ZE~24

6.4K 311 101
                                    

Beraber kahvaltı yaptıktan sonra Ömer işe gitti. Ben ise bebişlerimiz için hazırladığımız odaya geldim. Benim için olan sandalyeye oturduğumda gözlerim dolmuştu. Nedense çok duygulanıyordum. Bebişlerime dönüp konuşmaya başladım.

"Bebişlerim bakın bu oda sizin için. Çabucak gelmenizi diliyorum. Ömer ile zorla evlendirilmiş olsamda ona deliler gibi aşığım. Sizede aynı sevgi ile bağlayacağım. Zaten sizi sevmemem mümkün değil. Şu an ki tek dileğim sizi ve babanızı bırakmamak. Hem diyorum ki artık daha fazla beni bekletmeseniz de çabucak gelseniz?"

Bayağı çok konuşmuştum. Tam kalkıyordum ki bir anda gelen sancıyla yerime geri oturdum. İyi de doğuma daha var. Ömer'i aramaya karar verdim ama telefon rafların üstündeydi. Uzanmayı denedim ama olmadı. Son bir cesaret hafif kalkarak telefonu aldım. Direkt Ömer'i aradım.

"Ö-ömer?"

"Defne ne oldu?"

"Ö-ömer b-benim ahhhh sancım v-var ahhhh!"

"T-tamam Defnem ben hemen geliyorum."

Telefonu kapattım. Sancım daha çok arttı yavaş yavaş ayağa kalkmaya çalıştım. Yataktan destek alarak ayakta dikildim fakat bacağımdan akan suyla birlikte sancım da artmıştı. Yavaş yavaş ilerledim ve kapıya geldim. Kapıyı açıp koridora çıktım ve destek alarak yürümeye başladım. Aşağıdan gelen kapı çarpma sesi ile biraz daha ilerledim ve Ömer coktan yanıma gelmişti.

"Hayatım iyi misin?"

"Ahhh Ömer o ahh ne biçim soru ahh ya?" Ben burda can çekişiyorum. O gelmiş burda iyi misin diye soruyor. Allah'ım ya! Sen sabır ver!

"Tamam hayatım hadi gel" Yavasca kolumdan tuttu ve aşağı indik. Arabaya bindiğimizde ben bağırmaya devam ediyordum. Beklemediğim bir anda Ömer bağırmaya başladı. Derin derin nefes alıp veriyordu. "Derin derin nefes al aşkım üffffüffff!" Ben daha çok bağırmaya başladım. Derin derin nefes alıp veriyordum. Hastaneye geldiğimizde arabadan yavaş yavaş indim ve önüme bir sedye geldi. Direkt sedyeye uzandım...

Ömer'den...

İçimde nedensizce bir korku vardı. Defneyi doğumhaneye alırlarken ben ise direkt Sinan'ı, Yasemin'i, babamı ve Selim amcayı aradım. Onların gelmelerini beklerken ben doğumhanenin önüne çökmüş oturuyordum. Biraz zaman geçtikten sonra Sinan ve Yasemin geldi. Babam ve Selim amca biraz daha geç gelmişlerdi...

5 Saat Sonra...

Aradan tamı tamına 5 saat geçmişti. Ve biz hala bekliyordu. Bir anda kapı açıldı ve doktor dışarı çıktı. Herkes doktorun etrafına çoktan üşüşmüştü.

"Nasıllar doktor bey?" Direkt lafa atlamıştım. İnşallah kötü bir şey yoktur.

"Defne hanımda bebeklerde iyi Ömer Bey, Defne hanımı birazdan odaya alacağız. Bebekleri de birazdan görebilirsiniz. İyi günler."

Doktorun söylediklerinden sonra rahatlamıştım. Biraz zaman sonra Defneyide odaya aldılar. Bende yanına girdim. Hala uyuyordu. Yatağın kenarına oturup elini öptüm.

"Teşekkürler Defne'm."

Defne'den...

Uyandığımda bir odadaydım. Ömer elimi tutuyordu. Sesini duydum. Teşekkür ediyordu.

"Ö-ömer?"

"Defnem nasılsın, iyi misin?"

"Ömer bebeklerimiz, nerdeler?"

"Birazdan getirecekler hayatım,"

Biraz bekledikten sonra hemşire kucağında iki tane bebekle geldi. Ben onları gördüğüm an direkt ağlamaya başladım. Oğlumuzu ben kızımızı Ömer aldı. Biraz sevdikten sonra kızımızı ben oğlumuzu Ömer aldı. Ben hem gülüp bir yandan ağlıyordum. Bu duygu bambaşkaydı. Bir anda ağlamaya başladılar. Ben korkmuştum. Ömer hemşire çağırdı.

"Defne Hanım bebekleriniz açıktı. Karınlarını doyurmanız lazım,"

Hemşire herşeyi ayrıntısına kadar anlatmıştı. Bende bebeklerimi doyurmuştum. Karınları doyduktan sonra biraz uyudular. Onları odadaki beşiklere koydum. O sırada odaya Yasemin ve Sinan girdi. Sinan Ömer'i tebrik ederken Yasemin beni tebrik ediyordu.

"Defnem canım arkadaşım hayırlı olsun. Allah analı babalı büyütsün."

"Sağol Yasemin, çok teşekkürler."

" Defne'cim tebrikler."

"Sağol Sinan. Teşekkürler."

Ben yatağa geri döndüm. Başlığa sırtım gelecek şekilde oturdum. Ömer yatakta bana doğru oturmuştu. Yasemin ve Sinan odadaki koltuklara, biraz sonra babamlar geldi. Onlarda tebrik ettiler. Biraz oturduktan sonra Yasemin soru sordu.

"Eee, bebişlerimizin adı ne olacak?"

"Aslında...biz Ömer le karar vermiştik."

"Evet biz isimlere karar verdik."

"İsimleri Duru ve Deniz olacak..."

Birkaç gün sonra...

Eve geldiğimizde Duru ve Denizi odalarına götürdüm. Kendimde oradaki koltuğa oturdum. Yanıma Ömer geldi. Ve alnımdan öptü. Bende kollarımı Ömer'in beline doladım. Biraz böyle durduktan sonra Duru ağlamaya başladı. Duru ağlayınca Denizde ağlamaya başladı. Yanlarına gittiğimde dertlerini kokularından anladım...

Ömer Deniz'i ben Duru'yu aldım. Ve alt açma yerine gittik. Ömer profesyonel bir şekilde Deniz'in altını alıyordu. Tabiki de bunu için kursa gitmiştik. İşler bittikten sonra odamıza geçtik. Benim kucağımda Deniz Ömer'de Duru vardı. Beraber yatağa -Duru ve Deniz ortada- uzandık. Duru uyumuş. Ömer uyumuş. Deniz uyumuş. İşte karşımda dünyanın en güzel manzarası...

Kafamı Deniz'in boynuna koyup kokusunu içime çektim. Bu duygu, bu koku bambaşka, çok başka. Hani anlatılmaz yaşanır derler ya... Hah işte ondan.
Bu manzara, duygu, koku her şey anlatılmaz,

Yaşanır...

24. BÖLÜM SONU

-------------------
Merhaba, bebişlerimiz doğdu. İnşallah bölümü beğenmişsinizdir. Sınır dolmadan paylaştım ama bidaha benden sınır dolmadan yeni bölüm lutfen beklemeyin...

Bu arada bölümlerin çok kısa diyenler var. Maalesef ki ben bilgisayardan yazmıyorum. E mobildende bu kadar oluyor. İstemeyen beğenmeyen okumasın. Kimseyi zorlamıyoruz...

Sınır istemeyenler var. Sınır koymasam vote ve yorum gelmiyor. Ve ben hak ettiğimi düşünüyorum. Bir bölümü ortalama 1-1,5 bin kişi görüyor. Maalesef ki sınır bile 100! Ona bile çok diyorsunuz. Hak etmiyosam 'Hak etmiyosun' deyin o zaman...

Yeni bölüm ne zaman diye soranlar var. Sınır dolmadan yeni bölüm asla gelmez!

Zoraki Evlilik *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin