Bölüm şarkısı : Ziynet Sali- Her Şey Güzel Olacak
Silah sesi odada yankı lanırken Erdinç elindeki silahla pencereye doğru koştu. Patlayan silahla son anda kendini yere atan adam kolundan yaralanmıştı. Gözleri yaralandığı yere kayarken kurşunun sıyırıp geçtiğini farkeden adam bakışlarını yerde kanlar içinde yatan kadına çevirdi. İçinde büyüyen korkuyla hızla yanına yaklaşıp dizlerinin üzerine çöktü ve panikle fısıldadı.
"Leyla! Leyla duyuyor musun beni?" Baygın bir şekilde yatan kadının yüzünü avuçları arasına alarak hafif bir şekilde sarstı.
"Kendine gel Leyla!" Başını tutarak yerden kalkan diğer adamda kadına doğru yaklaşırken açık olan pencereden gördüğü manzara ile öfkeyle bağardı.
"Lan kaçıyor bu şerefsiz!" Kadının başındaki adam hızla çöktüğü yerden doğrulup diğer arkadaşının baktığı yöne bakarak hırsla konuştu.
"Sinan! Sen Leyla'yla kal! Sakın bir yere ayrılma! Zaten bir kaç dakika içinde bizimkiler bulurlar sizi." Sözlerini bitiren adam açık olan cama doğru bir hamle yapınca Sinan koluna yapışarak engelledi.
"Sen yaralısın ben gideyim!" Karşısındaki adam olumsuz anlamda başını sallayarak red etti ve açık olan pencereden çevik bir hareketle atlayarak dağlık araziye doğru kaçan adamın peşine düştü.
Evin ikiyüz, metre kadar ileriside duran araçın içinden endişeyle silah seslerinin yükseldiği eve baktı. En az on dakikadır devam ediyordu çatışma. Huzursuzca yerinde kıpırdanarak elini boğazında gezdirdi. İşte o lanet his yine başlamıştı. Aracın içinde nefes alamayınca arkadaşlarının uyarılarını dinlemeden kendini dışarı attı. Diğerleride onunla birlikte çıkarken Ali arkadaşının omzuna dokunarak kendine bakmasını sağladı.
"Bir an önce senin gibi bizde girmek istiyoruz o eve. Ama Selçuk Amir'e bir söz verdik Yusuf unutma. Rahatla biraz çok az kaldı alacağız Leyla'yı oradan." Yusuf gözlerini karşısındaki evden ayırmadan bakarken Ali cebinden çıkarttığı sigarasından bir dal çekip dudaklarına götürerek ateşledi. Paketi arkadaşlarına ve Selçuk Amir'in başlarına diktiği iki genç polis memuruna doğru uzattı. Sigaralar yakılırken Ali yeşil gözlerini etrafta gezdirmeye başlayınca dağlık alana doğru çevirdiği bakışları uzaktan gördüğü sima ile birden şüphe ile kısıldı. Tam o sırada polislerin telsizine bomba gibi bir anons düştü.
"Lanet olsun bitmedimi hala! Amirim ben Sinan. Leyla'nın durumu kötü acil ambulans lazım." Telsizden gelen kesik,kesik anonsla herkes şok içinde bir,birine bakarken Yusuf aniden yerinden fırlayarak eve doğru koşmaya başladı. Diğerleri de onun arkasından koştururken Sinan, Leyla'nın başında ne yapacağını bilemez şekilde dolanıyordu.
Hızla açılan kapıdan içeriye temkinli bir şekilde göz atan polis dışarı doğru seslendi.
"Amirim buradalar!" Selçuk Amir ve Rüzgar hızla odaya girdi. Yerde kanlar içinde yatan kadını görünce ikili telaşla bir birine bakarken ilk kendine gelen Rüzgar oldu başını büyük koridora doğru çevirerek bağardı.
"Çabuk buraya bir sedye getirin!" Koşar adım Leyla'ya yaklaşan adam yere çökerek kadının bileğini eline alıp nabzını kontrol etti. Çokta yavaş olmayan nabzıyla Rüzgar'ın yüzünde bir gülümseme oluşurken odaya dalan Yusuf karısını o halde görünce ne yapacağını şaşırdı. Rüzgar'ın bakışları Yusuf'tan,Leyla'ya dönerken kadının elini tutarak ismini seslendi.
"Leyla duyuyor musun beni? Bak kendini bırakma bebekler için dayanmalısın. Çünkü her an doğum başlaya bilir." Leyla yarı baygın bir şekilde gözlerini araladı ve karşısındaki adamın elini sıkarak fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIMIZIN DAVASI -DAVA SERİSİ 1- (TAMAMLANDI)
General Fiction+18 Sahneler içerir NE EVLİ NE İLİŞKİDE 7 \ 24 ÇELİŞKİDE Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama gitmesi gerektiğinde hiç sevmemiş gibi gider. Peki emeklerini, sevgisini bir kalemde silebilir mi ? Kadın intikam almak isteyince onu hiç bir güç durdura...