İki Arada

2.9K 229 10
                                    

Keyifli okumalar.....

Birbirlerinden uzaklaşırken ikisi de nefes nefese kaldılar. Kızı kucaklayıp yatak odasına götürmemek için kendisiyle amansız bir mücadeleye girmişti. Ebru böylesine istekli karşılık veriyorken onu bırakmakta zorlanıyordu. Evet elbette iradeli bir adamdı ama onun da bir sınırı vardı. Sevdiği kızı üzememek için sonuna kadar o iradesini kullanacaktı.

Allah'ım sen aklıma mukayyet ol diye iç geçirdi.

Kahvaltının ardından Ebru'yu işyerine bırakıp üzerini değiştirmek için evine gitti. O sırada teyzesi salonda oturuyordu. Oğlunu görünce panikle yerinden kalkıp yanına gitti.

"Nerelerdesin deli oğlan gece eve gelmedin? Sabah kaç kere aradım telefonun kapalıydı."

"Telefonumun şarjı bitmiş olmalı fark etmedim bile. Eve ilk defa gelmemezlik yapmıyorum ki teyze. Niye bu kadar merak ettin anlamadım. Yoksa bir sorun mu var?"

Ebruya gittiğini söylediğinden beri kadının gözüne uyku girmemiş, aklına kötü kötü düşünceler gelmişti. Ve korktuğu başına gelmişti işte. Biricik oğlu geceyi o hizmetçinin kızıyla birlikte geçirmişti. Demek o uyanık oğlunu avuçları içine almayı başarmıştı. Belki de fazla evham yapıyor olabilirdi, korktuğu gibi olmazdı. Tahir'in tek gecelik ilişkilerin adamı olduğunu çok iyi biliyordu. Bu kızla birlikte olduysa ondan sıkılıp başından atması an meselesiydi. Bu düşünceyle geri adım atma ihtiyacı hissetti. Politik davranması iyi olacaktı.

"Sen bana bakma oğlum. Tartışmamıza canım sıkılmıştı o yüzden merak ettim. Ne de olsa her gün tartışmıyoruz ya." Zoraki gülümsedi. Teyzenin bu hassasiyeti genç adamı yumuşattı.

"Akşam için kusura bakma teyzecim. Biliyorsun sana asla saygısızlık etmem. Benim için çok fazla değerlisin." Duyduklarıyla fazla evham yaptığını düşünüp rahatladı. Biricik oğlu başka kadınları ona tercih etmezdi.

"Haklısın oğlum bende senin üzerine çok geldim. Gereksiz evhamlar yaptım. Basit bir kızın aramıza girmesine huzurumuzu bozmasına izin vermemeliyiz." Tahir'in bedeni kasılırken kaşları da aynı anda çatıldı. Teyzesi yine yapmıştı yapacağını. Ebru'ya laf söylemesini onu böylesine küçük ve hor görmesine tahammül edemiyordu. Ve dayanamadı.

"Ebru hakkında konuşurken saygılı olman konusunda seninle anlaştığımızı sanıyordum." Kadın yumruk yemiş gibi baktı. Az önceki düşüncelerinde yanıldığını anlıyordu oğlu öfkeyle burnundan soluduğunda.

"O kızın diğerlerinden ne farkı var anlamıyorum. O da diğer takıldıkların gibi biri işte."

"Ebru hakkında çok ön yargılısın, sandığın gibi bir kız değil teyze. Onu tanımıyorsun." Tanımakta istemiyordu tek istediği o kızın bir önce hayatlarından çıkıp gitmesiydi.

"O kız gözünü kör etmiş ve sen onunla aranızdaki engelleri göremiyorsun bile." En büyük engelin kendisi olduğunu net bir şekilde ifade edebildiğini düşündü. Tahir bir an için duraksadı ve kısa bir an düşündü. Teyzesinin ne demek istediğini çok iyi anlamıştı.

"Seninle bakış açılarımız farklı. Haklısın ben hiçbir engel göremiyorum. Engel varsa bile inan bana bu umurumda bile olmazdı. Beni çok iyi tanıdığını düşünüyorum." Bu denli yok sayılmayı hangi kadın kaldırabilirdi ki?

"Bir sürtük yüzünden düştüğümüz durumlara bak."

"Teyze."

Sesini yükselttiğini anlayınca devamını getirmedi. Kadının gözlerinin dolu dolu olmasını ve koşarak odasına gitmesini beklemiyordu. İçine düşen pişmanlığın bir girdap olup onu içine çekmesine izin verdi.

Böyle Olsun İstemedim TAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin