67.bölüm

284 13 0
                                    


Sultan Mehmet Safiye sultanın ısrarlarına rağmen sefere çıktı. Estergon kalesi ve kaybedilen diğer topraklar geri alınmıştır. Ardından "Haçova Meydan Muharebesi" yapılmış ve bu savaşın ardından hünkar geri İstanbul'a dönmüştü.

Safiye sultansa yeminler ediyor, her gün ve gece uyumadan planlar kuruyordu. İnce eleyip sık dokumalı, sabırla beklemeli, düşmanını en hazırlıksız anında yakalamalıydı. Safiye her an şehzade Mahmut'tan kurtulmak için fırsat kolluyor şehzade de başına geleceklerden habersiz ona bu fırsatları sunuyordu.

Haçova Meydan Muharebesi'nden sonra Anadolu'da isyanlar başladı. Paşalar isyanı bastırma konusunda başarısız oldu. Vaziyet kötüydü. Bunun üzerine şehzade Mahmut " beni ordunun başında serdar olarak Anadolu'ya gönderin. Göreceksiniz kısa bir sürede eşkiyaların hakkından geleceğim" dedi. Mahmut'un bu isteğinden haberdar olan Safiye sultan oğluna "Eğer Mahmut isyanı bastırır da geri dönerse halk onu padişah yapar, senin sonun olur." Diyerek Mehmet Han'ın içine şüphe tohumları ekmeye başladı.

Halime sultanın yüreğini de korku kaplamıştı. Sürekli oğluna dikkatli olması konusunda öğütler veriyordu.

Halime- Yiğit şehzadem benim, nasıl babana bana ordu ve isyanı bastırayım dersin? Bir duyan olsa ne düşünür?

Mahmut- Ben bir şehzadeyim validem, babasına, devletine yardımı dokunmayacaksa şehzade olmanın ne anlamı var? Hünkar babam, halkım o kan emiciler yüzünden acı çekerken ben sırtımı dönüp yatayım mı?

Halime- Düşündüğün devletse, devletine yardım etmek istiyorsan ilk yapman gereken şey hayatta kalmaktır Mahmut. Sen halkın, askerin göz bebeğisin. Az daha sabret tahta çıktığın vakit devlet için ne gerekiyorsa yaparsın ama şimdi sadece sessizce bekle. Düşmanlarımıza aleyhinde kullanacakları fırsatlar verme. Babana da güvenme, hatta kendi gölgene dahi güvenme.

Mahmut- O benim babam validem, ona güvenmezsem kime güveneceğim? Babam beni yanlış anlamaz, ona yardım etmekten başka bir niyet taşımadığımı biliyor. Babamın adaletine ve bana olan sevgisine güvenim sonsuz zinhar aklınıza başka şeyler getirmeyin.

Halime- Senin baban Mahmut, iktidarı için 19 kardeşine gözünü bile kırpmadan kıymış bir adam. Ölenlerin çoğu daha bir kez bile anne diyememiş bebeklerdi, masumlardı, hepimizden daha masum. Onca masuma kıyan Sultan Mehmet şimdi sana neden kıymasın? Eğer seni iktidarına gölge olarak görürse zinhar acımaz aslanım. İktidar hırsı, saltanat öyle güçlü duygudur ki evlat sevgisi onun yanında hiç kalır. Sen valideni dinle her ne yaşanırsa yaşansın karışma.

Halime oğlu için her şeyi yapmaya çalışıyordu, her yolu deniyordu lakin geç kalmıştı artık önlem almak için çok geçti zira Safiye sultan çoktan hamlesini yapmıştı. Hünkarın içine ektiği şüphe tohumları gün be gün büyüdü. Bu şüphenin şehzadeyi öldürmeye yeterli gelmeyeceğinin farkındaydı Safiye sultan. Hemen bir şeyh buldurdu. O şeyh tedbil kıyafetle çarşıda dolaşan hünkarın karşısına çıktı ve "yakında öleceksin tahtın Mahmut'un olacak. Çok yaşasın sultan Mahmut" dedi.

hünkar daha bu anın şokunu atlatamadan eline Mahmut'un yazdığı gizli mektuplar geçti. Altında Şehzade Mahmut'un mührü bulunan ama gerçekte Safiye sultanın kaleme aldığı mektuplar. Bu olay bardağı taşıran son damla oldu ve bir gece Manisa sancağına tayin edilmenin heyecanıyla hazırlık yapan şehzadeye Manisa'dan önce yedi dilsiz cellat geldi. Boynuna yağlı urganı doladılar. Çırpındı, kaçmaya çalıştı...baba, ben masumum, kıyma bana baba diye haykırdı lakin sesini duyan olmadı. "Bu boynuma dolanan ip değil, Safiye sultanın saçlarıdır" bu sözler şehzadenin son sözleri oldu. Bir masum şehzade daha iktidar oyunlarının kurbanı oldu.

Sarayda İki VenedikliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin