Üç Beş Allah Ne Verirse

1.2K 107 3
                                    

Keyifli Okumalar

Güneşin doğuşuyla beraber gözlerini açtığında, yanı başında uyuyan kıza çevirdi bakışlarını. Ne kadarda huzurlu görünüyordu uyurken. Birlikte geçirdikleri o muhteşem saatleri hatırlayınca dudaklarının kıvrılmasına engel olamadı. Her şey hayal ettiğinde bile güzeldi. Onu uyandırıp tekrar ve tekrar yaşamak istedi o mutluluğu fakat kendine engel olarak Ebru'nun uyumasına izin verdi. Şu an vücudu oldukça hassastı ve güzel karısının zamana ihtiyacı vardı.

Sırt üstü yattı, gözlerini tavanda bir noktaya sabitleyerek düşünmeye başladı. İstediğini elde etmenin verdiği mutluluk tarif edilemezken, bunun haricinde hissettiği huzur da tarif edilemezdi. İçinde bir ses evet adamım sen en doğrusunu yaptın diye haykırıyordu. Bu şahane kızla evlendiği için asla pişman değildi.

Kulağına çalınan tatlı sesle başını o sağ tarafına çevirdi.

"Günaydın hayatım." Tahir karşılık vermeden önce kısa bir an gözlerinin içine baktı. İkisinin de mutlulukla ışıldıyordu gözleri.

"Günaydın karıcığım" diyerek eğildi ve alnından öptü.

"İyi misin güzelim? Nasıl hissediyorsun?" Kızın yüzüne yayılan gülümsemeyle cevabını almıştı.

"Gayet iyiyim." Yanakları kırmızılara boyandı.

"Tuhaf şekilde rahatlamış, gevşemiş ve huzurlu hissediyorum." Merakla kocasına baktı. Gece yaşadıklarından sonra onun tatmin olup olmadığını deli gibi merak ediyordu. Ne de olsa evlenmeden önce bunun kaygısını fazlasıyla yaşamıştı.

"Sen nasılsın?" dedi çekinerek. Tahir onun hissettiği korkuyu anlamışçasına kızı çıplak bedeninin altına alırken çapkınca sırıtıyordu.

"Hiç olmadığım kadar iyiyim." Boynuna öpücük kondurdu. Ebru onun ne yapmak istediğini anladığında anında onu kenara doğru itti.

"Ama ben çok acıktım..." diye nazlandı.

Tahir gülümserken onun bu nazlı salınışından bir kez daha etkilendi. "İstersen dışarıda kahvaltı edebiliriz. Ya da odamıza isteyebiliriz. Sen nasıl istersen öyle yapalım."

"'Hayır" diyerek yatağa oturan Ebru, çıplaklığını unutmuş gibiydi.

"Burada yiyelim dışarıya çıkmak istemiyorum."

Tahir'in bakışlarını göğüslerine kenetlenmiş bulduğunda utançla çarşafı üzerine çekmeye çalıştı.

"Ya bana öyle bakma."

Tahir kahkaha atınca duvarlarda onun neşeli sesi yankılandı. "Benden utanmana gerek yok. Tüm gece neler yaptığımızı unuttun galiba."

"Çok kötüsün."

"O an için hiç de şikayetçi gibi görünmüyordun karıcığım."

"Tahir lütfen."

Kız elleriyle yüzünü kapamak istediğinde Tahir ona engel oldu ve ellerinden tutarak yatağa sırt üstü yatmasını sağladı. Erkekliği uyanmaya hazırken, boğuklaşan sesiyle konuştu.

"Tahir lütfen ne?"

"Yapma utanıyorum."

"Artık benden utanmana gerek yok. Senin her bir ayrıntını hafızama kazıdım. Biliyor musun karıcığım seninle tekrar sevişmek için can atıyorum."

Genç adamın aç dudaklarını göğüslerinde hissettiğinde inlemeyle karşılık verdi ona.

"Sanırım kahvaltı biraz daha bekleyebilir. Ne dersin güzelim?"

Böyle Olsun İstemedim TAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin