Zehra ve Enes

2.4K 208 29
                                    

Arkadaşlar kurguyu biraz değiştirdim bu şekilde içime sindi. Umarım sizde beğenirsiniz.

Keyifli okumalar

Sabah kalktığında duşunu alıp giyindi. Gömleğinin düğmelerini iliklerken oldukça asabi bir şekilde hareket ediyordu. Akşam neden bir kadınla birlikte olmadım sorusu zihnini kurcalarken gömleğin kol düğmelerini ilikledi. Ceketini alıp alt kata indiğinde teyzesi çayları dolduruyordu.

"Günaydın oğlum." Onu duymadı bile.

Sessizce masaya oturduğunda Sevgi ve teyzesi tarafından göz hapsine alınmıştı.

"Hayırdır abicim iyi misin?" Derin düşüncelerden sıyrılıp kardeşine baktı.

"Bir şey mi dedin?"

Evet Tahir'de bir gariplik olduğu kesindi.

"Pek dalgınsın oğlum."

"Yoksa Ebru ile ilgili bir şey mi?" diye atıldı Sevgi.

Kardeşine ters bir bakış attı.

"Nerden çıkardın şimdi Ebru'yu?" Huysuzca yerinden kalktı canı kahvaltı etmek istemiyordu. Zaten morali bozuktu Sevgi sayesinde daha da beter hissediyordu.

"Yaptığını beğendin mi Sevgi?" diye söylendi kıza Safiye hanım. Azarlamıştı kızı.

"Hay Allah ne oldu oğlum kahvaltı etmeyecek misin?" diye sordu peşinden giderken. Sanki yemek yedirmek için elinde tabakla küçük bir çocuğun peşinden koşar gibi bir hali vardı.

"Canım istemiyor teyze akşama görüşürüz." Kapanan kapının ardından bakarken birden keyiflendiğini hissetti. İnşallah bu o cadı kızla ilgilidir diye dua etmekten geri durmadı. Masaya geri döndüğünde Sevgi'yi ekmeğine tereyağı sürerken bulunca söylenmeden edemedi.

"Sendeki bu rahatlığa şaşırmıyor değilim."

"Ne yapayım teyze abimin keyfi yok diye bende mi yemek yemeyeyim."

*

Beşinci kata adım attığında masasında oturan Derya onu selamladı.

"Günaydın Tahir bey." Sekreterini duymadı bile. Odasına gidip sert bir şekilde kapıyı ardından kapadı. Öğleye doğru hiç kimseyle konuşmadığı gibi odasından da çıkmamıştı, nedense sinirleri yatışmak yerine iyice artmıştı. Daha fazla dayanamayarak sekreterini aradı.

"Ebru neden hala ortalarda yok?" Bu projeyi bir an önce tamamlamaları gerekiyordu ve kızın sorumsuzluğu yüzünden işler aksayacaktı. Bu saat olmuştu hanımefendi hala ortalarda görünmüyordu. Bu ne sorumsuzluktu. Arayıp haber verme gereği bile duymamıştı.

Sesindeki tonlama yüzünden çekinerek cevapladı patronunu.

"Ebru bu bölümden ayrıldı efendim. Ben haberiniz var sanıyordum."

Başından aşağıya kaynar sular dökülürken kravatını gevşetme ihtiyacı hissetti. Bu kız resmen delirmişti. Bir şey söylemeden telefonu kapadı ve kararlı adımlarla Şamil'in odasında aldı soluğu. Onu tek anlayacak kişiydi o. Biricik dostu. Bir zamanlar en büyük düşmanı ve rakibiyken şimdi can ciğer dostu olan Şamil.

"Ebru hangi bölüme gitti?"

"Sana da günaydın dostum."

"Onu neden gönderdin Şamil?"

"Bunu o istedi. Yapabileceğim bir şey yoktu."

"Gitmemesi gerekiyordu. Benim yüzümden bütün kariyeri mahvolacak." Bu konu Şamil'in de canını sıkmıştı. Her şeye rağmen onların birlikteliğinden umutluydu. Ama sabah Ebru ofisine geldiğinde bütün umutları birden yok olup gitti.

Böyle Olsun İstemedim TAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin