Keyifli Okumalar
Her şey çok hızlı ilerlemiş, çok hızlı yol almışlardı. Bu noktaya nasıl geldiklerini hala aklı almıyordu Ebrunun. Tahir'in bir eli elbisesinin üzerinden göğsünü kavramışken ve diğer eli de kalçasını yoğururken, doğru dürüst düşünemiyordu ki.
Dilindeki o tat ise tadına doyamayacağı ve asla bıkmayacağı en lezzetli tatlardan biriydi. Hal böyle olunca bu adama hayır diyebilmek onun büyüsünden kurtulabilmek ne mümkündü.
Dudaklarını esir alan dudaklar boynuna yöneldiğinde aklı yerine gelir gibi oldu ve yaptıklarına inanamayarak kendine kızmaya başladı.
'Tahir durmalıyız.'
Kızın ne söylediğini anlamakta gecikmişti. Ellerinin altındaki göğüsleri okşarken dikkatini toplamak zordu onun için. Üstelik Ebru da hala ona karşılık vermeye devam ederken bu söylediği kelimeler o an için anlamını fazlasıyla yitirmişti.
Neden sanki bu adama hayır diyebilmek bu kadar zordu. Ağzından çıkan kelimeler duygularının en büyük göstergesiyken neden ondan uzaklaşamıyordu. Ağzının içini istila eden dile istekle karşılık verince sırtını duvara yaslanmış buldu. Bu defa adamın elleri aşağıya kalçalarına kaydı. Nasılda güzel öpüyor ve düşüncelerini dağıtmayı başarıyordu. Alt tarafı bir öpücük demişti kendi kendine fakat az sonra soluğu yatak odalarında almalarının kaçınılmaz olduğunu kavramıştı Ebru.
Kalçalarını yoğuran ve kasıklarını iştahla sürten Tahir'in ağzından hırıltılı bir inleme yükselince onu bu denli etkilediği için kendisiyle gurur duymadan edemedi. Elbisesinin yavaşça yukarıya sıyrıldığını hissettiğinde gözleri korkuyla açıldı.
'Tahir.' Diye itiraz yükseldi az önce öpülmekten dolayı şişen dudakları arasından.
Tahir bunun itiraz olduğunu anlamadı elbette. Tamam birkaç dokunuş ve öpücük konusunda anlaşmış olsalar da daha fazlası için şansını zorlamasında ne sakınca olabilirdi ki. Üstelik Ebru da bu kadar arzuluyken durmalarının bir anlamı olamazdı.
'Seni çok istiyorum Ebru.'
'Yapamam.'
Genç adam göğsü hızla inip kalkarken, kızın yüzüne odaklandı. Yapamam mı demişti o?
'Neden?'
Ebru güzel gözlerini kaçırdı utanıyordu. 'Biliyorsun... Yapamam işte.'
Kızın üzerindeki baskıyı azalttı ve onu serbest bıraktı. Anlamaya çalışarak 'İstemiyor musun?' diye sordu.
Ebru başını iki yana salladı ve 'Sorun o değil Tahir. İstiyorum elbette ama bu şekilde değil.' Dedi çekinerek.
Sonunda Tahir ne demek istediğini idrak etmiş ve kollarının arasından uzaklaşan kıza, hayal kırıklığıyla bakmıştı. Boğazını temizledi.
'Anlıyorum.'
Aslında anlamaya çalışıyor ama onu anlayamıyordu. İki insan cinsel birleşmeyi istiyorsa bunda ona göre anormal hiç bir durum yoktu. Ne yani onunla özgürce sevişebilmesi için illa ki evlenmesi mi gerekiyordu. Bu kız ne istediğinin farkında mıydı? Ellerini saçlarının arasından geçirirken bakışları utançla kızaran yüze odaklandı. Kızmadan edemiyordu ona bekaretine bu kadar önem verdiği için.
Ebru çene kasları gerilen adama bakmaya çekinince bakışlarını ayaklarına indirdi. Bir süre öylece durdu ikisi de birbirinin düşüncelerinden bir haber. Sonunda Tahir sıkıntıyla konuştu.
"Özür dilerim güzelim." Kızı kollarının arasına alıp başının tepesine öpücük bıraktı.
"Şimdi bir kahve içebilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle Olsun İstemedim TAHİR
RomanceAŞK hiç bu kadar güzel olmamıştı... Tahir Erdem: Genç, başarılı, hırslı, yakışıklı, esprili bir mühendis. Kadınların bir erkekte isteyebileceği her şeye sahip. Ona sakın aşk demeyin çünkü bu kelimeden ödü kopuyor. O özgürlüğün adamı. Bakalım kalbini...