28-İyi mi kötü mü

656 61 7
                                    

"AMAN ALLAH IM SİZ NASIL BULDUNUZ BURAYI?"
Korkularının seni ele geçirmesine izin verdiğin an fiilen yenilmişsindir ve kurbanlık koyun gibi darbenin gelmesi an meselesidir. Benim korkularım yaşamımı ele geçirmiş miydi peki? Sema abla karşımda çaresizce kızıyla bakarken nasıl tepki vereceğimi bilememiştim. "Sema abla hoşgeldin özür dilerim." dediğimde gülümsemeye çalıştı ama gözlerindeki ağır hüzün bana sarmamıştı."Solgun görünüyorsun ne bu hal?" dediğimde içeri girdi ve üzerideki mevsimlik ceketi çıkardı. Açıkçası onun neden bu kadar endişeli olduğunu çözmeye çalışırken kaba davranmakta tam benlik bir davranıştı. "Buraya geç abla.Ne içersin?"dediğimde kafasını hayır anlamında salladı. "Burak ile o kız nişanlanacakmış."dediğinde gülümsedim ve ona yaklaştım. "Abla işin gerçeği öyle değil abla." Dediğimde eli ayağı titriyordu."Anlat Başak ben çok korkuyorum." dediğinde Burak ile ne konustuysak anlattım ve sakinleştirmek için elimden geleni yaptım. Haliyle Burak için çok endişeleniyordu.Kalkmak için hamle yaptığında azıcık cazgırlık yapıp durdurmuş olabilirim. "Sema abla lütfen gitme.Dostluğuna ve bana yemekte eşlik etmene çok ihtiyacım var." Dediğimde gülümsedi ve beraber mutfağa gittik.

Mutfaktakilere bakıp düşünmeye başladım.Uzun süredir patates salatası yememiştim ve ona sormalıydım. "Sema abla patates salatası yapalım mı?" dediğimde neşe ile cıvıldadı."Bayılırımm." dediğinde Eslem e bakmak için salona uzattım kafamı.O kadar usluydu ki şaşırıyordum.Bizim akrabaların uyuz çocukları gibi bilgisayara salya akıtıp orkidleri alnına takmıyordu en azından. "Eslem çok uslu bir kız." dediğimde derin bir nefes aldı. "Babasının yokluğu günden güne onu içine kapatıyor ve ben uslu olmasından çok rahatsızım." dediğinde hak verdim. Baba özlemi bu kolay kolay kapatımazdı ki. "Eminim seni dinlediğinde hak verecektir." dedim elime bıçak alıp patates soymaya başlarken. "Yarın birgün babasını görünce beni silmesinden korkuyorum." dedi bir bıçakta o alırken. "Eslem duyarlı bir çocuk ve etrafındaki olayların farkında." dedim gerçek düşüncemi dışa vurarak. "Ee sen onu bırakta Burak la nasılsınız?" dediğinde sırıttım. "Sema abla sana bir şey söylemem gerek." dediğimde yapbozun sakladığım kısmını suçlu gibi masaya bırakırken gülümsemeye çalıştım. "Biz Burak ile birlikte olduk dün gece." dediğimde gülümsedi.Aslında gülüseyeceğini düşünmemiştim. Okul varken hata olarak düşünür gibi gelmişti bana. "Canım çok sevindim sizin adınıza ama sakın korunmasız davranma!"dediğinde onu tanıdığımı anladım.Sema abla kendi yaptığı hatayı benim yapmamı istemiyordu. "Merak etme abla korunduk ve jinekoloğa da gitmeyi düşünüyoruz."dediğimde beni onayladı. "Başak hayatın ne getireceğini asla bilemeyiz ve sen ne kadar işi sıkı tutarsan o kadar az yara alırsın."dedi ardından.

Sema abla ile sofrayı kurarken sema ablanın telefonu çalmaya başladı. "Efendim Burak."dediğinde ense kökümden bir ürperti bir heyecan vücuduma yayılmaya başladı."Başaktayız."dedi ve benim yüzüme baktı. "Peki."dedi ve kapattı. "Burak geliyor canım." dediğinde içimi bir sevinç kapladı. Çaktırmadan telefonumdan yüzüme bakmaya çalıştım ama mesaj sesi dikkati üzerime çekti. -Sigaran var mı güzelim?-Tam Burak lık bir mesajdı ve şuan hayretle bakıyordum. -Var teşekkür ederim.-yazdım ve yolladım. -O zaman şarap alıyorum uygun mu size?- mesajı görünce gülümsedim ."Sema abla şarap içer miyiz?"dedim."İçeriz canım ev yakın nasıl olsa." dediğinde tuhaf bir şekilde sevindim.Onları seviyordum ve yakın buluyordum. -Uygun canım.-yazdım ve yolladım.

Masa tamamen hazır olduğunda ne kadar hazırcı bir tip olduğumu düşündüm. Sigara böreği,patates salatası,kızartmalar ve hazır gıdalar tam benlik bir masaydı. Kapı çalınca onları salonda bıraktım ve kapıya koşturdum. Derin bir nefes alıp kapıyı açınca Burak elinde poşetler ile nefesimi kesiyordu.Onu öpmek için şuan deliriyordum ama karşıdan ayten teyze yanlış yapmamı bekler gibi pusuya yatmıştı. "Hoşgeldin Burak.Sema da içeride ."dediğimde Burak bana manyak mısın der gibi bakıyordu."İyi akşamlar Ayten teyze ."dedim ve cevap vermesini beklemeden Burak içeriye girdi. Direk mutfağa giderken onun evimde yer yön sahibi olması aşırı hoşuma gitmişti. Sema abla Eslem ile salondaki yemek masasına otururken ben Burak ın peşinden gittim. Poşetin içinden içecekleri çıkarıp tezgahın üzerine koymasını seyrettim. "Canım onları ben alayım."dediğimde elindeki işi bıraktı ve beni kendine çekti. "Mutfağa gelmen için oyalanıyordum güzelim."dedi ve döndürüp tezgaha yasladı beni. Dudaklarımı kendine kıvırırken ellerim birer mazgal gibi yanaklarını sardı. "Özledim."dediğinde dudaklarımızın mesafesi o kadar azdı ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu. "Bende aşkım."dedim içimden geldiği gibi. "Bu gece bana gideceğiz."dediğinde o kadının nerede olduğunu düşündüm. "Azra yok merak etme."dediğinde canımı sıksa da onu onayladım. "Kendi yatağımızda yatalım bu gece."dedi ve alt dudağımı hafifçe dişledi. "Arsız."dedim ve dolaptan kadehleri çıkarmaya başladım. "Görürsün sen arsızı." dedi ve şarabı alıp içeriye gitti.

Sakin geçen bir yemek ve ardından çikolata koması bence herkese iyi gelmişti. Eslem uyumuştu ve saat geç olmuştu. "Ben Sema ablayı ve Eslem i bırakayım sende hazırlan güzelim."dediğinde Burak hepimiz ayaklanmıştık.Sema abla ile vedalaşırken Ayten teyze yine kapıda bitmişti ve Allah tan Burak ın kucağında Eslem vardı. "Yine beklerim."dedim ve el salladım.
Masayı toparlarken içimde tuhaf bir gerginlik vardı.O evden iyi ayrılmamıştım ve bana aitmiş gibi gelmiyordu. Azra nın kalesine gidecekmişim gibi saçma bir his vardı. Zaten Burak ın onunla o evde olma fikri bile beni mahvediyordu. En kısa sürede olayı çıksa ve hayatımızdan defolsa diye düşünüyordum. Bulaşıkları makinaya dizerken resmen kendimle kavga ediyordum ve Burak a da elimde olmadan sinirleniyordum.

Kapı çalınca elimdeki bezi kenara bıraktım ve kapıya koştum.Burak gayet sakin görüntüsü ile kapıdan girdi ve kapıyı kapatır kapatmaz beni kucağına aldı. Bacaklarımı belime doladığımda popoma destek verdi ve benimle birlikte kapepeye ilerledi. "Ulan Mart ayındayız ve sen göt kadar şort giyip evde dolanıyorsun!"dediğinde bir ne diyor diye düşündüm."Evdeyim senden ve Sema abladan başka kim görecek?"dedim gayet normal bir ses tonuyla."Bir üşürsen ve sümüklerin akarsa sana bakmam.İki o ergenius çırak bacaklarına baktıysa seni döverim. Üç o beyaz bacakların beni tüm gece deli etti."dediğinde gülümsedim ve kucağında kayıp dibine girdim. "Seni seviyorum kıskanç aşkım benim."dediğimde ansızın beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. "Beni o kadar çok sev ki boğ öldür sevginle ama sakın vazgeçme!"dediğinde kafamı göğsünden kaldırdım ve kollarımı boynuna doladım. "Seni bu kadar sevmek beni korkutsa da seninim ben.Bir yere gitmem." Dudaklarımın kenarlarını öperek fısıldadı."İzin vermem ki.Sen artık benimsin. Ölene dek zerren bile gidemez."

