Bölüm 11

6.1K 391 16
                                    

 Canımmmm ablammm...... Bu bölüm senin için.

Keyifli Okumalar...

Her ikisi de hiçbir şey yaşanmamış gibi davrandığı için, birlikte çalışmak daha kolay oluyordu böylece. Sadece iş ile alakalı konuşuyorlardı, onun harici asla konuşmuyor, birbirlerinin yüzlerine bile bakmıyorlardı.

O gün İzmir'e gitmek için havaalanında buluştular. Tahir onu aracıyla evinden almayı teklif etse de, Ebru nazikçe gerek olmadığını söylemiş ve kibarca reddetmişti.

Uçakta yan yana oturduklarında, Ebru yol boyunca yanında getirdiği kitabını okumayı planlıyordu. Tahir de uyumayı düşünüyordu, böylece konuşmaları için hiçbir ortam olmayacağını düşünüyorlardı.

Düşündükleri gibi de oldu. Ebru ara da bir, gözlerini kapamış derin bir şekilde uyuyan adama bakmaktan kendini alamasa da, sonuçta onun bundan haberi olmadığı için kalbi rahattı. Bu adamı uyurken gören birinin, ne kadar masum göründüğünü düşünmesi gayet normaldi ama işin aslı o her kadının uzak durması gereken baş belasından başka bir şey değildi. Hatta üzerine 'DİKKAT TEHLİKE' yazısının asılması gayet uygun ve mantıklı olurdu.

Yolculuk nihayet bitmiş ve öğleye doğru, kalacakları otele gelmişlerdi. Odaları aynı katta ve karşılıklıydı. 'Bir saat sonra lobide buluşalım. Önce karnımızı doyurur ardından, arsayı görmeye gideriz.'

'Tabi Tahir Bey. Nasıl isterseniz.' Diye karşılık verdi soğuk ve mesafeli bir tavırla.

Odasına girdiğinde valizini taşıyan gence bahşiş vermeyi unutmadı. İlk işi üzerini değiştirip ılık bir duş almak oldu. Duştan çıkınca dar paça siyah kot pantolon ve üzerine beyaz spor bir gömlek giydi. Uzun saçlarını örerek yandan önüne doğru sarkıttı. Hafif bir makyaj yaptı ve son olarak spor ayakkabılarını giyerek aşağıya indi.

İlk defa böylesine lüks bir otelde kalıyordu. Hayran kalınası insanın alışıp da asla gitmek istemeyeceği türden bir yerdi burası. Beğeni dolu bakışlarla etrafı incelerken, duyduğu erkek sesiyle irkildi.

'Merhaba'

Sağ yanında duran takım elbiseli genç adama baktı. 'Merhaba' dedi çekinerek.

'Sanırım yeni müşterilerimizden birisiniz. Sizi ilk defa görüyorum çünkü. İzninizle kendimi tanıtayım. Adım Enes Karaoğlu. Bu naçizane otelin sahibiyim.'

Bu nazik adama gülümseyerek karşılık verdi. Uzun boylu ve fit bir vücuda sahipti. Simsiyah gözleri vardı adamın ve o gözler ona unutmaya çalıştığı birini hatırlatınca birden kalbi sızladı.

'Ben de Ebru. Memnun oldum Enes Bey'

Tokalaştılar. 'Ben de çok memnun oldum Ebru Hanım.'

'Tatil için mi İzmir'e geldiniz.'

'Maalesef hayır. Buraya iş için geldik. Yani patronum ile beraber. Ben de öğle yemeği için, onu bekliyordum.'

Adam fazlasıyla ilgili davranıyordu. 'Öyle mi?' Dedi ilgiyle ve devam etti. 'Ne iş yaptığınızı sorabilir miyim?'

'Mühendislik firmasında çalışıyorum. Yeni mezun olmuş bir acemiyim.'

'Şu işe bakın, benim babam da mühendis. Tabi artık emekliye ayrıldı. Hatta bu oteli de babam yaptırmıştı.'

"Gerçekten mi?" sesi nasılda neşeli çıktı. Böyle bir şaheser yapan mühendisle tanışmak için can atarken buldu kendini.

'Neler oluyor burada?'

Her ikisi de bakışlarını, yanlarına gelen Tahir'e çevirdi. Genç adamın oldukça sert bir duruşu vardı. Adamın tekinin Ebru'yu rahatsız ettiğini görünce, soluğu onların yanlarında almış ve tepkisini ortaya koymuştu.

Böyle Olsun İstemedim TAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin