Böyle Olsun İstemedim TAHİR

Peri Masalı

Keyifli Okumalar

Ebru'yu bırakırken her zamankinden fazla zorlandığını hissetti. Ondan ayrılmak istemiyordu. Her an yanında olması en büyük isteğiydi. Eve gelip odasına girdiğinde teyzesi ve Sevgi'yle karşılaşmadığı için memnundu çünkü kimseyle konuşmak istemiyordu. Yatağına uzandığında yüzünde huzursuz bir ifade vardı. Düğünlerine birkaç gün kalmıştı ve bir aksilik çıkacak diye neredeyse ödü kopuyordu. Telefonuna uzanıp az önce ayrıldığı kızı aradı.

"Efendim Tahir."

"İyi geceler dilemek istedim. Uyamadan önce duyduğum en son sesin senin sesinin olması hoşuma gidiyor."

"Bu kulağa oldukça romantik geliyor."

"İyi bir koca olacağımı göstermeye çalışıyorum."

"Bence iyi gidiyorsun."

Ona kavuşmak için çok az kaldığını biliyordu ama gerçekten zorlanıyordu. Telefonu kapattıklarında kendine gelmek için soğuk suyun altına girdi ve birkaç dakika boyunca sakinleşmek için bekledi. İşe yaramayacağını bildiği halde yine de beklemişti. Duştan çıktıktan sonra üzerine rahat bir şeyler giydi cüzdanını ve arabasının anahtarını alıp çıktı evden. Yol boyunca geriye dönmek için bahaneler bulmaya çalıştı ama yoktu işte. Aklı kalbi tüm bedeni Ebru'nun yanında olmak için can atıyorken kimse ondan mantıklı davranmasını bekleyemezdi. Saatin geç olduğunun farkındaydı o nedenle kapıyı anahtarıyla açmayı uygun buldu ve yavaşça süzüldü içeriye. Tam da umduğu gibi Ebru yatak odasında çift kişilik yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Üzerine giydiği ince askılı, şortlu takımıyla nasılda cezbedici göründüğünü düşündü Tahir. Bir süre öylece onu hayranlıkla izledi. Kısa bir zaman önce hayatına girmiş ve ona köklü bir değişim yaşatmış olan bu tecrübesiz güzeli nasılda sevdiğini düşündü. Bir an kafasında saçma bir endişe belirmesine engel olamamıştı. Bütün bu hissettiklerinin tek nedeni Ebru'ya olan takıntılı derecedeki arzusu olabilir miydi? Bu düşünce keyfini kaçırınca hızlıca onu en derinlere gömdü. Birkaç adım atarak yatağa çıktı ve usulca sokuldu deli gibi arzuladığı narin bedene.

"Sakın korkma" diye kulağına fısıldamayı ihmal etmemişti kızı korkutmak istemiyordu. Uykulu gözler açıldığında anlamsızca bakındı önce, sonrasında neler olduğunu anlayarak kaşlarını çattı.

"Tahir! Bunu yaptığına inanmıyorum, senin burada ne işin var?" diye çıkıştı ona. Suçlu bir çocuk gibi bakıyordu ona genç adam.

"Gelip seni görmeseydim aklımı kaçıracaktım." Kolları arasından sıyrılan ve ondan uzaklaşan kıza yitiklik duygusuyla bakarken oldukça acınası görünüyordu.

"Daha birkaç saat önce birlikteydik."

"Bu aynı şey değil." Dedi homurdanarak.

"Yine de gelmemeliydin." Daha fazla uzaklaşmasına tahammül edemeyince kızı bileğinden tutup buna engel oldu.

"Sana ihtiyacım var Ebru. Lütfen yanında kalmama izin ver." Genç kız başını iki yana salladı. Bu kesinlikle imkansızdı ateş ile barutun yan yana durması nasıl mümkün olabilirdi ki? Tamam daha önce birlikte uyumuşlardı ama bunu tekrar yapacakları anlamına gelmiyordu. Üstelik düğünlerine iki gün kalmışken yanlış bir şeyler yapmak istemiyordu. Tahir olumsuz yanıt alacağını görünce ondan önce konuştu.

"Lütfen bana hayır deme. Sadece yanında yatmak istiyorum. Tek istediğim bu." Genç adam resmen gözleriyle yalvarıyordu ona. Adamın kokusu burnuna doldukça kalp atışları hızlanıyordu Ebru'nun.

"Yani uslu duracağını mı söylüyorsun?" diye fısıldadı kelimeler daha çok yakarış gibi çıkmıştı dudaklarından.

"Evet. Sadece sarılmak istiyorum. Varlığına ihtiyacım var. Söz veriyorum benimle sabahladın diye seninle evlenmekten vazgeçmeyeceğim." Tatlı bir şekilde göz kırpmasına karşın hafif bir tebessüm belirmişti kızın dudaklarında. Tabi Tahir de bunu görmüş, bir yumuşama olarak algılamış ve biraz daha sokulmuştu kıza.