Artık hikayenin yeni bölümlerine yorumlar gelmiyor. İyi veya kötü yorumlarınızı benimle paylaşırsanız daha istekli yazarım. ( Not: Bundan sonra haftada 3 bölüm yayınlanacak. Gecikme olmayacaktır. bu yayınlanacak olan bölümlerin dışında hazır olursa 3+ bölüm de yayınlanabilir.)
Bir gece kapı ağası gelip Safiye sultana hünkarın kendilerini has odaya çağırdığını söyledi. Ansızın gelen bu haberle Safiye sultan biraz heyecan, biraz korku içinde has odaya gitti. Odada onu bekleyen şey ise yeniden doğan bir aşktan ve aşık bir padişahtan başka bir şey değildi. Safiye kendisine kollarını açan bu adamın karşında dondu kaldı. Unutamamıştı işte onca cariyeye, yalana, entrikaya rağmen güneşim dediği kızı unutamamıştı hünkar. Sevmişti o Venedikli kızı. Nicesini yatağına kabul etse de birini bile gönlüne kabul etmeyecek kadar çok sevmişti hem de.
O gece tenleri ile beraber kalpleri de buluştu. Bu yataktan haddi hesabı tutulamayacak kadar cariye gelip geçmiş lakin hiçbirisi böylesine bir huzur vermemişti Murat Han'a. Hünkar anladı ki aşk Safiye demekti. Huzur Safiye, mutluluk Safiye'yle beraberken vardı. Her duygu Safiye'ye aitti.
Murat- Sen benim masum meleğimsin Safiye'm. Affet beni, affet. Sana verdiğim sözleri unuttuğum için affet.
Safiye Murat'a sımsıkı sarıldı. Okyanustan daha mavi, okyanus kadar derin gözlerinden bir damla yaş aktı ve içinden "bu anı öyle çok bekledim ki Murat, öyle uzun zaman beklettin ki beni... Hani derdin ya güneşimsin sen benim diye, güneşini batırdılar karanlıkta kaldım. Masum meleğim diyorsun lakin ben artık elleri kanlı bir şeytana döndüm. Evladımı koruyayım derken ateşler içinde yandım ve dahi yaktım Murat. Sana yalvarıyorum kalbimin sahibi sevdiğim, bir kez daha kıyma bana, yalnız bırakma. Bu gece son bulduğunda aşkımız da son bulmasın. İçimde kalan bir parça masumiyet varsa onu da almalarına izin verme. Ne olur Murat , bu iktidar, hırs, güç uğruna kan deryasında boğulmama izin verme."
***
Canfeda- Eyvah ki ne eyvah sultanım. Safiye sultan yıllar sonra halvete girmiş.
Nurbanu- Beklemediğim bir haber değil bu Canfeda. O gün Murat'ın gözlerinde görmüştüm zaten Safiye'yi. Bırakalım bu gece yarım kalan aşklarını doyasıya yaşasınlar yarın ola hayır ola.
Safiye iki gün üç gece aralıksız hünkarın yanında kaldı. Ardından da hareme döndü. Yaşadığı mutluluğun sarhoşluğuyla doluyken karşısına kıskançlıktan çatlayan Naz-Perver haseki çıktı.
Naz-Perver- Ooo kimleri görüyorum, Safiye sultan hazretleri hareme dönmüşler. Nasıldı hünkarmız sultan hazretleri memnun olabildiniz mi? Yılların hasretini giderebildiniz mi?
Safiye- Öyle mutluyum ki Naz-Perver senin kıskançlıklarınla uğraşmıycam. Çekil önümden.
Naz-Perver- Bana nerde ne yapacağımı sen söyleyecek değilsin. Ben bu hanedanın en gözde şehzadesinin validesi haseki Naz-Perver sultanım. Haddini bileceksin Safiye yoksa ben bildirmesini bilirim.
Safiye- Git işine Naz-Perver belanı benden bulma.
Safiye tam gidecekken Naz-Perver sultan kolundan yakala ve kulağına "yakında kim belasını bulacak göreceğiz. Herkes benim şehzademi destekliyor hünkarımız ve valide sultanımız dahil. Oğlum tahta çıkınca ilk emri ne olacak biliyor musun Safiye? Ben söyliyim, diyecek ki tez Mehmet'in canını alın ardımdan kuyumu kazacak rakibim kalmasın. Validesini de göz yaşı sarayına sürgün edin. Orada yalnız başına çürüyüp gitsin."
Şehzade Mehmet Safiye'nin bu hayattaki en büyük zaafıydı. Onun ölümünü değil görmek düşüncesi bile Safiye sultanı çıldırtmya yetti ve asla söylememesi gereken sözleri söyledi.
"Seni de o kahrolasıca oğlunu da tahta lüzum kalmadan öldüreceğim Naz-Perver. Seni diyar diyar uzağa süreceğim. Bir yudum suya muhtaç kalacaksın. Evladının mezarında kanlı göz yaşı dökeceksin" diye haykırarak sinirle oradan uzaklaşır. Bu konuşmayı haremdeki bütün cariyeler duymuştur. Tabi onları yukarıdan izleyen Nurbanu sultan da. Böylece Nurbanu sultanın eline büyük bir koz geçmiş olur.
Nurbanu- Gazanfer, Canfeda hemen bana Cemal ağayı bulun.
Gazanfer- O yalancı büyücüyü ne yapacaksınız sultanım?
Nurbanu- Söyleyin ona bildiği en tesirli zehri hazırlayıp getirsin. Zira bir kaç güne bu sarayın avlusundan bir şehzade cenazesi daha çıkacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarayda İki Venedikli
Historical FictionÖlümün kıyısında yaşanan hayatlar, harem cehenneminden cennete uzanan bir yol, kendi destanını yaratan, Osmanlı'ya kader katan aykırı bir kadın, güzeller güzeli Cecilia Baffo... Ve ona meydan okuyan, Osmanlı'ya diz çöktüren İtalyan güzel So...