A.D-7

18.1K 1.3K 114
                                    

BÖLÜM ŞARKISI: TANJU OKAN-KADINIM

Mehmet gayet rahat bir şekilde oturduğu koltuğa iyice yayılarak iki kolunu göğsünün altında birleştirip konuşmaya başladı.

"İyi de Semra Teyzeciğim buna sen karar veremezsin.Sonuçta evli olan biziz.Hem sen ara yapacağın yerde ara bozuyor sun. Senin gibi yaşını başını almış, annem yaşında ki kadına yakışıyor mu yuva yıkmak?" Aklından geçen düşünceleri hırsla bir solukta söyledi. Yetmişti canına artık. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor,kızlar ayrı bir telden çalarken bu kadın ayrı bir tel den çalıyordu.

Halbuki Semra Hanım'ı diğerleri gibi oda annesi olarak görmüştü her zaman.Ama bu durum farklıydı. Düşündükçe sinirleniyor du ulan Azra'yı, onun Allah'sızını kim boşatabilirdi?" Boşamıyorum arkadaş!" dedi iç sesi "Kız benim değil mi tapulu senetli Semra Teyze mi boşatacak? Hah! İşte buna gülerim. Onun borusu kendi sünepe oğluna öter." diye devam etti iç sesi. Yüzündeki sırıtma da iç sesine eşlik eder gibi iyice genişledi.

Duyduğu sözlerle adeta kan beynine sıçramıştı Semra Hanım'ın.

"Ay bu çocuklardan hiç bir şey olmaz! Biz bu kızların başını boşa yakmışız. Kendi oğlum da içinde, sığır sürüsünden farkı yok bunların ayol.Yaşlıymış! sen sanki çok küçüksün. Girmiş otuz yaşına küçül de cebime gir yalı kazığı" Sinirle kızıl saçlarını düzeltirken hırsını alamamış olacak ki sözlerine devam etti.

"Biz sizin yaşınız dayken,anamızın,babamızın kucağına ikinci,üçüncü torunu veriyorduk. Bir de size bak prostata yakalanma yaşınız gelmiş. Kısır olacaksınız kısır"Öyle öfkelenmiştiki sözlerinin onlarda beklediği etkiyi yaratmadığını görünce, erkekleri umutsuzca süzerek elini kime diyorum dercesine salladı. Sinirinin geçmediğini anlayan kadın içinden konuşarak ateş püskürtmeye devam etti."Benim adımda Semra ise ben sizi bu kızların önünde kuzu gibi meletmezsem, bana da Semra demesinler .Başta sen Kenan! Babası kılıklı seni" derken. Bir taraftan da Kenan'a bakıp sinirle başını sallıyordu." Baban gibi tırsak oldun çıktın başıma." Oğlundaki bakışları Rüya'ya dönünce üzgünce süzdü gelinini. "Ay kuzum, güzel kızım. Aşık olacak adam mı bulamadın.Bula,bula benim sünepe kılıbık tırsık oğlumu mu buldun? Ah yavrum...Ay ben ne yapsam? Bu böyle olmayacak..." diye düşünürken aklına gelen hain planla Rüya'ya acıyarak baktığı yüzü, resmen güneş görmüş ay çiçeği gibi açıldı.

"Baba ben karımı boşamayı düşünmüyorum. Buna hakkınız yok evlenirken uyguladığınız baskıyı tekrar uygulayamazsınız." Ömer, alışmıştı artık karısına. Esha'ya dönüp yüzünü inceledi. Esmer teni,yeşil buğulu gözleri, ah o hızması yok mu, hele o bin bir çeşit kınaları, masallardan çıkmış gibiydi. Esha ona bakınca,sol yanında bir sıkışma hissetti, neydi ki şimdi bu?" İlk defa yüzünü canlı kanlı karşısında gördüğümden olsa gerek" diye üstünde pek durmadı.Ama peçeli haliyle bile, yanına yaklaşan bir erkek olduğunu görünce de böyle sıkışıyordu kalbi. Peki o neydi o zaman? Aklına gelen, eve giren erkeklerle aynı duygulara yelken açtı Ömer."Hadi adam dokunduysa karısına. Orasını,burasını okşadıysa pezevenk."Gözlerinin önünde canlanan,karısına dokunan bir adam ve bu dokunuşlardan zevk alan bir Esha canlanınca,olduğu yerden bir aslan misali kükredi "Olmaz! Kimse benim karıma dokunamaz!"Kızlar korkuyla yerinde zıplarken, herkes anlamayan gözlerle Ömer'e baktı.Şaşıranların arasında kendini ilk toplayan Ziya Bey olmuştu.

"Hay ben senin! Oğlum deli misin? Ne diye böğürüyorsun durduk yere deli danalar gibi!"

"Olmaz baba! Olmaz! Hiç bir kuvvet beni karımdan ayıramaz!"Ellerini bitti dercesine birbirine sürterek kararının kesin olduğunu hareketleri ile de belirtmeye çalıştı."İsterse Hindistan başbakanı gelsin bu iş olmaz!"Esha'ya dönüp parmağını sallayarak tehdit eder bir şekilde konuşmasına devam etti.

AŞKIMIZIN DAVASI -DAVA SERİSİ 1- (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin