Esha,Ziya Bey'in onu şirkete çağırmasıyla,Kızlarların da işlerinden dolayı okuldaki buluşmayı akşama erteleyerek,Ziya Beyle ortak oldukları şirkete geçti.Üzerin de her zaman şıklığından ödün vermeyerek giyindiği şıkır,şıkır sarilerinden birisi vardı. Esmer teni ve pembe sayri'si ile adeta güzelliğini gözler önüne seriyordu. Etrafta ki erkeklerin hayran bakışları,kızların hasetle göz süzmeleri ile asansöre yönelip düğmeye basarak beklemeye başladı. Gelen asansörle yönetici tuşuna basarak son kata çıktı. Parlak ve kaliteli zemindeki yankılanan sesle,Ziya Bey'in sekreteri bakışlarını karşıdan gelen kadına çevirdi.Yüzünde tebessümle gelen kadını karşılamak için ayağa kalktı.
"Hoş geldiniz Esha Hanım" diyerek bekledi. Esha yüzünde tebessümle orta yaşlardaki kadını cevapladı.
"Hoş buldum,Selma Hanım. Ziya babam odasında mı?" diyerek açık bıraktığı dalgalı saçlarını sıcaktan bunalmış bir edayla sol omuzuna topladı. Sekreter kadın Ziya Beyin'de kendisini beklediğini belirterek odaya kadar eşlik edip kapıyı tıklatarak bekledi. Gelen komutla kapıyı açıp konuştu.
"Ziya Bey,Esha Hanım geldi efendim" diyerek geri çekilip Esha'nın geçmesine izin verdi.Ziya Bey, yüzünde memnun bir ifadeyle koltuğundan kalkarak Esha'ya yaklaşıp babacan bir tavırla kucakladı.
"Hoş geldin,Kızım. Çağırmasam uğrayacağın yok bu yaşlı adamın yanına" deyip sitemle söylenerek geri çekildi. Esha ise Ziya Bey'in elini öperken alınmış bir şekilde cevapladı.
"Aşk olsun baba,sırf senin için kalktım geldim" derken aklına gelen şeyle " hem acil olan ney ki?" beni buraya apar topar getirttin.?" Ömer'le karşılaşmak istemiyorum şuan ona çok kızgınım" diyerek sabah ki kızı hatırlayınca sinirle homurdanmaya başladı.Ziya Bey oğlunun yine ne yapıpta bu güzel kızı üzdüğünü merak etti.Hâlâ kapıda duran sekreterden iki kahve isteyip,meraklı bakışlarını gelinine çevirdi ve anlatmasını bekledi. Esha ise aklına gelen saçma düşüncelerle oturduğu yerde kıpırdanarak çapkın kocasını şikayete başladı.
"Babacığım,senin bu oğlun akıllanmaz." diyerek sabah Sultan Hanım'ın kendisine anlattığı eve kız atma mevzusunu anlattı. Ama Ziya Bey'in inanmayan bakışlarını görünce,kahverengi gözlerini açtırıp ellerini hareket ettirerek konuşmaya başladı.
"Baba sen inanmıyorsun galiba? Vallahi Tajmahalin üstüne yemin olsun ki doğru söylüyorum." Diye ısrar etti.Ziya Bey gelininin komik hareketlerine ve oğluna olan güvensizliğine gülmemek için dudaklarını bir birine bastırdı.Yine de küçük bir kıkırtının kaçmasına engel olamamıştı.Esha'nın şüpheli bakışları arasında konuşmaya başlarken sekreteri de kapıyı çalarak kahveleri getirdi.
"Kızım niye inanmayım sana?Hem ben her zaman senin yanında olmadım mı?"diyerek gelinininden bir onay bekledi.Esha'nın başını yavaşça sallamasıyla,önüne bırakılan kahve için sekreterine teşekkür edip,konuşmasına devam etti.
"Hem benim her şeyden haberim var. O kızı ben yolladım oğlanların yanına."Deyince Esha duyduklarının şaşkınlığıyla ayağa fırladı fakat Sekreterin elindeki tepsiye çarpınca üzerine dökülen kahve ve suyla hem yanıp hem serinlemenin şokuyla ufak bir çığlık attı.
"Ayy! yandım." Diye attığı çığlıktan sonra Ziya Bey'in ayağa fırlaması ve panikle gelinine koşması bir oldu.
"Kızım iyimisin! bir yerine bir şey oldu mu?"derken ayakta dikilen sekreterine sert bir şekilde seslendi.
"Ne duruyorsun! git buz getir" diye bağırdı.Esha kayın babasının ve kadının panik halini izlerken aklı hala Ziya Bey'in o kızı ben yolladım lafındaydı. Amacı neydi acaba? Sultan Hanım kızın çokta güzel olduğunu söylemişti.Bu düşünceyle hırsla yumruklarını sıkıp kaşlarını çattı ve söylenmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIMIZIN DAVASI -DAVA SERİSİ 1- (TAMAMLANDI)
General Fiction+18 Sahneler içerir NE EVLİ NE İLİŞKİDE 7 \ 24 ÇELİŞKİDE Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama gitmesi gerektiğinde hiç sevmemiş gibi gider. Peki emeklerini, sevgisini bir kalemde silebilir mi ? Kadın intikam almak isteyince onu hiç bir güç durdura...