Böyle Olsun İstemedim TAHİR

Seni Çok İstiyorum

Ve söz verdiğim gibi hafta sonu bölüm atıyorum. 

Keyifli Okumalar

O an konuşmak ikisi içinde anlamını yitirmişti. Ebru onun bu ateşli öpücükleri karşısında kendini çaresiz hissetmiş ve büyük bir istekle karşılık vermişti genç adama, o maharetli dudaklara karşı koyması imkansızdı. Adeta büyülenmişçesine kendini ona bırakmıştı. Ruhuyla ve bütün bedeniyle kendini ona ait hissediyordu tam da şu anda.

Yaşadığı heyecan yüzünden elleri titrerken avucunun içindeki sert ve biçimli kasları okşamaya başladı. Nasıl davranacağını bilmiyordu ama bunu önemsemeyerek içinden geldiği gibi hareket etmeye karar verdi. Gömleğin üzerinden hissedebiliyordu adamın kavrulan teninin sıcaklığını. Yoğun ve sıcak arzu dalgası bütün vücudunu kaplıyor içten içe kıvranmasına neden oluyordu. Kasıklarında hissettiği sızı yüzünden bacaklarını birbirine bastırma ihtiyacı hissetti.

Tahir her konuda olduğu gibi bunda da çok iyiydi. İşini bilen bu adamın karşısında fazla şansının olmadığını biliyordu ama şu an tek istediği sevdiği adamı diğer kadınlardan daha fazla memnun edebilmekti. Evet bunu yapabilirdi. Tecrübesiz olabilirdi ama sevdiği adamı tatmin edebilir ve başka kadınlara ihtiyaç duymasını engelleyebilirdi. İçine dolan kıskançlığın zamanı olmadığına karar verince bu duyguyu görmezden gelmeyi seçti.

Geceliğinin sıyrılıp yere düşüşünü izlerken sanki şu an aklı tamamen uçmuş gibiydi. Tahir'in karşısında südyeniyle kalmış olmanın utancı ağır basınca elleriyle göğüslerini kapatmaya çalıştı ama genç adam buna izin vermedi.

"Sakın benden utanma. Sen her şeyinle muhteşemsin. Seni çok beğeniyorum." Büyülü bir şey söylemiş gibi utancının uçup gittiğini hissetti. Boynuna yönelen dudaklar hafif bir ısırık bırakınca derinden inledi.

Bu ilahi bir melodi gibi girmişti Tahir'in kulaklarından. Öpmeye doyamıyormuş gibi tekrar buluşturdu dudaklarını.

Ebru yaptığının yanlış olduğunu biliyordu ama ona karşı koyacak gücü kendinde bulamıyordu. Şu an yoğun bir arzuyla kıvranırken doğru düzgün düşünemiyordu bile. Aklındaki tek düşünce kasıklarında biriken o sızının bir an önce dinmesiydi.

Oysa tüm bu düşüncelerine inat tek yaptığı şey Tahir'in ceketinin kenarlarından tutarak omuzlarından aşağı sıyırmak oldu. Genç adam için bu kırılma noktasıymış gibi kızı Kucağına aldığı gibi yatak odasına taşıdı ve yatağın üzerine sırtüstü yatmasını sağladı. İyice kararan gözleri her bir noktayı keşfetmek istiyor gibi bakıyordu. İşte şimdi uzun zamandır beklediği o an gelmişti nihayet. Yaşadığı karmaşık duyguları bir kenara bırakıp ana odaklanmaya çalıştı ve gözlerinin içine bakarak konuştu.

"Seni çok istiyorum."

Evet onun her bir zerresini istiyordu.

Aynı şey Ebru içinde geçerliydi. Kendini onda kaybetmek, onun becerikli dokunuşlarıyla kendinden geçmek istiyordu. Bir başkası asla olmayacaktı, sadece Tahir olacaktı onun için. Odanın ısısı bir anda artmış, dili damağı kurumuştu. Neler düşünüyorsun diye azarladı kendini. Şimdi Tahir ile birlikte olursa onun basit bir kız olduğunu düşünecekti. Almak istediğini aldıktan sonra da onu bırakması kaçınılmaz bir son olabilirdi. Bu acıyla yaşayamayacağını çok iyi biliyordu.

Adamın evlenmeye niyeti olmadığı bal gibi de gerçekti. O Tahir Erdem'di özgürlüğüne düşkün biriydi. O hayatını tek bir kadına bağlayacak biri asla değildi. Her çiçekten bal almasını seven bir adamdı.

Yaşamayı sevdiği gibi kadınları da seviyordu.

Hem de hepsini...

"Yapamam Tahir." Boynundaki dudaklar geri çekilirken yüzünde gördüğü bana bunu yapma bakışını umursamadı. Tahir'in eninde sonunda onu bırakacağını çok iyi biliyordu o nedenle bu birlikteliği biraz daha uzatması en mantıklısı olacaktı.