Bölüm şarkısı : Üç Hürel - Gönül Sabreyle
Sayıklayan adamın haline acıyarak baktı Giray. Ne olmuştu bu adama böyle? Birinden mi kaçıyordu? Yoksa tehlikeli işlere bulaşmışta, sonucu böyle ağır mı olmuştu? Düşünceler beynini istila ederken adamın tekrar aynı ismi fısıldaması ile Giray cebinden telefonunu çıkararak ekranına dokundu ve bi numarayı aradı.
Büyük camekanın arkasından ellerini cama dayayan adam göz yaşları süzülürken bebeklerini izledi. Onları öğrendiklerinden beri hep bir korkuyla,bir şey olacak düşüncesi ile beklemişlerdi bu uzun süreçte. Ama onlar hayata tutunarak hep mücadele etmişlerdi. Tıpkı bu gün olduğu gibi. Kuvözün içinde ağlamaya başlayan kızıyla içini bir telaş kapladı. Niye ağlıyordu şimdi? Başka bir bebekle ilgilenen hemşire hızla kızına yaklaşarak ne olduğunu anlamaya çalıştı. Daha sonra ağlayan kızını öylece bırakıp çıktı. Yusuf yerinde huzursuzca kıpırdanırken bir taraftanda söyleniyordu.
"Ne yani benim kızıma bakmayacak mı? Kızım ağlıyor o öylece bırakıp gitti." Kendi,kendine söylenen adamın kaşları düşünceleri ile çatılırken bir az önce çıkan hemşire elinde küçük cam bir biberonla geldi. Kızının derdini anlayan adamın yüzünde büyük bir gülümseme oluşurken hemşire dikkatlice kuvözden çıkararak doyurmaya başladı. Kızını keyifle izleyen adamın bakışları oğluna kayınca bakışlarına tekrar bir hüzün yerleşti.
Küçücük bedeninde ne olduğunu anlamadığı bir sürü kablo vardı. Ayaklarını ve ellerini hafifçe kıpırdatıp kesik,kes nefes alan oğluyla sanki Yusuf'unda nefesi tıkanıyordu. Gözleri tekrar dolarken acıyla fısıldadı.
"Dayan Aslanım. Annen için benim için dayan. Sen annenin oğlusun öyle hemen pes etme. Annen, ben onu yanlız bırakmama rağmen yedi yıl nasıl mücadelesinden vazgeçme diyse sende bizim için mücadele et." Küçük bebek sanki babasının sözlerini duymuş gibi ellerini oynattı ve ağlamaya başladı. Bir süre daha onları izleyen Yusuf doktorlardan aldığı bilgiyle tekrar karısının yanına döndü.
Leyla biraz daha kendine gelmiş bir şekilde kızlarla sohbet ediyordu. Bebeklerin ne kadar tatlı olduğundan bahsederlerken Yusuf'tan önce gören erkekler de bebeklerin kime benzediği konusunu tartışıyorlardı.
"Ya kızlarada söyledim. Erkek olan tıpkı ben." Kenan böbürlenerek karşısında kilere bakıp sırıttı. " Aynı yakışıklı yüz,küçük kaslı kollar,gür saçlar,üstelik ben gibi mücadeleci müthiş bir şey." Erkekler Kenan'ın bu haline gülerken Yusuf karısına yaklaşarak başına bir öpücük kondurup,bebekler hakkındaki merakını gidermek için konuştu.
"Gayet iyiler güzelim. Kızımızın durumu,oğlumuza göre daha iyi." Leyla'nın yüzü endişeyle gerilirken Yusuf karısının eline uzanarak sözlerine devam etti. " Telaşlanma hemen. Kızımız erken doğumdan pek etkilenmemiş ama oğlumuz birazcık nazlanıyor galiba." Leyla kocasının sözleri ile gülümserken Ali karşısındaki ikiliye bakarak merakla sordu.
"Lan siz isim düşünmediniz mi? Kız,oğlan diyoruz sürekli." Yusuf ve Leyla bir birine bakıp gülümsediler ve Yusuf arkadaşına cevap verdi.
"Düşünmez olurmuyuz tabiki düşündük. Kızımızın adı Güney,oğlumuzun kide Mehmet." Azra duyduğu isimle şaşkınca bakar ken Leyla arkadaşının bu haline burukça gülümsedi.
"Biz böyle düşündük ama senin için bir sakıncası var mı Azra?" Leyla'nın sözleri ile yavaşça arkadaşına yaklaşan kadın dolan gözlerini Leyla'nın kahverengi gözlerine sabitleyerek elini tutup hafifçe sıktı.
"Aksine çok ince bir düşünce. Benim için büyük bir mutluluk. Kocamı bu kadar seviyor olmanız ve bebeğinize ismini koymanız. Teşekkür ederim." Leyla'da arkadaşının elini sıkarken Yusuf, arkadaşlarına dönerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIMIZIN DAVASI -DAVA SERİSİ 1- (TAMAMLANDI)
General Fiction+18 Sahneler içerir NE EVLİ NE İLİŞKİDE 7 \ 24 ÇELİŞKİDE Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama gitmesi gerektiğinde hiç sevmemiş gibi gider. Peki emeklerini, sevgisini bir kalemde silebilir mi ? Kadın intikam almak isteyince onu hiç bir güç durdura...