Burak ile evden çıktığımızda hala tedirgindim. "Aşkım gitmesek."dedim ama bana ters ters bakmakla yetindi. "Azra o eve rahat giriyor ama ben senin dolanmanı isterken sen çekiniyorsun."dediğinde gülümsedim."Sen benim evinde dolanmamı mı seviyorsun bakalım?"dediğimde elimi aldı ve gözlerini yoldan ayırmadan parmaklarımı teker teker öptü. " Özellikle çıplak ve üzerimde dolanman en favorim olacak hissediyorum."dediğinde elimi çektim. "Burak ya niye gıcıklık yapıyorsun?" dedim önüme bakarak. "Hayır gerçekten diyorum."dediğinde sustum ve önüme döndüm.

Ev bıraktığımdan biraz farklıydı. Koltuk takımı ve plazmanın olduğu duvarın kağıdı değişmişti. O kadının bu evde bu kadar hak talep etmesi içimde durduramadığım bir acıya neden olmuştu. Bu savaştan nedense galip çıkamayacağımı düşünüyordum. "Değişen eşyaların ,evlerin bir önemi yok içinde huzur yoksa."dediğinde ona döndüm.Burak normalde açıklama gereği duymazdı. "Hemen değiştirmiş." dedim. "Aklınca seni bu evden sildi."dediğinde içim sızladı. Bu eve dokunmuş olmam nasıl bir rahatsızlık verdiyse artık silip atmıştı. Sesimi çıkarmadım ama Burak gözlerime bakarak devam etti. İşaret parmağını başına bir namlu gibi dayadı ve gözlerime bakmaya devam etti. "Seni buradan silip alamadıktan sonra diğer her yeri değiştirse de benim için farketmez."dediğinde bana ilk defa bu kadar yakınlık belirten cümle kullanması içimde uçuşan duygularımı güzelleştiriyordu. Bana değer veriyordu ve son iki gündür bunu belli ediyordu kendince. "Sana dokundu mu hiç?"dedim kıskançlığıma mani olamadan. "Bir iki defa öpüştük o kadar."dediğinde içime tırnaklarını sürte sürte izlerini bırakan canavar sakin olmamamı söylüyordu. Ellerim buz keserken elimi aldı ve beni yatak odasına sürükledi. Yatak odasıda bambaşka bir yerdi artık ve ben düşüncelerimle başbaşa kalmamaya özen gösteriyordum. "Geceleri televizyon izliyormuş gibi davranıyordum ve bu yatağa ilk defa seninle yatacağım." dediğinde ona döndüm ve beni alt üst eden şeyi dile getirdim. "Güvenimi kırma yeter." Dedim. Yatağa oturunca beni de beraberinde çekeledi ve burun buruna muhabbetimize devam ettik. "Ona dokunmak isteseydim senin kapında köpek gibi böğürmezdim."dedi ve kazağımı başımdan sıyırdı. "Kapımda köpek olman değil sadık kalman beni mutlu eder."dedim bende onun gömleğine ulaşmaya çalışırken. " Gözlerime bakarsan her şeyin gerçeğini görürsün. Bana bakmayı kestiğin zaman sadık olup olmadığımı göremezsin." Dedi geceyi başlatırken.

Ruhum ve bedenim çırılçıplak Burak tan merhamet dilenirken oda bencilce davranıyordu. Sarmaladığı ben düşüncelerimle boğuşurken o bundan habersiz yorgunca beni pışpışlıyordu. Bedenimde ellerini dolandırırken gözlerim kapanmak üzereydi. "Uyu bebeğim.Çok yoruldun."dediğinde yorgunca gülümsedim. "Yorgun ve mutluyum."dediğimde dudaklarını saçlarıma sürttü ve derin nefesini taa yüreğimde hissettim. "İstersen hep yorarım seni ben."dediğinde ikimizde gülmüştük ama salondan korktuğum ses kahkahalarımızı yarıda kesmişti.

"AŞKIM SANA KAÇTIMMM.NERDESİN?"

HAYALLER XXL HAYATLAR XXSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin