Sarayda İki Venedikli

48. bölüm

Nihal- Sizinle birlik olmayı kabul etti mi Nurbanu sultan?

Safiye- Hayır, bu savaş devam edecek ve birimiz mutlaka ölecek dedi. O var oldukça ne benim huzuru bulmamın ne de Mehmet'imin tahta çıkmasının mümkünatı var.

Nihal- Nurbanu sultanın gücü herkesin malumu ondan Mihrimah sultandan kurtulduğumuz kadar çabuk kurtulamayız. Önce elini kolunu kesmek lazım.

Safiye- Doğru dersin, Nurbanu sultana ulaşmak için evvela etrafındaki koruyucularından kurtulmak gerek. En başta da valide sultan hazretlerine asıl desteği sağlayan vezir-i azam damadı Sokullu Mehmet Paşa'dan kurtulmalıyım.

Safiye sultan ellerini bir kez daha kana bulayacaktı. Şehzadesi için can almaya kararlıydı. Bunun için mükemmel bir plan yaptı. İnce eledi, sık dokudu, her ayrıntıyı tek tek düşündü. Rüşvetle adamlar satın aldı. Nurbanu sultana en büyük darbeyi vuracak olan planın hazırlıkları tamamlandığında da ( 1579 yılında) uygulamaya koydu.

Safiye:-Adama yapacağı şeyleri iyice anlattın değil mi Nihal? Bir sorun çıkmasın.

Nihal:-Hiçbir sorun yok sultanım. Divan çıkışı bu iş bitecek.

Safiye:- Tek bir hata dahi olursa o kelleni gövdenden ayırırım. Cadıyım ha ben. Görelim bakalım validem cadılık nasıl olurmuş size göstereceğim. Safiye kimmiş öğreneceksiniz.

DİVAN ÇIKIŞI

Ağa:- Paşam sizinle görüşmek isteyen bir yeniçeri var.

Sokullu- Mesele neymiş?

Ağa- Bir malumatımız yok paşam lakin çok mühim olduğunu söyledi. Sizi muhakkak görmeliymiş.

Sokullu:- Gelsin o halde.

Yeniçeri:- Paşam.

Sokullu:- Neymiş bu kadar mühim olan mevzu anlat bakalım.

(Yeniçeri paşam diyerek eteğini öpecekmiş gibi yapar. Sokullu ne olduğunu anlamadan kalbinden hançerlenir. Yere yığılan paşayı gören herkes koşuşturmaya başlar. Yeniçeri yakalanır ve hemen idam edilir. İtiraf etmeden öldüğü için de kimse bilemez bu olayın ardındaki kişiyi. Sokullu Mehmet Paşa ise yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaz. 11 Ekim 1579 tarihinde hayata gözlerini yumar. Böylece Osmanlı devletinin en güçlü sadrazamlarından birinin ölümüyle birlikte Osmanlı'nın şaşalı dönemleri de son bulur. Yeni ve toprak kazanımı açısından kötü dönemler gelir. Vezirlik gibi önemli makamlar rüşvet yoluyla satın alınmaya başlar. Yani Rüstem Paşa ile başlayan rüşvetle makam satımı Safiye sultanın devlet işlerine el atmaya başlamasıyla beraber doruk noktasına ulaşır. )

***

Canfeda:- Felaket sultanım felaket.

Nurbanu:- Ne oldu Canfeda? Nedir bu halin?

Canfeda:- Sokullu Mehmet Paşa suikaste uğramış. Tüm çabalara rağmen kurtarılamamış.

Nurbanu:- Bu nasıl olur? Kahretsin. Sokullu bizim en sadık adamımızdı. Kim yapmış?

Canfeda:- Adam yakalanmış ama konuşmamış. Sonra da öldürülmüş zaten. Neyse ki Lala Mustafa Paşa bize hala sadakatle bağlı. Yanımızda o var.

Nurbanu:- Güldürme beni Canfeda ne sadakati. Vaktiyle kendi çıkarları için Selime yanaşıp Bayezıt'ı harcayan adam mı bana sadık olacak.

***

Nihal:- Sultanım Sokullu Mehmet Paşa tüm çabalara rağmen kurtarılamamış.

Safiye:- Herkes hak ettiğini yaşarmış. Mehmet paşanın hak ettiği de buydu. Allah taksiratını affetsin. Bakalım Nurbanu sultan bundan sonra ne yapacak? Zira yakında sıra ona gelecek.