kollarıma koşacaksın!''
Arkasını dönüp bana dil çıkardı.
Çocuk.
Bu kız hala çocuk. Ve beni katil edecek olan bir çocuk. Eğer beni dinlemezse başı başı belaya girecek çocuk.
Homurdanarak arabamın olduğu yere yürüyüp telefonumu çıkardım.
Burağın numarasını tuşladıktan sonra kulağıma götürdüm.
''Alo? İnanç?''
''Birşey yapmana ihtiyacım var Burak.'' diye söyleyiverdim.
Bir kaç saniye sessizlik olsa da cevap verdi.
''Söyle abi, nedir?''
''Sizinkileri falanda çağır.'' diye uyardım onu.
İç çekti. ''Söyleyecek misin? Noldu oğlum söylesene?''
''Birini takip etmeniz lazım. Bir kızı, bizim Korayla takılıyor.''
''Tamam da, takılıyorsa ne olmuş bize ne?''
''Oğlum soru sorup durma, yap işte. Adresi mesaj atacağım. Adı Alara. Dikkat edin sizi görmesin.''
Zırvalıklarını dinlemeden telefonu suratına kapattım.
Ah baş belası, beni uğraştırdığın işlere bak!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
Teen FictionAlara bir suçluydu. Eğer en yakın arkadaşının sevgilisini çekici bulmak bir suç olsaydı.