A.D.15

13.9K 951 145
                                    

BÖLÜM ŞARKISI : SÜMER EZGÜ- ŞEKER ALMAYA GELDİM 

SEVGİLİ OKURLAR GEÇMİŞE GEÇİŞ BÖLÜMLERİMİZ BU BÖLÜMDE BİTTİ İYİ OKUMALAR...

Evden çıkıp yıllardır uğramadığı mekana doğru yol almaya başladı kadın. Şu an oturduğu takside yıllar öncesini düşünüyordu. Eşi babasının yanına kendini ve mesleğini geliştirmek adına geldiğinde tanışmışlardı. Bir gece babası hiç yapmadığı bir şey yapmış katı kurallarını tek seferlik çiğneyip eve üç genç adam ile gelmişti. İkisi aynı yaşlarda fakat diğeri bir kaç yaş büyüktü. İri vücudu, kumrala çalan saçları ve yeşil mi,ela mı çözemediği gözleri olan diğerlerinden bir kaç yaş büyük duran gence o gece tutulmuştu. Diğer inatçı kumral ablasının başkasını sevdiğini bile bile peşine düşmüş,yıllardır çaresizce karşılıksız aşk acısı çeken ablasını sonunda evliliğe razı edebilmişti. Asker adamında inadı yaman oluyordu doğrusu. Bu düşüncelerle yüzünde oluşan gülümseme biraz sonra yapacağı konuşma yüzünden silinmişti. Hiç istemese de hisselerini artık üstüne alması gerekiyordu. Çünkü eşi olacak adamın canını belki bu şekilde birazcık yakabilirdi. Babası öldükten sonra işlerin başına eşi geçmişti. Bu zamana kadar hisselerinin sözünü dahi etmemiş istememişti bile. Ama artık ufak bir cezayı hak ediyordu. Hisselerini istemesi ona karşı güveninin kalmadığını hissettirecekti eşine. Her ne kadar eşi bu yapacağını intikam almak gibi görse de kadında kocasını iyi tanıyordu. Biliyordu ki o hiç bir zaman paraya değer veren biri olmamıştı. Eşi için sadakat ve güven ön planda olmuştu hep. Şimdi bu yapacağı şeyden dolayı güvensiz bir insan olduğunu hissettirip birazcık canını yakacaktı. E bu kadarcık şeyi de hak etmişti doğrusu. Bu düşünceler içinde yaşlı taksicinin tuhaf bakışları altında ücreti ödeyip indi taksiden. E adam haklı yani geldiği yer eşinin gece kulübü diye savunmasına karşın pavyondan bozma olduğu için bir kadının gündüz vakti böyle bir yere gelmesi tuhaf kaçıyordu. Mekanın açık kapısından içeriye girdi ve etrafını süzdü. Yıllar önce bir kez gelmişti. Babasının ve annesinin ölüm nedeni olan bu gayya kuyusuna. Annesini bu mekanda çalışan bir kadına takık birisi yüzünden kaybetmişti. Adamın belalı olmasından dolayı babası kadını korumasına almış fakat adam bu seferde babasına takarak hırs meselesine çevirmişti olayı. Babası ile annesinin aşkı dillere destan olunca babasının canını yakmak için annesini öldürmüşlerdi. Sırf bu pislik yuvasının yüzünden kaybetmişti annesini ve bu yüzden babasını sorumlu tutup onunla bir daha hiç konuşmamıştı. Babası da bu mide bulandıran yerde geçirdiği bir kalp krizi nedeni ile hayatını kaybetmişti. İlk ve son kez o gün gelmişti buraya. Ne kadar ironi ki bu günde hiç istemeyerek hisselerini almaya gelmişti. Durup derin bir nefes aldı ve aşağı doğru inen merdivenlerden yavaş yavaş indi. Basamaklardaki kırmızı halı bile midesini bulandırmaya yetiyordu. Merdivenlerden inip başını kaldırması ile gördüğü manzara karşısında adeta kalbi atmayı bırakmıştı.

Ali aklındaki düşünceler ile ağrıyan başını çekemez hale gelmişti.Odasından içeri doğru seslendi.

"Akif!" Bir yandan da başına masaj yapmaya çalışıyordu. Seslenip de karşılık alamadığı için daha gür bir şekilde bağırdı.

"Akif!dedim neredesin lan?" Bir kaç saniye sonra karşısına geçen genç merakla sordu.

"Hayırdır abi kuyruğuna basılmış gibi ne böğürüyorsun?" Karşısındaki adamın kızaran yüzü ile panikleyen Akif, Ali'nin isteği ile rahat bir nefes aldı.

"Lan başlatma böğürmene, öğürmene. Başım çatlıyor Akif git en keskininden bir ağrı kesici kap gel." Sinsi bir gülüşle "Bu gidişle daha çok yerin ağrır senin.Sen böyle mecnun misali gezdikçe gör bak neler olacak..." dese de içinden söylenmekle yetinmişti Akif. Kendine gelip ne duruyorsun daha bakışlarını görünce acele ile konuştu. Şimdi bunun şirretliğini çekemezdi.

AŞKIMIZIN DAVASI -DAVA SERİSİ 1- (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin